I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

14. DOST

Keyifli okumalar 😊

~~~~~~~~

George, sessizliğimi yardım etmeyi reddetmek olarak yorumladıktan sonra aniden sesini yükseltti.

“Ne istersen sana vereceğim! Bana yardım ederseniz, size bir hediye vereceğim, Leydi Nelson!

Ne tür bir hediye? Bu başlangıçta cimri bir insan olan ve kimseye bir şey teklif etmeye istekli olmayan George için beklenmedik bir şeydi.

"Leydi Nelson'ın bildiği gibi evimiz yüzyıllardır mücevher işiyle uğraşıyor. Sizi özel bir hediye ile ödüllendireceğim Leydim, ne düşünüyorsun?"

"...... Bana vereceğin şey nedir?"

Başta merak etmek gibi bir niyetim yoktu ama artık iş bu noktaya gelince, farkında olmadan ilgi gösterdim.

Ancak George'un geniş bir sırıtışla masanın üzerinden öne doğru eğilerek bana bir kez daha yaklaşması beni tiksindirdi. Tanrı aşkına! Bana yaklaşma, seni böcek!

Aceleyle ikinci kez geri çekildim ama sonra konuşmaya başladığında durdum.

"Mavi bir elmas biliyor musunuz?"

Mavi elmas mı diyorsun? Ah, o şey bende önceki hayatımda çok kötü bir anı bıraktı. Elbette, bunun kökü sizsiniz. Ve şimdi, bunu bana hediye olarak mı vereceksin? Hah!

Yüzümde acımasız bir ifadeyle eski anıları hatırlamadan edemedim.

Onunla evleneli yaklaşık üç yıl olmuş olmalı. O zamanlar Kont'un işleri bozulmadı, bu nedenle yaşam düzenlemelerimizde herhangi bir zorluk yaşanmadı. Aramızdaki evlilik çıkar evliliğiydi. Soylular için ortak bir durumdu bu. Buna rağmen birkaç ay uyumlu bir ilişkimiz oldu ama 2-3 yıl sonra yokuş aşağı gitti. İlk kez başka bir kadınla tanıştığı zamandı.

Sorun doğum günümde başladı. Bana doğum günümde hediye olarak ne istediğimi sordu, ben de mavi elmas bir kolye ima ettim. Her yıl ona istediğim bir şeyin olmadığını söyledim ama o yıl mücevher istememin nedeni Daisy'nin amansız ikna çabasıydı.

Daisy, kocamın bir kuyumculuk işi yürüttüğünü, bu yüzden mücevher istemenin doğal olduğunu söylüyordu. Bu nedenle doğum günüm yaklaşırken bunu istemek büyük cesaretimi aldı. Ve bana gerçekten mavi bir kolye verdi.

Acaba gereksiz bir istek miydi diye düşündüm ama hediyeyi alır almaz gözyaşlarına boğuldum. O zamanlar aramızdaki mesafeyi kaldırmam ve gelecekte daha iyisini yapmam gerektiğini düşündüm.

Ama bana hediye ettiği şeyin sahte olduğu ortaya çıktı. Hanımefendi, sanki bu beni üzmeye yetmezmiş gibi, benimkiyle aynı tasarıma sahip mavi elmas bir kolye takmıştı.

“ Ah, bu da ne? Hem Kontes Page hem de Barones Thompson'ın kolyeleri aynı görünüyor.”

“ Renk biraz farklı değil mi sence? Kontes Page, üzerindeki gerçekten mavi bir elmas mı?"

Bayanların kolyemi o metresiyle karşılaştırdığını duyunca utandım. Malikaneye kadar geldim ve ancak o zaman hıçkırıklara boğuldum.

Enfes mavi pırlanta kolyeyi karısında heba etmek istemiyordu ama yine de onunla hiçbir ilgisi olmayan bana vermek istiyordu...

Şimdi bir şey fark ettim, cimri biri değildi. Sadece biricik karısına karşı böyle davranıyordu. Nasıl bir insandı?

George, yüz ifademdeki değişiklikleri fark etmedi bile ve beni çekmeye devam etti.

"Leydi Moore'la anlaşmama yardım edersen, onu sana hediye ederim."

Bana neredeyse umutsuzca baktığında, sanırım Daisy ile gerçekten iyi geçinmek istiyordu.