Şans

Merak

Aşırı soft yaptım ben ikisini de ya neden böyle oldu bilmiyorum ama başka şekilde yazamıyorum. Ayrıca yorum yaparsanız sevinirim, yazarken tıklandığım ve tekrara düştüğüm yerlerde yorumlarınızdan İlham ve güç almak isterim🌃

Meris

Şarkıyı söylemeyi bitirdiğimde masadan kadehimi almak için biraz doğruldum. Hareket etmemle Hande kalkmak için bir hamle yaptı. Hissettiğim huzur ve burnuma gelen saçlarının kokusunu kaybetmek istemediğim için omzunda emanet gibi duran kolumu ona sardım ve kendime bastırdım. Kadehimi alıp geri yaslandım. Hande yine başını omzumdan ayırmadan hem şaşırmış hem gülümseyerek yüzüme bakıyordu. Ben de ona bakmaya başladım, gözlerine bu kadar yakından ve bu kadar derin bakarken büyülenmiş gibi hissediyordum. Elimi yanağına götürüp güldüğü için belirgin olan gamzesini okşamak geldi içimden ama kendimi tuttum. Elindeki kadehin hala dolu olduğunu görünce aklıma gelen şarkıyı söylemek istedim. Başımı kaldırıp yüzüne yaklaştım ve gözlerimi kapatıp burnumu saçlarına yasladım. Derin bir nefes alıp saçlarının kokusunu ciğerlerime doldurduktan sonra şarkıyı mırıldanmaya başladım. Ne şarkı dinlemek istediği için söylüyordum ne de dediklerimi duyması için uğraşıyordum. Sesim kendi kulaklarıma zar zor ulaşırken söylemeye devam etmemin tek sebebi içimden sadece bunun geliyor olması ve kendimi şarkı söyleyerek ifade etmeye alışmış olmamdı.

"Sevdiğim kaçak baharım
Yüzüne boyandı gece
Toprağıma düştü yağmur
Ah süzüle süzüle
Ellerin tenimde ateş
Korkular bir adım öte
Dağlarımdan geçti rüzgar
Çığ düşüre düşüre
Sen bana şahit
Durdu zaman kalbimle bir
Ah deniz gel git
Darmadağın yine sahil
Geceler aysız, arzular arsız
Ne yana yıkılayım
Ona katıksız aç deli yüreğim
Kime yalvarayım
Çare sende Allah'ım beni al
Rahata kavuşayım
İnce ince işliyor sevda
Nasıl kurtulayım"

Şarkıyı söylemeyi bitirdiğimde ne gözlerimi açtım ne de kendimi geri çektim. Hande de aynı şekilde duruyordu. Bir süre sonra hareket ettiğini hissettim. Gözlerimi açtığımda telefonunu aldığını ve bir şeyler yaptığını gördüm. Umursamadan gözlerimi geri kapattım. Kaç dakikadır böyle durduğuma dair hiçbir fikrim yoktu ama hayatımın en huzurlu anlarını geçiriyordum.

Bir süre sonra telefonuma bir bildirim geldiğinde şaşırdım. Bu saatte ne olmuş olabilirdi ki? İstemeden de olsa saçlarından son bir derin nefes alıp, gözlerimi açıp kafamı kaldırdım. Hande'nin rahatını bozmadan diğer tarafımda ki cebimde olan telefonumu çıkarttım. Gelen bildirime baktığımda Zehra'nın instagramdan beni takip ettiğini gördüm. Hande kafasını kaldırıp bir sorun olup olmadığını sorduğunda ona ekranı gösterdim. Ekrandaki bildirimi okuduğunda kaşları çatıldı. «Benden önce davranmış» diyerek telefonunun ekranını bana çevirdi. Telefonunda instagram hesabım açıktı. Ona gülümseyerek takip et butonuna bastım ve bana gelen bildirimi onayladım, ben zaten onu takip ediyordum. Bir dakika dedi ve telefonunda bir şeylerle uğraşmaya başladı. Ben ona bakarken telefonuma gelen yeni bir bildirimle ekrana baktım. Hande önümüzdeki manzarayı story atmıştı ve beni de etiketlemişti. Fotoğrafa baktığımda beni etiketleyip adımın yanına küçük bir yıldız koyduğu kısımda tamamı çıkmasa da belli olan şarap kadehimi görmüştüm. Hande yine bana yaslanmış ne yaptığıma bakarken attığı fotoğrafı ben de paylaşıp adının yanına denk gelen kısma kadeh koymuştum. Onun telefonuna gelen bildirimin sebebini ikimiz de bildiğimiz için bunu umursamadı. Ekranımda kalan tek bildirim Zehra'nın takip isteğiydi. Yeniden yanımda bana dönerek oturdu.

Hande: Kabul etmeyecek misin?

Meris: Ederim neden etmeyeyim.

Hande: Bilmem, gördüğün halde bu kadar bekleyince