Bazen ev; dört duvarı olan tuğla parçası değildir. Bazen ev, sevdiğinin yani, sevdiğinin kalbidir...
Elis'ten...
Berdan'ı tanımadan önce en sevdiğim renk siyahtı çünkü tüm renkleri içinde barındırıyordu tıpkı benim tüm duyguları içimde biriktirmem gibi. Ne mi değişti? Berdan'ın o yeşil gözleri sevdiğim rengi bırakın içimde biriktirdiğim tüm duyguları gün yüzüne çıkartıp algılarımla beraber beğendiğim rengi de değiştirdi. Ben kendimi bu adamla sevmeyi öğrendim, diğer tüm her şeyi bu adamla öğrendiğim gibi. Ben elini tuttuğum bu adam sayesinde diğer tüm renklerin ama özellikle yeşilin güzel olduğunu öğrendim...
Gözlerimi hastanede ki sabah kahvaltısının sesiyle açtım. Yani başımda sevdiğim adam uyuyordu, uyurken bile yüzü ciddiydi. Yüz hatları gerilmisti, yara dolu olan suratı bu haldeyken bile onu çok seviyordum çünkü tipi için ona aşık olmamıştım. Hafif doğrulamak istedim, öperek uyandiracaktim ama kurşun yerim buna izin vermiyordu, inanın bu yaradan daha da canımı yaktı.
Gece Kenan müdürün verdiği güzel haberle uyumustuk, sabah yola çıkacağımız için erkenden uyumustuk. O değil bir de gecenin bir yarısı Berdan iki yatağı birbirine yaklaştırıp elimi tutup öyle uyudu, heyecanla sabaha kadar o şekilde hareketsiz bir halde uyumuşuz.
Tüm bunlar aklıma tekrar gelince yüzümde bir tebessüm oluştuğunu hissettim, çok başka mevzu bu adam.
Kapı çalındı, kahvaltı için geldiler galiba diye düşünürken içeri Demir Abi elinde iki poşetle beraber geldi yüzünde ki gülümsemeyle beraber hemde...
- Günaydın abisinin gülü. Bakıyorum da bizim hayta hala uyuyor, bir de sımsıkı sarılmış eline.
- Halimden memnunum ben Demir Abi ya...
- Bende güzelim, tabi abim yine içine etti.
Demir Abi ile aynı anda uyuyor olarak bildiğim Berdan'a döndük, oyunculukla ilgilenmeliydi bu çocuk. Gözleri kapalı bir de hâlâ, gelde uyuz olma yahu. Elini cimcikledim, öylelikle o aşık olduğum gözlerini araladı heh Berdan aferin direnişim şuandan itibaren sona erdi.
- Canımı acıttın bak doktor...
- Acısın diye yaptım zaten.
- Ayıp ediyorsun güzelim.
- Tamam gençler, benim için kavga etmeyin ikinizi de eşit seviyorum aahahaha.
Demir Abi, bunu söylerken ikimize de yemek masasını getirmiş ve yemekleri bile açmıştı. Menüde mercimek çorbası vardı...
- Abi, bu ne?
- Çorba.
- Yok canim, ciddi misin?
- Evet, çok ciddiyim hemde. Hatta bu çorbayı icmezseniz uçağa yetisemeyeceğimiz konusunda da ciddiyim. Sizi bilmem ama ben ailemizi ha bir de sevgilimi özledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...