Toprak neden bu denli güzel kokardı? Sevdiklerimizi aldığından dolayı mi yoksa yağmur ile birleşip tamamlandığını için mi?
Elis'ten...
Bir gece yağmuru cami açık izlerken istemsizce içimden geçirdiğim düşünceyi dışarı vurmuştum. "Ne güzel koktu böyle toprak." Nerden bilebilirdim ki anneannemin bu lafıma çok kızacağını. Birden dibimde, elleri belinde bitti. "Bir daha öyle bir şey düşündüğünü ya da dediğini duyarsam vallahi kulaklarından tavana asarım seni Elis." Demişti. O an hiç anlam veremedim, sordum söylemedi. Yine yağmurlu bir günde, bu sefer sevdiğimle yağmuru izlerken aynı şeyi söylemiştim. Berdan, kaşları çatık bir şekilde yüzüme bakıp: "Bir daha sakın toprağın kokusu için öyle deme. Toprak öyle denmesini hiç sevmezmiş. "Tadıma mi baktın, nerden biliyorsun güzel olduğunu?" Der gönül koyar ve seni de beklermis yanına. Sakın bir daha tekrar edip benden önce seni almasına izin verme." Demişti. Ah sevgilim, keşke tekrar etseydim de senin yerine ben gitseydim...
Şimdilerde yeşil rengin bir anlamı yoktu, çünkü anlamını belki geçici süreliğine belki temelli kaybetmiştim. Hiçbir şeyin eski anlamı yoktu. Elimde bir ceset torbası, dışarıda üzgün insanlar ve gözümde yaşlar vardı yalnızca. Ayların, saatlerin ve hatta soluduğum nefeslerin bile bir anlamı yoktu. Dünya sanki benim için sadece anlamsizliklardan ve vedalardan ibaretti. Ben ilk çocukluğuma veda etmiştim bu dünyada ve şimdide geleceğim olan adamın bana veda ettiğine inandırmaya çalışıyordu bu dünya beni...
- Elis... Elis...
Düşünceler beni: 'morg' denen soğuk odada, duvar dibinde öylece ceset torbasına bakar halde bırakmıştı. Gözümde dinmeyen yaşlarla beraber sevgilim olduğunu söyledikleri ceseti izliyordum, ya bu bir şakaydı ya da kabus yoksa bu olanların bir açıklaması benim nezdimde yoktu.
- Efendim baba.
- Kalk hadi kızım, hepimiz senin çıkmanı bekliyoruz. Artık defin işlemleri başlamalı, daha fazla uzatamayız.
- Vefa Amca nerede?
- Kapının önünde.
Ben biliyordum, o torbanın içinde duran benim sevdiğim adam değildi.
Kapı önüne çıktığımda tüm gözler bana çevrildi, farklı bakiyorlardi bana. Yavaş adımlarla Vefa amcanın yanına ilerledim ve yere çöktüm.
- Vefa Amca, benimle gelebilir misin?
- Hayırdır kızım, bir sorun mu var?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomansBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...