Size Meris'li Hande'yi getirdimm! Sanki Şans Hande kurgusu olmasından çok Meris olduğu için seviliyormuş gibi hissediyorum başından beri, doğru mu bu?
Meris'li Hande'li bambaşka kurgular yazmak geçiyor bazen aklımdan ama sen daha Şans'ı bitiremedin bir dur diyorum kendime.
Yaklaşık 1 hafta kadar bölüm gelmeyebilir yine arkadaşlar (emin değilim tabi yengeniz kafamı kırmaya çalışırsa koşarak yazmaya da gelebilirim yine de önümüzdeki en az 5 gün firariyim gibi) ama sonrasında yine buralarda olacağım.
Sizden kurgu önerisi istiyorum, eğer kafamda netleşirse beklentileriniz daha hızlı ve okumak istediğiniz şeyler yazabilirim. Neler okumak istersiniz?
Meris
Hande gideli 4 gün olmuştu. Arkasından saatlerce ağlamış ve her şeyi baştan anlatan mesajlar hatta bazen ses kayıtları atmıştım ona. Hala Simge'de kalıyordu. Omzunun çok daha iyi olduğunu söylemişti, Simge de aynı şeyi söylediği için içim rahattı çünkü ağrısı olduğu zamanlarda Simge bunu benden gizlememişti. O da kızmıştı bana ama Elif kadar değil. İlk duyduğu gece arayıp bayağı bir söylenmişti bana, ben de anlatmıştım ona ve o da Hande gibi her ne kadar kızsa da anlamıştı. Başından beri sevgime çok inanıyordu zaten, güveniyordu bana. Ama yine de yüzyüze geldiğimizde tokatlayacakmış beni, öyle dedi.
Hande aklına takılan bir şey olduğu an arıyordu beni saat fark etmeksizin. İlk aradığında o videonun neden hala durduğunu sormuştu mesela. Ben de sana bu yaşananları anlatacağım zaman göstermek için demiştim. Saklamak gibi bir planım hiç olmamıştı, anlattığım zaman ittiğimi ve halimi görmesi için lazımdı o video. Başka bir aradığında kızların paylaşımlarından gördüğü günleri sormaya başladı. O gün ne yaptın, yanında kim vardı, eve ne zaman gittin vs vs. Benim ona veremeyeceğim hesap yoktu, zorlanıyordum halimizden ve güvenini kaybettiğimden dolayı ama tek tek olduğu gibi anlatıyordum ona her şeyi. Eve ne zaman geleceğini her seferinde soruyordum ama hala bir cevap alamamıştım.
Ben mi ne yapıyorum? Salonda yatıp çıkmayan sesime rağmen bağıra bağıra çalan Mabel Matiz şarkısına eşlik ediyorum. 2 gece önce bahçede uyuyakalmışım, uyandığımda çoktan sabah olmuştu ve ben ertesi gün şifayı kaptığımı anladım. Müziğin sesinin kısılmasıyla eş zamanlı olarak bağırmaya başlayan Deniz'e baktım.
Deniz: Of Meris kapat çeneni ya sesin tütüncü ablalar gibi çıkıyor tahammül edemiyorum daha fazla. Al iç şunu
Meris: Yalnız o Mabel Matiz. Kapatamazsın öyle sesini falan.
Deniz: Seni kapatayım o zaman
Kafama vurmasını beklemediğim için başım sarsılmıştı vurmasıyla. Hasta insana böyle mi davranılır ama ya? Çalan telefonla anında yerimde dikleşmiştim.
Meris: Deniz! Hande arıyor. Şimdi açıyorsun ve sabah sen geldiğinde hala uyuyamamış olduğumu, az önce uyuyakaldığımı söylüyorsun tamam mı?
Deniz: Niye yalan söylüyoruz Meris? Hem de böyle saçma bir konuda?
Meris: Hasta olduğumu duyarsa gelir, kendi istemeden gelmek zorunda kalsın istemiyorum.
Deniz tamam anlamında kafasını salladıktan sonra telefonumu alıp açmıştı. Hoparlöre aldığı için ben de duyabiliyordum.
Hande: Meris niye açılmıyor bu telefon?
Deniz: Yenge benim, uyuyor seninki
Hande: Bu saatte?
Deniz: Sabah geldiğimde daha hiç uyuyamamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
FanfictionHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum.