Selam arkadaşlar, nasılsınız?
Yorumlarda görüşelim lütfen, beraber kafa dağıtalım biraz
Meris
Mutluyum. İki gündür Hande'nin ailesi bizimle kalıyor. İlk gün yaşadığımız şeylerden sonra hiçbir gerginlik yaşamamıştık. O gece oturup babasına sorduğu her şeyi anlatmıştım. Hande'nin neden gittiğini, gidişinin bana neler yaptığını, o sürede neler yaşadığımı, barışma sürecimizi ve kazayı. En zoru kavgayı anlatmak olmuştu çünkü yeniden yalan söylemek istememiştim. Tabiki Derin'in söylediklerini tam olarak anlatmamıştım, Hande'den önceki hayatımı da bilmesine gerek yoktu. Birine zarar verebileceğimi düşünmesini istemiyordum, hele Hande'ye. Ama korktuğum gibi olmamıştı ve Engin amca beni anlayıp hak vermişti. Sanırım o gece konuştuklarımız sayesinde daha da yakın hissetmeye başlamıştı bana. Hande'nin olmadığı zamanları anlatırken karşısında gözümün dolmasına engel olamamam beni zorlarken onu gülümsetmişti. Kızının bu kadar sevildiğine çok mutlu olduğunu söylemişti. Artık yanlarındayken çekinip utanmıyordum bile.
Her şey yolundaydı. Yarın açılış yapacağımız için herkeste panik ve heyecan vardı. Kızlar ve Hande'nin annesiyle birlikte oturuyorduk. Zehra'nın heyecanı gerçekten görülmeye değerdi. Dalga geçmemek için çok zor tutuyordum kendimi.
Simge: Ay Zehra otur midem bulandı dolanmandan
Meris: Ben başta inanmadım bir de Zehra'nın mekan açma hayaline. Şu hallerini o zaman görsem hemen ikna olurdum.
Zehra: Sen niye sakinsin asıl? Tek başıma mı açıyorum ben orayı? Ne olacak diye heyecanlanmıyor musun hiç?
Meris: Heyecanlıyım zaten. İlla deli deli mi yapmam lazım kendimi senin gibi?
Aysun: Meris gerçekten kızım ben daha paniğim senden, niye böyle oldu?
Meris: Ne gerek var ki Aysun teyze? Ben orayı açana kadar yeterince zorlandım. Şimdi siz buradasınız, yanımda güvendiğim arkadaşlarım var. E Hande de varken zaten yıkılmam ben kolay kolay. Ne olabilir ki en fazla? Tutana kadar bir iki ay sürünürüz belki, belki biraz borç yaparız. Sonrası düzlük, inanıyorum ben.
Yasemin: Tutmayın İronmen'imi
Bir yandan sohbet edip bir yandan da her şeyin kusursuz olduğundan emin olmaya çalışıyorduk.
Deniz: Bir yardım et la bana!
Deniz'in bacağıma vurup sinirle söylenmesiyle ona döndük hep beraber. Gitarının tellerini değiştiriyordu yaklaşık yarım saattir. Bunda bu kadar uğraşacak ne bulmuştu acaba. Tam Deniz'in elindeki gitarı almışken Hande seslenmişti mutfaktan.
Hande: Meriis bir baksana!
Hande çağırır çağırmaz olduğum yerden kalkmama hepsi gülerken Deniz söyleniyordu. Elimdeki gitarı Deniz'in kucağına bıraktım.
Meris: Allah yardım etsin sana Deniz'im.
Deniz: 10 dakikanı almaz it! Yapsana şunu
Meris: Şşş tamam sakin ol, koy kenara yapacağım ben onu. Önce Hande.
Deniz: Kardeşimin hayat felsefesine bak. Bir senedir beynindeki tek komut Hande.
İlkin: Örnek alsan keşke biraz
Deniz: Olur ben de artık sadece Hande'yi düşünürüm, canım yengem.
İlkin: Deniz sana buradan bir uçarım!
Deniz'in yediği dayağı izlemek çok cazip gelse de daha fazla bekletmeden sevgilimin yanına gitmiştim. Tezgahın önünde bir şeyler yapıyordu. Arkasından sarılıp boynundan öptüm hemen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
FanfictionHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum. G×G hikaye. Fobiklere şimdiden açık yollar diliyorum.