56. KAVGA

306 29 0
                                    

Keyifli okumalar 🙂


* * *



"Aaaa!"

Takip eden Heidi, kaosa tanık olunca şaşkınlıkla çığlık attı. Bunun üzerine Percy hızla Heidi'yi korumak amacıyla kollarının arasına aldı.

Onlar Grint Dükalığı'nın şövalyeleri miydi?

Logan'ın getirdiği insan sayısının üç katıydı.

Sanki söylediklerimi kanıtlamak istercesine, merkezdeki kişi gruptan ayrılıp Percy'yi selamladı.

"Siz ikinizi almaya geldim."

"Babama söyle. Gitmiyorum."

Percy sinirle cevap verdi.

Şövalye şaşkın bir ifadeyle Percy'ye işini anlattı.

"Ekselansları kan dökülmesini istemiyor. Lütfen sessizce bizimle geri dönün.”

"Percy..."

Heidi, Percy'ye daha sıkı sarıldı.

Yalnızca Logan'a eşlik etmek amacıyla gelen Harrison Dükalığı'nın birkaç şövalyesi, Percy'yi geri almaya kararlı olan Grint Dükalığı'nın şövalye birliğine karşı. Sayıları bu kadar farklıyken hayatta kalmaları mümkün mü? Logan'ın ifadesi de pek iyi değildi.

Percy de benim gibi düşünmüş olmalı ki bir süre düşündükten sonra başını eğdi.

"Kahretsin…!"

***

Sonunda şövalyeler Percy ve Heidi'yi doğrudan Dük Grint'in evine götürdüler.

Ben ve Logan da oraya birlikte gittik. Dük Grint'in malikanesinin salonunda Coventry Baronu ve Baronesi bile oturuyordu.

Dük Grint, Logan ve benim neden orada olduğumuza ilgisiz görünüyordu. Ben şaşkın Chloe'u selamlarken Dük Grint, Percy'ye yaklaştı.

“Bu büyük bir onursuzluk...!”

Her an Percy'ye vuracakmış gibi görünüyordu ama neyse ki genç lorda elini kaldırmadı.  Percy'ye, öfkesini bastırarak.

"Bunu nasıl yapabildin?! Sizden beklentilerimizin ne kadar yüksek olduğunu bilerek!” dedi.

Sesi yüksek değildi ama ses tonundan ne kadar kızgın olduğunu tahmin edebiliyordum.

Ama Percy pek umursamıyormuş gibi görünüyordu.

"Sana ne zaman böyle şeyler beklemen gerektiğini söyledim?"

Percy Dük'ü daha da kızdırıyordu.

Eğer onu şimdi böyle kışkırtırsa…! Ağzım açık kaldı. Şok olan tek kişi ben değildim. Dük Grint'te de durum aynıydı.

"Aklını kaçırmışsın!"

"Ne olursa olsun ayrılamayız. Biz zaten nişanlıyız."

"Nişanlı?!!"

Coventry Baronu gözlerini genişleterek sordu.

Percy ceketinin içinden rulo yapılmış bir kağıt zarf çıkardı. Percy nişan vaadini ailelerinin görmesi için kaldırdı. Hemen beni ve Logan'ı işaret etti.

“Heidi ve ben zaten nişanlıyız. O ikisi tanık olarak oradaydı.”

Dükün ikametgahının salonu boğucu bir atmosferle kaplanmıştı. Düşes zonklayan başını tuttu ve belli belirsiz 'sevgili Tanrım' sözlerini söyledi. Barones, gücü azaldıkça Baron Coventry'nin omzunu tuttu.

I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin