VİSAL

25

Öyle birisiyle beraber olun ki en kötü anınızda size kocaman bir liman, yağmurda sığınacak bir sığınak olsun kısacası size her şey olsun...

...

Elis'ten...

Kocaman iyikiler biriktirdim aşağıda beni koşulsuz ve kusursuz seven adama karşı.

Sessizce ve ağlayarak oturduğum yatağımdan kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum çünkü bitap düşmüştüm. Ayağa kalktığım sırada telefonuma bir mesaj geldi, Berdan'dı.

- Ben geliyorum, bekle beni.

Gelme diyemiyordum çünkü beynim idrak edemiyordu hiçbir şeyi şuanda. En sonunda kendimi toparladım ve evden çıktım. Kapıyı kitlerken arkamda bir nefes hissettim ve bağımlısı olduğum o eşsiz koku burnuma infilak etti.

- İyi misin?

- Hayır.

Gözlerime: ' konuyu bilmiyorum, ne olursa olsun yanındayım gel bende dinlen...' der gibi baktı.

Elimi tuttu ve merdivenlerden beni hafif sürükleyerek indi. Tam apartman kapısını açıp burayı terk ediyorken o ses geldi, annem dediğim kadının sesi.

- Bakıyorum da fırsat kolluyormuşsunuz kaçmak için.

- Ee Naz Hanım sizin kişiliğiniz Elis'i buna itiyor, sizi az da olsa tanıyorum ve Elis kaçmakta haklı.

Annemin bir şey demesini beklemeden beni dışarı çıkarttı ve elimden tuta tuta arabasına götürdü. Tam arabaya biniyorduk ki Nesrin Teyze evinden çıkıp bize doğru ilerledi.

- Ne oluyor çocuklar, neyiniz var böyle?

- Sonra anlatırım anne ben sana.

- Oğlum inin arabadan geçin eve.

- Anne Elis iyi değil.

- Oğlum onun için diyorum ya zaten. Geçin içeri hep beraber oturup konuşalım ne olup bittiğini.

Bana baktı fikrimi sorarcasına ve bende usulca kafamı salladım.

- Hadi geçin içeri, ben de Vefa'nın yanına kadar gideceğim. Yarım saate ya da bir saate gelirim, biraz işlerimiz varda.

- Tamam anne. Biz evdeyiz bekliyoruz seni.

...

Ben salonda bir noktaya bakarak Berdan'ı bekliyordum, kendisi bir şeyler hazırlamaya gitmişti.

- Evet Doktor Hanım, Başkomiser Berdan sizin için bir şeyler hazırladı.

- Berdan ben aç...

- Yemek yiyeceksin Elis, toplaman lazım kendini.

Kafamı salladım, doğru söylüyordu hem galiba acıkmıştımda.

Bir şeyler atıştırdım ve çıkan bulaşıkları mutfağa götürüp makineye koydum. Nihayet Berdan ile baş başa kalmıştık ve ona olanları anlatabilirdim.