Selam arkadaşlar biz geldik!
Hızlı gelmeye çalıştım çünkü geleceğim demiştim, dediysem gelmem lazımdı. Mutlu ve eğlenceli bir bölüm getirdim size (kimi yazarlara örnek olurum belki ümidiyle)
Yine upuzun bir bölümle sizinleyim, yorumlarınızı bekliyorum.
Meris
Hande'nin antrenörünü öldüreceğim. Ölecek. 3 gündür sevgilimi ekstra antrenmana bırakıyor ve ben evde onun dönmesini bekliyorum. Deniz de sürekli İlkin'in yanına gidiyor. Tek başıma evde oturmaktan içime ikrah geldiği için yine elim kaleme gitmişti. Hande'yi düşünürken karaladığım satırları düzenlemeye çalışıyordum.
İşler yoluna girmişti. Alkım ve Başak teklifimizi kabul etmiş ve bizimle çalışmaya başlamıştı. Her gün geliyorlardı ve birlikle çalmaya alışmaya çalışıyorduk ki bu hiç zor olmamıştı. İkisi de hem tatlı hem yetenekli insanlardı. Kapı çaldığında yalnızlıktan sıkıldığım için resmen zıplayarak koşmuştum. Umarım şu heyecanıma değecek biridir.
Meris: Yaso'm! Hoşgeldin iyi ki geldin gel
Yasemin: Ne oluyor ne bu abartı tepkiler?
Meris: Yalnızlıktan çok sıkıldım
Yasemin: İsabet olmuş, ben de çok sıkıldım hadi kalk senin yeni mekana gidelim. Son halini merak ediyorum.
İyi bir fikirdi, enstrümanlar sabah gelmişti ve Yasemin'in yardımıyla sahneyi kurabilirdik. Ama Hande'nin gelmesine az kalmış olabilir. Saate baktığımda Yasemin aklımdan geçeni anlamış olacak ki Hande'nin kolay kolay gelemeyeceğini, antrenmanından sonra toplantısı da olduğunu söylemişti. Hatta Yasemin'i buraya o göndermiş, sıkılıyorum diye yakınıp duruyor git ilgilen demiş. Çocuk muyum ben?
Hande'nin gelmesine daha çok olduğunu duymamla yüzüm düşmüştü. Yasemin'e içerde beklemesini söyleyip hazırlanmaya başladım. Ama bu kız şimdi de yatak odasının kapısını çalıyor.
Meris: Evdeki her kapıya vuracak mısın Yaso'm? Gel.
Yasemin: Oraya baktıktan sonra bana yemek ısmarlama sözünü tutarsın dimi?
Meris: Tutarım tabi, istersen ilk yemek yiyelim hatta.
Yasemin: Yok aç değilim daha. Güzel bir yer araştırıp öyle gideriz, sen de serseri gibi giyinme demeye gelmiştim. İyi ki gelmişim.
Elimdeki pantolonu işaret ettiğinde ben de onunla birlikte baktım. Ne var ki? Alt tarafı biraz fazla yırtık. Yasemin'in çenesiyle uğraşmak istemediğim için kafamı salladım ve elimdeki pantolonu yerine bıraktım.
Hazırlanıp Yasemin'in yanına gittiğimde yine beğenmemiş ve tişörtümü zorla çıkarttırmıştı. Nereye gitmek istiyor bu kız? Sonunda onay aldığımda evden çıkmıştık. Yasemin bana gününü anlatırken ilgiyle dinlemiştim onu, sadece Hande'yle olan kısımları. Çok uzun sayılmayan bir yolculuktan sonra sonunda kapıdaydık. Arabayı park ettikten sonra yanımda telefonuyla uğraşan Yasemin'e geldiğimizi söyledim. İnip kapıya doğru ilerlerken arkamızdan geçen arabadan duyduğum sesle şok olmuştum. Benim sesim mi o? Nasıl yani? İnsanlar şarkıyı mı dinliyor?
Yasemin: Meris ben doğru mu duydum?
Meris: Dur dur
Hemen telefondan şarkının dinlenme sayısına baktım. Bu ne ara oldu? Bu kadar dinleniyor mu? Yasemin de yanıma gelip ekrana bakmıştı ve küçük bir çığlıktan sonra olduğu yerde zıplamaya başladı.
Yasemin: Neredeyse 1 milyon olmuş! İki haftada hem de! Sıfırdan! Hiçbirimiz paylaşmadan! Başardınız Meris!
Meris: Hande'ye söylemem lazım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
Fiksi PenggemarHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum. G×G hikaye. Fobiklere şimdiden açık yollar diliyorum.