I'm Done Being Your Best Friend (Çeviri)

91. İTİRAF

İşte beklediğimiz an kızlar

* * *

Spencer'a şaşkın bir yüzle baktım. Yol kenarında Logan'ı beklerken Spencer'la karşılaştım. Ama bu adam bugün ısrarcıydı.

"Marki, şu anda seninle konuşamam çünkü misafirlerim var."

"Bu, Bella'nın oynayacağı oyuna bir bilet, herhangi bir aktöre değil. Keşke bu hafta sonu biraz zaman ayırabilseydin-"

"HAYIR."

Sonunda onu kestim.

"Bunu benimle neden izlemek istediğini bilmiyorum. Neden başka biriyle gitmiyorsun?"

"Bu, Leydi Nelson ile birlikte gidip görmek için çok uğraştığım bir bilet. Lütfen o gün bana biraz zaman ayırabilir misiniz? Sanırım yanlış anlaşılmayı uzun zaman önce çözdüm, ancak Leydi Nelson kalbini açmadığı için..."

Misafirim olduğunu söylediğimde beni hiç dinlemedi. Hafta sonuna kadar onunla buluşmam için beni rahatsız etmeye devam etti.

Ben sinirlenmeye başladığım sırada yanımda duran Sir Bolt, yüzünde gergin bir ifadeyle Spencer'la konuşmaya başladı.

"Bugünün doğru gün olduğunu düşünmüyorum. Hanımefendi çok meşgul, bu yüzden daha sonra konuşmalısınız."

Bugün tek gün olmayacak mıydı? Bir dahaki sefere öyle olmayacaktı. Müzenin önüne aceleyle geri dönmeye karar verdim.

"Marki, artık yola koyulmalısın. Cevabımın fazlasıyla yeterli olduğunu düşünüyorum."

"Duymak istediğim şey reddedilme değil."

Ama tam arkamı döndüğümde bileğim tutuldu. Hayır, daha mı? Gitmeyeceğimi söylemiştim…!

Tam o sırada Logan'ın sesini duydum.

"Elini bırak."

Geriye dönüp bakabilmeme fırsat kalmadan Logan, Sir Bolt'un yanında belirdi.

"Ne yapıyorsun? Böyle reddeden birini tutmak senin için nazik bir davranış mı?"

Logan, Spencer'ın elini bileğimden çekti. Bana baktığında sesi endişeyle karışıyordu.

"Seni göremediğim için endişelendim."

"Üzgünüm Majesteleri. Markiz Spencer yüzündendi..."

"Evet biliyorum."

Logan konuşmasını bitirir bitirmez Spencer da onun varlığını kabul etti.

"Oldukça... Uzun zaman oldu sanırım birbirimizi görmeyeli?"

Tereddütlü ses tonunu dinleyince, sanki sadece sosyal bir çevrede tanışmıyorlarmış gibi geldi. Spencer, az önce bileğimi tutan elini gevşetti.

Logan bana kısaca anlattı.

"Akademide sınıf arkadaşıydık."

Sınıf arkadaşları mı? Kraliyet Akademisi'nden mezun olduğunu sanıyordum ama İmparatorluk'ta okuduğunu hiç bilmiyordum.

Spencer Logan'a baktı ve sırıttı.

"Evet, sınıf arkadaşlarım. Selamlaşmayı bitirdiyseniz, sadece yolumdan çekilin, tamam mı? Görünüşünden anlayıp anlamadığınızı bilmiyorum ama şu anda meşgulüm."

Yine kimin kime gideceğini söylemesi gerekiyordu? Benimle Logan arasındaki toplantıya karışması ne kadar da utanmazcaydı.

"Bu olmaz."