57

384 11 12
                                    

Hayattan hep dersler alırdık, kimi zaman kalır; kimi zamansa tam teşekkürlü geçerdik. Hatalardan ders alırdık fakat bazende aynı hataları tekrarlar ite kalka hayata devam ederdik. Böylece devran olduğu yerden hiç kuşkusuz dönmeye devam ederdi.

...

Elis'ten...

' Erkek adam ağlamaz!' Kuralına asla inanmadım, asla kabul etmedim çünkü adam gibi adam duygusunu en masum şekilde yaşamasını yeri gelince bilmesi gerektiğine inanırım. Erkek adam yeri gelince güler, yeri gelince ağlardı ve bu güçsüzlük değil aksine cesaretti. Erkek adamın, herkesin yanında ağlaması ayrı cesaret; o ağlarken onunla birlikte ağlamansı ayrı ve kendini bilmeyen insanların onlara gülmesi ayrı cesaret isterdi.

Cesaret kanla ya da kasla ölçülemezdi çoğu zaman, bazende yüreği mangal gibi olan en güçlü olurdu. Ve ben emindim ki bu üç adam çok güçlüydü...

Karşımda sevdiğim adamın eski dostu, onu karşısında ise sevdiğim adam ve Han vardı. Berdan ve Han öylesine sinirle Ömer'e bakıyorlardı ki ben bile onların gözlerinde ki ateşte şimdiye kadar kül olmuştum bile.

- Berdan beni bu hainin olduğu yere, gecenin bu saatinde niye çağırdın?

- Bize anlatacak şeyleri varmış, öyle dedi.

Ömer'in gözlerine dikkatle baktım ve o an emin oldum ki bu adam bazı şeylere zorunlu tutulmuştu, şimdiyse özgürdü.

- Eski günlerin hatrina bir kez olsun beni dinleseniz?

- Ne hatri Ömer ne hatri! Biz seninle olan tüm her şeyi gömdük, seninle beraber.

- Han, sakin ol dinleyelim.

Berdan bana baktı, o bakışlarda çok anlam vardı ve ben sevdiğim adamın bakışlarından anlayabiliyordum affetmek istiyordu Ömer'i.

Az ileride kamelya vardı onlara oraya oturmamızın daha iyi olabileceğini söyledim ve beni dinleyip oraya yöneldiler. Hep beraber oturduk ve Ömer'e baktık, Ömer ise bakışlarını ellerine çevirmiş sessizce infazını bekliyordu.

- Anlat Ömer, nasıl ihanet ettin bu vatana?

- Kenan Müdürüm istedi bu ihaneti.

- Lan sus, kıçını kurtarmak için müdüre suç atma. Berdan hala ne duruyoruz burda bu yalancı hainle beraber?

- Han otur oturduğun yere ve adamın sözünün bitmesini bekle.

- Sende mi Berdan, görmüyor musun göz göre göre yalan atıyor şerefsiz.

- Yalan bile olsa onu dinlemeliyiz bu bizim boynumuza borç. Şimdi bir daha olduğun yerden kalkarsan ant içerim ki yumruğumu yersin.

Burası o kadar karışmıştı ki Han bir sinirle yerine oturunca anladım. Berdan kafasıyla devam et işareti yaptı Ömer'e, o an gözünden geçen minnet dolu bakışları gördüm.

VİSALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin