Tatil öncesi küçük bir geçiş bölümü olarak düşünebilirsiniz bunu. Tatil bölümü ne zaman gelir bilmiyorum. Umarım fazla uzun sürmez. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum, iyi okumalarr.
Meris
Hande'yle yaşadığımız iş gerginliğinin üstünden iki gün geçmişti. Aramızda fiziksel olarak da hiçbir duvar kalmamasıyla ona daha da bağlandığımı hissediyordum. Hayatımın her noktasında Hande olsun istiyordum, her güne onu öperek başlamak her geceyi ona sarılarak bitirmek istiyordum. Duygularımın bu kadar yoğun olması bazen beni korkutsa da Hande'ye bakınca bu korkularım yok oluyordu, gözlerinde bana olan sevgisini net bir şekilde görebiliyordum. Hangimiz daha çok seviyorduk bilmiyorum ama ikimiz de çok güzel seviyorduk. Benim duygularımın yoğunluğu beni bile korkuturken onun beni, benim onu sevdiğimden çok sevebileceği ihtimalini düşündürebiliyordu bana. Gün geçtikçe artan bir bağımız vardı sanki, gün geçtikçe ondan ayrı vakit geçirmek daha da zor geliyordu bana. Gün geçtikçe daha da güzel geliyordu sevdiğim kadın gözüme. Arada kendi evine gidişleri bile zor geliyordu artık, onunla birlikte yaşamak istiyordum ama bunun için daha çok erken olduğunun farkındaydım. Artık tamamen rahattı bu evde, evimizde. Kendi evinde hissediyor gibi davranıyordu ve tabiki bu da beni çok mutlu ediyordu. Neredeyse her şeyi beraber yapıyorduk, bahçede yayılmış kitaplarımızı okurken arayan annesiyle konuşmak için kalkmıştı az önce yanımdan. Bense kitabı bırakmış biraz ilerde yürüyerek telefonla konuşan sevgilimi izleyerek bunları düşünüyordum. Geçtiğimiz iki günü sadece birbirimize ayırmıştık ve kesinlikle hayatımın en iyi iki gününden biriydi. Beraber dışarı çıkıp gezmiştik, kitap okumuştuk, sohbet etmiştik, bana müzik konusunda yardım etmişti, yemekler yapmıştık hatta çocukluk albümlerime bakmaya kadar gitmişti konu. İki güne bir sürü şey sığdırdık ve hepsi birbirinden güzeldi benim için, içinde Hande vardı çünkü.
Yarın tatil için yola çıkacaktık. Önünde kumsal olan büyük ve güzel bir yer kiralamıştım, herkes sevmişti. Ön tarafında bize ait rahat olabileceğimiz geniş, havuzu olan bir bahçesi de vardı bu sayede kızlar daha rahat olabilecekti. Ne sevgilimin ne de arkadaşlarımın her hareketinin medyaya düşmesini istemiyordum. Tabiki bunun her yaz Hande'min yanında görülen herkesle sevgili haberlerinin çıkmasıyla bir alakası yoktu, aynen aynen kesinlikle yoktu. Ben kendi kendime bunları düşünürken Hande telefonu kapatmış bana doğru geliyordu.
Hande: Hayırdır hayatım çabuk mu sıkıldın kitaptan?
Meris: Hayır kitap çok güzel de seni izlemek daha cazip geldi.
Hande gülümseyerek beni öptükten sonra kucağımdaki kitabın arasına yandaki ayracı koyup kapattı. Elimden tutup beni çektiğinde nereye gideceğimizi merak ediyordum.
Meris: Başladı yine elimden çekip götürülmelerim, en sevdiğim. Ama nereye?
Hande: Valizini hazırlaman gerekiyor artık.
Hande valiz işini dün evimize gelmeden onun evine uğradığımızda halletmişti. Benim işimin de uzun sürmeyeceği kesindi. Odaya geldiğimizde Hande kendini yatağa attı ve telefonuyla uğraşmaya başladı. Ben de hızlıca valizimi hazırlayıp Hande'ninkinin yanına koydum ve kendimi sevgilimin yanına attım.
Hande: Bu kadar hızlı hazırlamış olamazsın Meris, gittiğimizde kesin bir şeyleri unutmuş olduğunu söyleyeceksin.
Meris: Almam gerekenleri aldım bebeğim.
Hande: Kontrol etmemi ister misin?
Meris: Sen ister gibisin, burada bekliyorum çabuk gel Deniz ve Zehra'yla bir evi paylaşmaya başlamadan doya doya sevmek istiyorum seni.
Hande son cümleme kahkaha atarak valizimi kontrol etmeye gitmişti, aslında her şeyin tam olduğundan emindim ama içi rahat etsin istedim. Onu beklerken telefonumla ilgilenmeye başladım. Yaklaşık on on beş dakika sonra gelmişti. Telefonu hemen yandaki komodinin üstüne koyup kollarımı açtım. Gülümseyerek kendini üstüme bıraktı, sımsıkı sarılmıştım ve burnumu saçlarına gömmüştüm yine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
FanfictionHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum. G×G hikaye. Fobiklere şimdiden açık yollar diliyorum.