26

999 30 7
                                    

En güzel sevmeler hep mutlu sonsuzluğa yelken açardı...

Berdan'dan...

Kalbime söz geciremiyordum konu Elis olunca, zaten mantık onu gördüğüm an benden gitmişti... Beynimin yerine kalbim bakıyordu çünkü artık tüm her şeyin sahibi kalbimdi aynı zamanda Elis'ti...

O gün hastaneye ihbar üzerine gelmiştim, nerden bilebilirdim hayatımın kadını orada karşıma çıkacaktı. Şimdi hayatımın kadınını bulduğum o hastanede o katta o acilde insanların hayatına beraber dokunduk, bunu ayrı ayrı yapmadık biz olarak yaptık, Berdan ve Elis çifti olarak yaptık...

Allah'ım, kalbime tutsak ettiğim bu kadını benim ömrüme yâr et, sinemde yara değilde ömrüme emanet, yoluma yoldaş bana eş et..

Yüzüne hayran olduğum kadının gözlerine tutsak oldum bir süre daha, kendimi onu izlemekten alıkoyamıyordum. Geri çekildim ve ayağa kalktım, böylelikle o da bana döndü ve bende koltuk altlarından tutup havaya kaldırdım sonra ikimizi duvardan uzaklaştırıp kucağıma aldığım kadının gözlerine bir süre de öyle baktım.

Biz öylece birbirimize bakarken Elis'in telefonuna Efsun mesaj attı, ' Küçük çocuk hayata tutundu Elis, kurtuldu minik...' işte gelen haberle sevinçten Elis'i sımsıkı tutup kendi etrafımda döndüm çünkü o çocuğun kurtulması için ikimizde elimizden geleni yapıp sonra da Allah'a dua etmiştik...

Biraz döndükten sonra durdum ve onu yere bırakıp yüzüne eğildim, ellerimi yüzünün iki yanına koyup gözlerine baktım, bu gözler bana en güzel gökyüzüydü...

- Başardık sevgilim, kurtardık miniği...

Bunu tıpkı bir çocuk gibi söyledi, heyecanlı ve muluydu. Alnına kocaman bir öpücük kondurdum, benim sevdiğim kadın girdiği her hayatı güzelleştiriyordu tıpkı bana yaptığı gibi.

- Başardın güzelim...

- Başardık sevgilim, biz başardık, beraber üstesinden geldik ve bir hayatı beraber kurtardık.

Kocaman sarıldı bana, benim yanımda küçücük kalan bedeniyle sarıldı ve bende kayboldu... Sıkıca sarıldı sanki bir annenin bebeğine sımsıkı sarılması gibi sarıldı.

- E o zaman gidelim bakalım küçük adama durumu nasılmış?

- Evet, hemen gidelim...

Aşağıya ışık hızıyla inmiştik neredeyse. Küçük adamın odasının önüne geldiğimizde karşılaştığımız manzara içimizi burkmuştu. Annesi, babası ve küçük ablası kapının önündeki koltuklara oturmuş bizden gelecek güzel bir haberi bekliyorlardı, ağlaya ağlaya.

Elis annenin yanına gidip onlara bakan doktorun olduğunu ve içeri girip çocuğun durumuna bakacağını söyledi, aile şimdi biraz da olsa rahatlamıştı.

Elis odaya girince bende küçük ablanın yanında ki koltuğa oturdum ve Elis'in odadan çıkmasını onlarla birlikte başladım. Küçük adamın babası bir şeyler mırıldanıp ' benim yüzümden' diyordu, bir şeyler dönüyordu. Anne birden ayağa kalktı ve saçlarını çekiştirip kocasına sinirle nefretle bakmaya başladı, bu hayra alamet değildi...

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin