Gerginlik

943 44 102
                                    

Meris

Uzun bir süre kalacağımız yeri bulmak için uğraşmıştım. Aklıma yatan birkaç yer vardı ama Hande'nin fikrini almadan kesin karar vermek istemediğim için bilgisayarı kapatıp sohbet eden Hande, Deniz ve Zehra üçlüsüne döndüm. Saate baktığımda mekana gitmemize daha çok olduğunu gördüm. Acıkmıştım ve bu açlıkla mutfağa girecek kadar sabrım yoktu. Herkesin onayını aldıktan sonra hepimize pizza söyledim ve beklerken sohbet etmeye devam ettik. Kısa bir zaman sonra siparişimiz geldi ve karnımızı da doyurduk. Saate baktığımda bir saat vaktimiz kaldığını gördüm.

Meris: Deniz sahneye bir saat kalmış

Deniz: Yuh ne kadar hızlı geçmiş fark etmemişim hiç

Hande: Bugün de mi çalacaksınız?

Meris: Evet, sahne günlerimizi biliyorsun zaten güzelim.

Zehra: Bugün ben de geleyim sizi dinlemeye ya özledim hem eğleniriz biraz.

Hande: Meris bugün oraya gitmeni istemiyorum.

Meris: Ne?

Hande: Duydun işte, bugün oraya gidip sahneye çıkmanı istemiyorum.

Şaşkınlıkla Hande'ye döndüm. İşimi yapmamı mı istemiyordu yani? Şaka yapar gibi bir hali de yoktu. Gayet net bir tavırla gözlerime bakıyordu. Bunu bana başka birisi söylese dalga geçip konuyu kapatırdım ama söz konusu Hande'yken bunu da yapamıyordum. Zehra ve Deniz de en az benim kadar şaşkındı.

Meris: Bugün gidip sahneye çıkmamı istemiyorsun. Doğru mu anlamışım?

Hande: Evet, doğru anlamışsın.

Meris: Şaka falan yapmıyorsun yani?

Hande: Hayır Meris şaka falan yapmıyorum.

Meris: Hande benden işimi yapmamı istemediğinin farkında mısın?

Yavaş yavaş sinirlendiğimi hissediyordum ama bu siniri bastırmak için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Hande'yi üzmek ya da kırmak istemiyordum. Bir sebebi vardır diye düşünmek istiyordum. Evet onun hayatımın her alanına dahil olmasını ben istedim fakat daha her şeyin en başında bu kadar keskin sınırlar çekeceğini düşünmemiştim.

Hande: İşini yapmanla ilgili bir sorunum yok, sadece bir süre oraya gidip sahneye çıkmanı istemiyorum.

Zehra: Hande tamam ama-

Meris: Bir dakika Zehra. Güzelim işini yapmanda bir sorun yok diyorsun sonra da işini yapmanı istemiyorum diyorsun. Sahneyle ilgili bir sıkıntının olmadığını düşünüyordum?

Hande: Yok zaten

Meris: Ee o zaman?

Hande: Gitme işte bir süre.

Meris: Orası benim işim.

Hande: Hayatını idame ettirebilmen oraya bağlıymış gibi konuşmasan?

Sinirle güldüm ve «Birazdan geleceğim» diyerek kalkıp mutfağa doğru ilerledim. Balkona çıkıp bir sigara yakmak istiyordum. Sinirlenmiştim ve şu an konuşursak birbirimizi kırabilirdik. Aramızdaki konuşmanın tartışmaya dönmemesi için ikimizin de biraz sakinleşmeye ihtiyacı vardı, en azından benim kesinlikle buna ihtiyacım vardı. Deniz'in orada olduğunu bildiğim için açıklama yapmadan çıkmıştım salondan, Deniz benim bu huyumu bildiği için Hande'ye neden şu an balkonda olduğumu açıklayabilirdi. Yaktığım sigaradan derin bir nefes daha çektim. Evet o sahneden gelecek paraya ihtiyacım yoktu ve bunu Hande'ye ben söylemiştim ama en sevdiğim şeylerden birinin sahnede olmak olduğunu, o yüzden bu işi yaptığımı da söylemiştim. Bana iyi gelen birkaç şeyden biriydi bu ve şimdi Hande bana öylece oraya gitme diyordu. Anlam vermekte gerçekten zorlanıyordum. Yanlış bir şey yapmıyordum, Hande'nin güvenini kıracak tek bir şey yapmamıştım, Hande istediği her an gelip orada beni dinleyebilirdi ki orada bir bok yiyecek olsam hiçbir zorunluluğum yokken sahneden sevgilim olduğunu söylemez, ona seni seviyorum diye seslenmez ve onun için yazdığım şarkıyı söylemezdim. Daha düne kadar seni dinlemeye gelmeyi çok seviyorum diyen sevgilim şu an bana gitme diyordu. Aklına takılan bir şeyler olduğundan emindim, Hande'nin bunu istemesinin bir sebebi olmalıydı. Zehra ve Deniz'in Hande'yi darladığını tahmin ettiğim için balkonda kaldığım süreyi daha da fazla uzatmak istemedim. İçeri girdiğim an hepsi konuşmayı kesmiş ve bana bakmaya başlamıştı. Hande'nin yanına gittim ve önünde çöküp ellerini tuttum. Hala gergin olduğu bakışlarından belliydi, biraz daha yatışması için tuttuğum ellerine birkaç küçük öpücük bıraktım ve ellerini bırakmadan yeniden ona baktım.

Şans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin