53

370 12 4
                                    

Uzaktan sevip, sevdanın acısına boyun eğmekte dahil miydi aşka?

Yazardan...

Küçük bir çocuk gezerdi kalbin odalarında, masum ufak bir çocuk. En sevdiği ve elinden hiç düşürmediği oyuncağı ile tozu dumana katar, kalbin tüm odalarında volta atardı. Tanıdıktı kalbe bu küçük beden, sanki uzun zamandır kalbin sahibi bu çocuğu tanıyor gibiydi, sanki bu kalbin sahibi küçük bedenmiş gibiydi. Küçük beden sanki herkesten daha çok işlemişti bu kalbe. Sahi bu kalbin sahibinin başka kimsesi yok muydu da çocuk tüm odalarda geziyor ve gezdiği her yeri tek başına güzelleştiriyordu? Ah, varsa bile kalbin sahibi, kalbini bu küçük çocuktan başkasına emanet edemiyor gibiydi. Bu küçük çocuk sevdiği kadının yanında çocuklaşan Berdan'dan başkası değildi.

Ve sizler yanınızda çocuklaşan insanları sevin. Onları öyle bir sevin ki, çocukluğunuz sizden razı olsun.

Han işlerini bitirmiş ve hastane kapısının önünde arabasının içinde bekliyordu, uzun zamandır göremediği kadını görmeyi bekliyordu.

- Ah be kızım tüm hastaneyi sen mi yönetiyorsun da bir türlü çıkamadın?

Genç Adam beklediği her dakika biraz daha geriliyordu ve gerildikçe de kendi kendine söyleniyordu. Birden kalbinde bir Hızlanma hissetti ve kafasını hastanenin kapısına çevirdi, oradaydı kadın çıkmıştı sonunda. Hızla arabadan indi ve kadının yanına gitti.

- Efsun?

- Aa Han, hoşgeldin. Uzun zamandır göremiyordum seni, hangi rüzgar attı böyle seni?

- İşim erken bittide geçerken uğrayayım dedim.

- Yanlış bilmiyorsam senin evin buraya ters?

- Ya şey... Ohooo kızım sende vallahi hemen doğruyu şak diye söyle adama, olmaz yahu böyle. Offf neyse doğruyu söyleyeceğim; seni alıp yemek yemeye gitme fikri geldi tabi kabul edersen.

- Tabi neden olmasın ama bir şartla.

- Neymiş o hanımefendi?

- Ben böyle karamsar havalarda yürümeyi çok seviyorum o yüzden gideceğimiz yere kadar yürümek isterim.

- Sen iste güzellik, her yere yürürüm ben. O zaman sen burda bekle ben arabadan telefonla sigaramı alıp geliyorum.

- Tamam bekliyorum komiserim.

Han, koşar adımlarla arabasına ilerledi ve arabadan alacaklarını alıp arkasına döndü fakat gördüğü manzara ile beynine kan gitmeye başladı. Adamın bir tanesi Efsun'un yanına gelmiş saçma bir münasebet ile kadınla konuşuyordu. Adam hemen yanlarına geldi o an tüm gözler Han'a döndü.

- Aa Han tanıştırayım sizi. Can Bey bizim hastaneden doktor. Can Bey, Han'da benim çok yakınım.

Adam içinden kadın onu ne diye tanıtacak diye heyecanla beklemişti. ' En yakınım ' demişti kadın, gerçekten öyle miydi? Ama Han kadının onu ' sevgilim ' diye tanınmasını çok isterdi.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin