I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

30. FABİAN

Keyifli okumalar 😊

~~~~~~

Fabian gergindi.

"Balo sırasında gerçekten böyle mi oldu?"

Yardımcısı Justin başını salladı. Yangın olayını Fabian'a az önce bildirmişti.

"Evet öyle. Neyse ki kimse zarar görmedi."

İnsanlar ne kadar sosyeteye çıkmak istemese de, her zaman haber almak için kulaklarını dört açarlardı.

Justin bu açıdan yetenekli bir adamdı. Dük hakkındaki söylentilerin dışarı sızmasını sıkı bir şekilde kontrol ederken, aynı zamanda dükalığın işine yarayabilecekleri ihtimaline karşı sosyal çevreler hakkında bilgi topladı.

Bir gazete makalesinde yer alan bu tür bir konu, kendisi tarafından da hızlı bir şekilde öğrenildi ve Fabian'a bildirildi.

Ancak o akşam meydana gelen ve hafif hasarla sonuçlanan yangın olayını konuştuklarında Fabian yanıt verdi.

"Markiz Nelson'daki genç hanıma ne oldu? Yaralanmadığına emin misin?”

"Evet. Neyse ki duvardan kaçtı. Bu krizden harika bir kaçış değil mi?”

"Nerede-, o şimdi nerede? Ona uygun şekilde davranıldı mı?”

Neden bu kadar sabırsız görünüyor? Justin şüpheciydi. Fabian her zamanki hali değildi. Normalde, ne söylerlerse söylesinler, asla özel bir tepki göstermezdi. Bunun yerine, o tekdüze ses tonuyla 'Anlıyorum' diye cevap verdi.

Justin'in bildiği kadarıyla, Fabian, onunla hiçbir ilgisi olmasaydı, hareketsiz bir duvar kadar kayıtsız ve soğukkanlı olurdu. Bu nedenle Marki'nin kızı için neden bu kadar sinirlendiğini bilmiyordu.

Sonra Justin bir şeyi hatırladı. Fabian yakın zamanda Nelson Markisini ziyaret etmişti. Genç adam asla evlenmeyeceğini beyan ettiği için Sihir Pınarı'nı ziyaret etmeyi teklif etti. Bunun üzerine Fabian tüm programlarını iptal etti ve aniden ayrıldı.

Döndüğünde Fabian'ı görünce Justin ne kadar şaşırmıştı. Adamın sırf zorluklara göğüs germek için neden atını geride bıraktığı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Her neyse, inatçı dükün başına inanılmaz bir şey gelmişti. Fabian, orada tesadüfen Markiz ailesinin genç hanımıyla tanıştığını söyledi.

Ah, işte bu yüzden. Justin aniden söze girdi.

"Efendim, genç bayan için endişeleniyor musunuz?"

"Pardon?"

"Markiz Nelson'ın kızı hakkında endişelenip endişelenmediğini sordum. Markizlik'de benim bilmediğim bir şey mi oldu…”

"Öyle bir şey yok!"

Fabian kaşlarını çattı ve sesini derinleştirdi. Böyle açık sözlü bir Fabian görmek nadirdi. Justin sinirlendiğini biliyordu.

Ancak ertesi gün, Leydi Nelson'ı umursamadığını söyleyen Fabian, sabah Justin'i ofisine çağırdı.

"Leydi Nelson'ın şu anki durumunu öğrenmek istiyorum."

Bu yüzden ona bakmasını söyledi.

"O nasıl?"

Ve o zamandan beri, bir haftadan fazla bir süredir, Fabian onun durumunu günde en az bir kez sordu.

"Bir süredir iyileşmiş gibi görünüyor. Bugün maskeli baloya gidecek ama..."

"Bir balo?"

Beklenmedik bir anda Fabian'ın gözleri döndü.

“Davet edildiğin aynı maskeli balo partisi. Ah, ama davetiyeyi açmadın.”

"Bir balo…"

Fabian tüm ciddiyetiyle mırıldandı.

Justin öylece durmuş ona bakıyordu. Üzerinde şüpheci bir bakış vardı. Her şeye kayıtsız ama yine de Nelson'ların kızıyla fazla ilgiliydi.

“Hala davetiyem var, katılmak ister misin?”

“…”

Düşüncelere dalmış olan Fabian, dikkatle Justin'e baktı. Gerekmedikçe çoğunlukla tüm sosyal etkinlikleri atlıyordu… Biraz daha itebilirdi. Justin onu kurnazca cesaretlendirdi.

"Maskeli balo olduğu için yüzünü göstermene gerek yok. Neden böyle bir baloya katılmayı denemiyorsun?

“…her şeyi bir an önce hazırlayabilir misin?”

Fabian sakince sordu. Bunu duyan Justin'in gözleri yuvalarından fırlayacakmış gibi büyüdü.

Ekselansları bir baloya katılıyor! Adamın öğrendiği dansları hiç kullanmadan mezara bile gireceğini düşünürdü.

Sebep ne olursa olsun, memnuniyetle karşılandı. Amacı 'Fabian'ı evlendirmek' olan Justin bu olasılıktan çok memnundu. Haberi duyduklarında vasalların da öyle olacağından emindi.

***

İlk defa böyle bir duygu yaşıyordu. Neden onu bu kadar çok düşünüyordu? Fabian şaşırmıştı.

Onunla malzeme araştırma bahanesiyle onu kütüphanede gözlemlemeye çalıştı ama duygularının ne olduğunu anlayamadı.

Geriye dönüp baktığında, kütüphanenin yanlış bir bahane seçimi olduğunu düşündü. Birlikte kitap ararken bunun farkında değildi. Ama bir kez oturduklarında, tamamen sessiz olmaları gerekiyordu.

Neden bir kütüphane olmak zorunda? Fabian, onunla her karşılaştığında kendi yalanının akıllıca olmadığını hissediyordu. En azından birlikte yemek yerken konuşabildikleri için şanslıydılar.

Her ihtimale karşı, bu aşk mı? Hayır, bu kadar tutkulu bir duygu olamazdı.

Onunla ilgilenmesinin tek nedeni, yüzünün sihirli çeşmede görünmesiydi. Ve statüsü ne olursa olsun saygılı tavrı nedeniyle ona çok düşkündü.

Fabian duygularını bu şekilde tanımladı.

Ancak çok geçmeden, yardımcısından yangın kazasını duyunca şok oldu. İşine konsantre olması gerekiyordu ama yapamıyordu.

Neden böyle tehlikeli bir şey yaptı? Sienna bir kez daha hayalinde belirdi, bitkin görünüyordu.

Onu Markizlikte bulduğu andan beri hissetmişti ama inanılmaz derecede cesurdu.

Nasıl olduğunu sormak için onu ziyaret etmek istedi ama buna katlandı. Marki'nin malikanesini ziyaret edebilmesi için Dük unvanı altına girmesi gerekir ve bu olduğunda ilişkileri sona erer.

Dük olduğu için ona yük hissedeceğinden, ona yalan söylediği için hayal kırıklığına uğrayacağından korkuyordu. Onunla iyi bir ilişki sürdürmek istiyordu.

Fabian iyi ki bugünün balosuna geldim diye düşündü.

"İlgin için teşekkür ederim."

Onu bu kadar yakından görebilmek için. Kimliğini sakladı ve onunla tanıştı ve daha iyi olamazdı.

"Ama dansta düşündüğümden daha iyisin?"

Sienna, birlikte valse giderlerken, dedi. Sonra hızla ekledi.

"Beni yanlış anlama... Bu sadece-, İlk kez birlikte dans ediyoruz, ama oldukça iyi koordine ediyoruz, sence de öyle değil mi?"

Onun kim olduğunu bilmiyor olmalıydı. Benzer bir sesi olsa bile, sıradan biri olduğunu söylemişti, bu yüzden onun ilişki kurmasına imkan yoktu.

Geldiğime gerçekten çok sevindim. Maskenin koruması altında, Fabian yine yumuşakça gülümsedi.

Güvende olduğunu doğrulamıştı, yani artık her şey yolundaydı. Tek ihtiyacı olan buydu. Balo bittikten sonra, zihni nihayet huzura kavuştu.

~~~~~~

Fabian kabul et aşıksın işte aaa !!!