Meris
Hande: Hemen hastaneye gidiyoruz.
Zehra: Arabayı getirmeye gidiyorum ben. Anahtar neredeydi?
Meris: Bir sakin olun durun. Geçer birazdan ve eve gideriz.
Hande'nin ne kadar korkup üzüldüğünü görebiliyordum ama Zehra konuşana kadar diğer kızlara bakmak aklımdan geçmemişti, sadece Hande'nin panik yapmamasını önemsemiştim. Zehra'ya baktığımda onun da ne kadar korkmuş ve panik bir halde olduğunu gördüm. Bakışlarını görünce aklıma kaza yaptığım gün geldi, o günkü gibi bakıyordu bana. Zehra'da travma yarattım diye dalga geçiyordum ama sanırım gerçekten travması olmuştum. Diğer kızlara baktığımda aralarında en sakin olanın Deniz olduğunu gördüm, normaldi çünkü alışıktı.
Hande'nin dur yapma demesine aldırmadan diğer bacağımdan destek alarak doğruldum ve sırtımı Hande'ye yaslayarak oturdum. Hemen bana sarılıp dudaklarını enseme bastırmıştı, onu bu kadar endişelendirmekten nefret ediyordum. Elimi Zehra'ya uzattım, bir elime bir bana baktı ve elimi tutup yanıma çöktü. Hafifçe yanağını okşayıp konuşmaya başladım.
Meris: Bu kaza değil Zehra. Bana bir şey olmayacak.
Zehra: Ama yine düştün. Bacağın-
Meris: Sadece ayağım takıldı ve düştüm, motordan yuvarlanmadım. Bacağım da iyi, bir süre sonra eski halime dönerim. Döndüm, biliyorsun. Korkma tamam mı?
Zehra: Tamam.
Zehra bana sarılıp yanımıza oturmuştu. Kızlar da yavaş yavaş oturmaya başlamıştı. Deniz telefonla konuşarak uzaklaştı, doktorumu aradığından emindim.
Ve en başından beri korktuğum şey oldu. Hande'nin iyi olduğumu görmesiyle azalan korkusu yerini öfkesine bırakmaya başlamıştı.
Hande: Ayağın takıldı. Takılır tabi. Neden takıldın acaba?
Simge: Hande yapma. Hiç zamanı değil.
Hande: Neyi yapma Simge neyi? Çok bile bekledim ben bu konuşmayı yapmak için. En başında yapsaydım şimdi Meris'in canı acımıyor olacaktı belki de, değil mi Cemre?
Cemre: Nasıl yani? Tamam Meris bana takıldı ama benim yerimde kim olsa ona tak-
Hande: Sen olmasaydın senin yerinde kimse olmayacaktı. Çünkü biz Meris'i tanıyoruz. Onun kimseye takılmaması gerektiğini biliyoruz biz.
Cemre: Sizin kadar iyi tanımıyorum Meris'i evet-
Hande: Benim kadar iyi tanıyamazsın zaten sen Meris'i, arkadaşları kadar iyi de tanıyamazsın. İyi tanımayı da geçtim sen Meris'i tanımıyorsun bile. Tanıyamazsın da.
Cemre: Tanıyamam?
Simge: Hande yeter
Hande: Karışma Simge. Evet tanıyamazsın. Meris'e yürümekten vazgeç artık, sürekli dibine girmekten vazgeç. Uzak dur artık sevgilimden. Uzak dur bizden.
Cemre: Ne demeye çalışıyorsun sen? Ben sizinle arkadaş olmaya çalışıyorum.
Hande: Birbirimizi kandırabileceğimiz bir durumda değiliz Cemre. Kimse arkadaş olmak istediği kişiyi uyurken izlemez mesela. Denedin şansını, olmadı. Meris'in değil aklını çelmeyi, dikkatini çekmeyi bile beceremedin. Bugüne kadar sustuysam inan bunun tek sebebi Meris'e olan güvenim. Benim sabrımı daha da sınama.
Cemre: Bu kıskançlık siniri mi yoksa Meris'in canı acıdı diye mi böylesin? Gerçi sen Meris'e kendin de zarar veriyordun değil mi? Göz göre göre sevgilinin sağını solunu kesecek şeyler atabilirsin üstüne ama ben oyun oynarken arkasında duramam öyle mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
FanfictionHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum. G×G hikaye. Fobiklere şimdiden açık yollar diliyorum.