Bu şarkının bu versiyonunu kullanmasam ölecektim. Hayalet okurlara da selam olsun. Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Hande
Meris'e neler olduğunu anlamamıştım ama bu hali çok hoşuma gitmişti. Sonunda bana olan sinirini bir kenara bırakması beni rahatlatmıştı, tabiki tamamen geçmediğinin farkındaydım ama geçmesi için elimden gelen ne varsa yapacaktım. Meris omzumda yatıyordu hala, masum çocuklar gibiydi. Bazen saçımla bazen kucağındaki elimle oynuyordu ve elimi asla bırakmıyordu. Arada boynuma, elime öpücükler bırakıyordu. Biz kızlarla sohbet ederken buna hiç dahil olmamıştı ve sadece benimle ilgileniyordu.
Cemre hala gitmemişti ve Meris'in yanında oturuyordu. Arada bakışlarını Meris'in üstünde yakalasam ve bu beni huzursuz etse de onu çok önemsememeye karar verdim, Meris gözünün benden başkasını görmediğini herkese kanıtlamıştı zaten. Hatta arada sorularına ben cevap veriyordum, bazen dedikleri beni güldürüyordu bile. Meris'e bu kadar yürümeseydi Cemre'yle arkadaş bile olabilirdim diye düşündüm.
Şimdi de Deniz Meris'le olan başka bir anısını anlatıyordu. Birkaç tane daha anlatmıştı ve gülmekten hepimizin karnına ağrılar girmişti. Meris'le ilgili her şeyi dinlemeyi çok seviyordum, komik ve cesur bir sevgilim vardı.
Deniz: Üniversite döneminde Meris'in en büyük tutkularından biri otostop çekmekti. Bizi de sürüklüyordu tabi peşinden. Bir gün denize gitmek için çıktık evden, tutturdu ben otostop çekeceğim hemen duracak araba diye. Öyle de oldu gerçekten durdu araba ama şoförün yanındaki adamın sevgilisinden ayrıldığı için içip içip kızın kapısının önünde kollarını kestiğini biz nerden bilebilirdik ki?
Elif: Ciddi olamazsın ya. Binmeden fark etmediniz mi?
Deniz: Etmedik. Bindikten sonra yaşadığımız şoku size anlatamam.
Saliha: Ee ne yaptınız peki sonra?
Deniz: Ben ne yapacağım korkudan konuşamadım bile. Ama Meris'i görmeniz lazımdı. Adama diyor ki "haklısın abi, nasıl ayrılmış senden. Sen nasıl delikanlı bir adamsın" falan. Adam daha da gaza geldi, sevgilim için kestim sizin için de keserim kendimi diye coştu iyice.
Hande: Bebeğim yine yapmış şovunu. Nasıl indiniz peki?
Deniz: Meris'in yalanları sayesinde. Yok neymiş ilerideki kavşakta dayısı bekliyormuş bizi o alacakmış. Şoförü de dahil etti bir de yalanına, adam da diyor ki ben konuştum dayısıyla bekliyor şimdi bizi.
Hepimiz daha çok gülmeye başlamıştık. Omzumdaki Meris'in bizi asla dinlemediği hiç tepki vermemesinden çok belliydi. Bu kadar sessiz kalması yeterdi, aramıza dönmesi gerekiyordu artık. Meris'e baktım, ona baktığımı bile fark etmeden parmaklarımla oynuyordu hala.
Hande: Aşkım? Aşkııım?
Simge: Başka alemlerde senin aşkın.
Hande: Fark ettim onu.
Çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Bakışlarındaki masumluğu yerim ama. Yine dayanamayıp öptüm sevgilimi.
Hande: Hayatım hiç mi dinlemiyorsun bizi?
Meris: Yoo, hiç dinlemedim.
Hande: Anladık zaten, sana sesleniyorum fark etmiyorsun bile.
Meris: Özür dilerim sevgilim, duymamışım.
Hande: Sorun değil aşkım neden özür diliyorsun şimdi
Meris'in bu halleri beni güldürmüştü. Yanağını öptüm ve omzumdan kaldırdım onu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şans
FanfictionHande Baladın fan kurgudur. Hande takımdan kimseyle shiplenmeyecek, hatta takım ve kamp konusu doğru düzgün işlenmeyecektir. Canım sıkıldığı için yazıyorum. G×G hikaye. Fobiklere şimdiden açık yollar diliyorum.