Ön yargıyla bozulan kaç hayat vardır ki en fazla?
...
Ailesi tarafından sinanan insanlara hep dikkat ederdim, gözleri illa bir noktada dalıp giderdi uzaklara. Kim bilir ne acılar çekti, derdim içimden çünkü bilirdim sürekli dalanin derdi büyüktü. Ama bir şey daha bilirdim, Allah kimseye kaldıramayacağı yükü emanet etmezdi sirtina. Sırtı kambur olan güçlüydü, sırtı dimdik olan insansa gücünün henüz farkında değildi.
Bizler acimizi da sevgimizi de en doruklarda yaşardık çünkü daha önce kırılmamıştık, en azından bir kaçımız için bu durum böyleydi. Evet herkese hayat adil değildi, ama olmayacağı anlamına da gelmezdi.
- Efsun'u sizin elinizden kurtaracağım.
- Hiç sanmıyoruz Han, hadi yol alın şimdi.
Omzunu sıktım kardeşimin, güçlü durması lazımdı fakat o her an yıkılacak gibi duruyordu. Olsun yıkılsın ben varım, taşırım onu dertleriyle beraber.
- Siz bilirsiniz birader, kardeşinizi basit bir zenginin eline bırakın üstelik burada safirin masasında oturan ve bir hayli güce sahip olan adam dururken öyle birine verip heba edin. Yürü Han, bu gevşekler senin gücünü kaldiramazlar.
Han, dediklerimi ve yapmaya çalıştığımı anlayıp benimle beraber arabasına bindi. O sokaktan uzaklaşıp semte geri geldik. Elis'ler de gelmiş olmalıydı çünkü arabası kapı önünde duruyordu. Son bir kez sevdiğimin odasına doğru bakıp eve girdim, bu gece yeterince sevdiğimi göremediğim için kalbimde ki siziyla hemde...
Elis'ten...
Efsun'u eve bırakmış ve eve geçmiştik Beril ile. İçimizde bir üzüntü ve endişe vardı, mutluluk olması gerekirken hemde. Salonda Beril ile elimizdeki kahvelerimizle öylece oturmuş Efsun'u düşünüyorduk,
- Elis, o adamlar ya bir şey yaparsa enistelerimle Ömer'e?
- Yapamaz Beril.
- Nasıl bu kadar emin oluyorsun, benim içim içimi yedi burada? Tamam polisler ama o da bir yere kadar, yani karşı taraf ya çoksa?
- Beril zamanla anlarsın Berdan'ın ve öbürlerinin sadece normal bir polis olmadığını hatta çok daha fazlasının olduğunu. Şimdi uyuyalım yoksa biraz daha düşünürsem kafayı yiyeceğim. O kıza çok haksızlık ettim ben, dediklerimi ve ön yargı algısına düşüp üstten konuşmalarım aklıma geldikçe kendimden utanıyorum.
- Ya sende bilmezdin bu durumun böyle olduğunu Elis, kendine yüklenme. Yani Efsun demese nerden bilebilirdin ki sende, müneccim değilsin ya.
- Doğru diyorsun ama elimde değil. Ben odaya geçiyorum, sende geç ve uyu hadi Beril hanım. İyi geceler.
- İyi geceler doktorcuğum.
Odama girdim ve camdan dışarı baktım, Berdan gelmişti. Hemen üzerime hırka giyip balkona çıktım ve ezbere bildiğim numaraya basıp telefonu kulağıma götürüp sevdiğimin balkonuna baktım. Balkon kapısı açıldı ve elinde kahveyle beraber telefonu olan sevdiğim çıktı, yüzünde ki o buruk tebessümle bana bakıp aramayı yanıtladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...