Değer miydi ki kısacık ömüre bu kadar acı, bu kadar gözyaşı ve bu kadar veda?
Elis'ten...
Ben annemin beni sevmediğini düşündüğüm her dakika çocukluğumu yaktım. Anne sevgisi, merhameti görmediğim her bir anda tüm duygulara düşman kesildim oysa ki gerçekten beni seviyordu annem. Senelerce Özcan denilen o adamın yaptıklarının kefaretini ödemek ben ve babama kalsa da nihayetinde annem bizi seviyordu, bunu bilmek birazda olsa içime su serpmişti.
Yeni başlangıçlar için kocaman bir yürek gerekirdi, o yürek bende vardı ama küllerimden nasıl doğabilirdim ki?
Ben ne kadar çabalasam da bir yerlerde hâlâ annesinin sevmediği küçük bir kız çocuğu vardı içimde bir yerlerde. O küçük kıza rağmen annemi affedip nasıl yoluma bakabilirim ki? Bakamam, yapamam.
- Elis, gökyüzü gözlü kızım... Her şeye rağmen o senin annen, anneni affetmeye çalış. Yaptıklarını unutamazsın biliyorum ama en azından onu affet, ben öyle yapacağım.
- Senin şuan bu halde olmanın sebebide annemken, onu nasıl affedeceksin baba?
- Sevmek, sevilmek hep emek ister kızım. İlla ki sevdan için bir fedakarlık yapmalı insanoğlu, yoksa o sevgiyi sevgi yapan hiçbir özellik olmaz. Sevgiyi güzelleştiren emekken, merhametken biz bunları esirgeyemeyiz sevdiğimizden.
Evet sevgiyi güzelleştiren bir sürü ince ayrıntı vardı fakat ben o inceliğe henüz varamamıştım...
- Artık çıkmamız gerekiyor Elis.
- Tamam.
Babamın ellerini tuttum son kez ve küçüklüğümde korktuğumda ya da gergin olduğum zamanlar yaptığım gibi babamın gözlerine baktım, onun da gözleri benimkiler gibi masmaviydi ve şuan sanki engin denizlerde yüzüyor gibiydim.
- Baba biliyorum bunu sen yapmadın ve bir şeyi daha biliyorum...
Kapıda bizi izleyen sevdiğime baktım ve kocaman buruk bir tebessüm gönderdim.
- sevdiğim adam eninde sonunda bize bunu yaşatanı bulacak, ben eminim çünkü neye söz verdiyse hepsini yerine getirdi.
Berdan'ı sevdiğimi tüm herkese duyurmak istiyordum, haykırmak istiyordum böyle bir adama sahip olmanın beni dünyanın en güçlü insanı yaptığını söylemek istiyordum herkese.
- Biliyorum kızım, bende eminim ondan. Hadi gidin artık yoksa biz ayrılamayız Berdan oğlumun da başı yanar.
' Berdan oğlum...' demişti babam. Berdan çoktan babamın gözüne girmiş ve kalbinde bir taht kurmuştu bile. Yoksa babam benim sevgilim olmasına bu kadar kolay tepki vermezdi ya da oğlum demezdi.
Sarılıp geri çekildim ve oradan çıkıp Berdan'ı bekledim. En sonunda Berdan tüm yakışıklılığı ile kapıdan çıktı ve dikkatimi ona çevirmeme sebep oldu, Allah'ım özene bezene yaratmışsın bu çocuğu gerçekten ya.
- Hadi bakalım doktor hanım, eve gidiyoruz.
- Gitmesek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...