Bir hikayem vardı benim, Doktor Elis'in yaşanmaya, dinlemeye ve okumaya değer hikayeydi bu. Çok yaram vardı, çok kan akmıştı bu yaralardan ve şimdiyse tek tek elleriyle saran birine sahiptim. Tam umudumu kaybetmiş ve bu hayata boynumu büküp devam edeceğim sırada çıkmıştı bu el, kim derdi ki tam vazgeçtiğim zaman tutacaktı elimi o sımsıcak elleriyle.
Benim bir hikayem vardı, henüz yeni başladığım hikaymde; her satırında beni koşulsuz seven bu adam vardı. Şimdi dönüp bakıyorum geri ve orada Berdan'ın bana olan aşkını, cesaretini; kendinden bile daha önce beni düşünmesi, bana baba, abi olması... Kısacası bana her şey olan birini görüyordum tıpkı şuanda olduğu gibi.
...
Hastaneye öğle yemeğini yiyip geri dönmüştük. Yemek normal arkadas yemeğiydi ve bitmis herkes isine dönmüştü. Şimdiyse kendi odamın kapısının kolunu açmak için kendimle savaş içindeydim, içeride ki kız ne kadar kötü de olsa onca zamanımın geçtiği biriydi. Onun kadar gaddar olamazdım, olmayacaktim ve onun karşısına geçip düzgün bir dille konuşacaktım çünkü bu en çok bana yakışır.
Kapıyı açtım ve kendimden emin adımlarla odama girdim, yan masamda bana bakıyordu. Kabanimi çıkarıp askıya astım ve yerime oturup ellerimi bağdaş yapıp karşımda bir zamanlar arkadaşım olan ama şuan tanıyamadığım o kişiye baktim.
- Senden beklemezdim Elis, herkesten beklerdim ama senden beklemezdim.
- Tam olarak neyi?
- Ben seninle arkadaş olduğumuzu düşünmüştüm ama sen hemen benim eski sevgilime en yakın arkadaşını ayarladın...
- Sen bilip bilmeden yargısız infaz yaptın, hepsi bu. Ayriyeten kendi ellerinle bıraktığın birinin şuan ne yaptığıyla bu kadar ilgilenmenizi gerektirecek ne var anlayamadım.
- Daha yeni ayrıldık sayılır, hemen birini bulması insanı incitiyor. Belki bugün aralarında bir şey yok ama yarın...
- Han daha senin şokunu üzerinden atamadı Efsun, hemen birini nasıl bulsun?
- Sence hala seviyor mu beni?
- Bu soruya ben cevap veremem ki. Ama şuan sana karşı bir savaş içinde olduğunu düşünüyorum, seni söküp atmak istiyor tıpkı kanserli hücre gibi.
- Zorundaydım Elis, Zorundaydım.
- Pardon neye?
- Boş ver, siz beni şımarıklık yaptım ya da ozguvensiz biri olup ayrıldım varsayın.
Hemen arkasında hastaları çağırmaya başladı ve yüzüme çok bakmamaya çalışarak bir günü daha geride bıraktık.
Hazırlandım ve Beril'i beklemeye çalıştım, az sonra yanıma gelince hem yürüdük hem de bugün olanları konuştuk.
- Bence Efsun'un ayrılmasının altında başka bir şey yatıyor, Han'a nasıl baktığını gördüm aynı şekilde Han'ın da nasıl baktığını gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...