I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

72. DAVET

* * *

Baho'nun gönderdiği alpaka kürkü Logan'ın sahibi olduğu tüccara ulaşmıştı. Aynı zamanda Madam Ford benimle temasa geçti. Son isteğim yerine getirildi.

Hemen butiğine yöneldim.

“Hanımefendi, aynen söylediğiniz gibi yaptım, bir çek alabilir misiniz?”

Bunu dedikten sonra Madam Ford bana bir atkı gösterdi ve ben de iplikten yapılmış beyaz atkıya dikkatle dokundum.

"Yumuşak."

“Değil mi? Çok güzel hissettiriyor! Bunu denemek ister misiniz?"

Madam Ford'un acil önerisi üzerine onu giydim ve aynanın önünde durdum. Eşarpın yumuşak dokusu çenemi okşuyordu.

Çok yumuşak! Sadece bu değil, aynı zamanda sıcak.

"Ne düşünüyorsun? Hoşuna gitti mi?"

"Bu mükemmel. Teşekkür ederim hanımefendi.”

Hesabı çek defterinden ödedikten sonra Dük Grint'in evine doğru yola çıktım. Artık etrafımdaki insanların tepkisini kontrol etme zamanıydı.

"Aman Tanrım, bu nedir?"

Chloe alpaka kürkü atkıyı görür görmez sordu. Zaten kutudan çıkarıp uzatmıştı.

“Alpaka yününden yapılmış bir eşarp. Geçenlerde Brew'a gittim ve bu Leydi Grint'e bir hediye."

"Aman Tanrım, teşekkür ederim."

Beklediğim gibi Chloe hediyemi memnuniyetle kabul etti. tam olarak hissedebilmek için iki eliyle atkıyı okşadı, sonra bana sordu.

“O halde neden aniden Brew'a gittin? Hem de hiçbir şey söylemeden."

Düşününce Chloe'nin hâlâ Logan'ın benimle olan ortaklığından haberi yoktu.

Ona iş için oraya gittiğimi söyleyebilir miyim? Sözleşme yine de başarılı oldu.

Ona Logan'la olan ortaklığımı anlatmaya karar verdim.

"Neler oldu…"

Chloe beni dikkatle dinlerken kahverengi gözleri büyüdü.

“Gerçekten mi? Dük Harrison ile mi?"

"Evet. Ben teklif ettim, o da hemen olumlu yanıt verdi. Bu büyük bir rahatlamaydı.”

"Söylemeye gerek yok, eğer o olsaydı Lady Nelson'dan her şeyi kabul ederdi."

"Afedersiniz? Bu doğru olamaz. Dük bir iş adamı, bu üründeki potansiyeli görmüş olmalı.”

Ama Chloe buna karşılık biraz anlaşılmaz bir şey söyledi.

“Elbette iyi bir potansiyele sahip. Ancak bunu teklif edenin Leydi Nelson olması nedeniyle bu kadar hızlı ve kesin bir cevap verebildi. Dük Harrison, sırf iyi potansiyeli var diye hemen karar verecek türden bir insan değil. Oldukça alışılmadık bir durum.”

"Gerçekten mi?"

Her ne ise Chloe inançla doluydu. Doğru olup olmadığını sorduğumda bile hemen cevap verdi.

"Elbette. Onu küçüklüğümden beri tanırım. Biz kardeş gibiyiz. Ama dük öyle düşünmeyebilir."

Chloe bunu söylerken atkıyı taktı. Beklendiği gibi ona yakışmıştı. Chloe'nin zaten zarif bir vücudu vardı, bu yüzden ona her şey yakışırdı.

Tuvalet masasının üzerindeki aynaya bakan Chloe, şunları söyledi:

“Dük Harrison gerçekten iyi bir adam. Büyük olasılıkla krallığımızdaki en iyi ikinci damat adayı olur?”