50

433 13 5
                                    

Kıymet her zaman bilene yakışırdı. Tıpkı sevilmeyi hak eden gönüller gibi.

Berdan'dan...

İnsan bir kere sevince anlıyordu dünyanın hâlâ güzel bir yer olduğunu, tam insanlıktan umudum kesilince çıkan kadın sayesinde anladım ben bunu. Esen rüzgar ile kokusu burnuma gelince anladım ki dünya hâlâ nefes almaya değermiş. Kararan dünya onun gözleriyle masmavi olmuştu bunu her geçen gün daha iyi anladım.

Bir kere sevmek bin kere ölmek demekmiş derlerdi de inanmazdım. Ben bir kere sevdim, karşılığında sevildim fakat bu yolda ölmeye de razıyım.

Onun olduğu bu evde bu sefer onsuzdum, kısada olsa alışmıştım onun olduğu çatının altında nefes alıp, gözlerimi kapatmaya. Yanımdayken özlediğim kadını biraz daha özleyecektim, olsun nasıl olsa bir gün küçükte olsa bu hasretler son olacaktı.

- Millet ben yatayım artık, yarın bir kaç işim var erkenden.

- Elis gitti Berdan'ın kafada gitti.

- Ne güzel abicim seninle bir konuda eşit oldum işte.

- Cem Yılmaz sandı kendini çocuk, yazık sana abicim.

- He abi he. Hadi iyi geceler biricik ailem.

Odamın kapısını açmam ile tanıdık bir koku burnuma nüfus etti, Elis kokuyordu odam buram buram. Yatağıma attım kendim ve yastığımdan biraz daha fazla geldi bu koku. Aldım yastığı ve kokuyu içime sigara dumanı gibi çektim.

- " Odam sen kokuyor, galiba kafayı yiyorum. "

- " Hayır canım kafayı yemiyorsun çünkü sen yokken o odada ben kalıyordum, normal yani..."

Tabi ya Eyüp amcayı tutuklarken benim odamda ışık yanıyordu. Vay be doktor, beni cidden en az ben kadar seviyorsun.

- " Hanımeli kokunu bana bir kez daha bahşettiğin için sana teşekkür ederim doktor hanım, ailen ile ilk gecende iyi geceler."

- " Seni seviyorum sevdiğim..."

- " İnan bende kendimi çok seviyorum...
Ama seni daha çok doktor hanım..."

Yalan değildi ya onu kendimden daha çok seviyordum. Sonsuz ve masum seviyordum. Onu kendimden çok daha fazla seviyordum.

...

Yazardan...

En güzel başlıklar bazen acılar ile başlardı. Hayatın en güzel zamanlarının sonunda bazen bir hüzün karşılardı insanı. Kollarını açmış insanı beklerdi bazen hüzün. Acıdan, kederden, hüzünden korkarsa insan nasıl bakardı ki ileriye? Yaşadıkça anlardı hayatı ve anladıkça severdi bir çok şeyi...

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin