" Neyi feda edersen o sana ihsan edilir. Neye kıyamazsan, onunla sınanırsın..."
Mevlana...
Yazardan...
İnsan en çok zaafı olan yerden yara alırdı. Neyi çok isterse o olmazdı ve bu hep böyle devam ederdi. Günler diğer günleri tekrarlardı farklı şekillerde ve dünya bir şekilde düşe kalka dönmeye devam ederdi.
Acılar insanları yok etmek isterken bir yerden olgunlaştırıp büyütürdü. Bazı dertler yara açmazdı bazende yolu açardı. Nazif dertler yolumuzda ki küçük taşlardan ibaretti ve biz bu küçük taşlara takılıp yola kanlı bir şekilde devam edemezdik.
Şimdi düşüp yaralanmamızı isteyen taşları es geçip hayatımıza küçük engelleri aşarak ve büyük engellere göğüs gererek devam etmeliydik.
Berdan normal odaya alınmıştı ve başında bir sürü insan onu bekliyordu. Elis ve Nesrin Hanım iki yanına oturmuş öylece izliyorlardı adamı. Kadın içten baktıkça sevdiğine olan özlemi kalbini sızlatıyordu.
- Nesrin Anne, isterseniz hepiniz eve gidin biraz dinlenin ben Berdan'ın yanında beklerim.
Dedi Han. Nesrin Hanım yaşlı gözleriyle manevi oğluna baktı, tam itiraz edecekken Vefa Bey araya girdi.
- Hanım, Han doğru söylüyor. Hadi gelin eve geçelim banyo yapıp biraz kendimize gelelim sonra gene geliriz.
- Siz gidin Vefa Amca ben gelmeyeceğim.
- Kızım olmaz öyle şey.
- Onu öyle bırakamam Vefa Amca. Siz gidin Nesrin Teyze iyice mahvoldu buralarda, bir gelişme olursa ben haber veririm size.
Nesrin Hanım, kızı olarak gördüğü Elis'in ve Han'ın burada olacağını düşününce kabul etti teklifi. Çantasını aldı, oğlunun alnına bir öpücük kondurup saçını okşadı ve odadan çıktı.
- Elis sende gitseydin keşke ben buradayım.
- Olsun Han, o benim her anımda yanımdaydı şimdi onu bırakıp gidemem.
Han, kardeşinin diğer yanında ki koltuğa oturdu ve uzunca kardeşine baktı, ne badireler atlatmışlardı beraber bunu da atlatacaklardı.
- O seni çok seviyor Elis, düşündüğünden ve gördüğünden daha çok seviyor hemde. Senin adın geçsin ya da sen aklına gel hemen gözleri parlıyor ve bir telaş alıyor onu, sanki bir çocuk oluyor.
- Bazen benim yanımda da bir çocuğa dönüşüyor görsen gülmekten ölürsün. Şimdi dönüp bakıyorumda o benim için neşeyle yaşam kaynağım, o olmazsa ne mutlu olurum ne yaşarım ve biliyorum o benim için yeniden gelecek öyle değil mi sevgilim...
Kadın onsuz bir hayatta kendini göremiyordu, sanki Berdan ile gözlerini açmıştı ve yeniden onunla kapatacak gibiydi. Berdan'ın kokusunu kendine oksijen, sesini dünyanın en güzel şarkısı, kendisiniyse her şey olarak bilmişti. Berdan onun için her güzel şeyin hep daha üstündeydi, her şeyin çok üstündeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİSAL
RomanceBir polis düşünün; olduğu semtin hem polisi hemde reisi. Ve birde bir kadın düşünün; bu semte yeni yerleşen ve hastanenin yeni çocuk doktoru. Biz adamın sevdasına,kadının adama olan hayranlığına kah gülecek kah şaşıracaktık. Ve en sonunda olan biten...