Şans

Cemre

Hande

Üstümdeki gerginliği bir türlü atamamıştım. Meris'le kavga ederken sinirime bu kadar hakim olamayacağım aklımdan geçmezdi. Bir şeyler fırlatmak falan hiç benlik davranışlar değildi. Üstüne bir de benim yüzümden zarar gördü sevdiğim insan. Meris gittikten sonra Simge'yle yaptığımız konuşma aklımı başıma getirmişti. Her şeye rağmen bana kıyamıyor olması bana daha da kendimi suçlatıyordu. Benim yaptığımı o yapsaydı ben ortalığı yıkardım ama Meris sakin kalıyor üstüne bir de benim iyi olmam için uğraşıyordu. Kurduğu bazı cümleler içime otursa da haklıydı ve sabah düştüğüm hatayı tekrarlamamakta kararlıydım. Koluyla ilgili sürekli üstüme gelmekte de haklıydı, saçmalamıştım. O benim için korkarken ben onun zarar görmesine sebep olmuştum. Vicdan azabından gebermek üzereydim. Yanıma çok yaklaşmamaya, çok temas etmemeye çalışıyordu. En korktuğum şeyse yanımda uyumamak için inat edebilecek olmasıydı. Ne olursa olsun bu gece Meris'siz uyumamaya söz verdim kendime. Meris'in söylediği şarkıları dinlerken sesinde huzuru bulmuştum yine.

Bir ara karşıma baktığımda sahilin uzak bir köşesinde kalabalık gruptan bir kızın bize doğru geldiğini gördüm. Kız iyice yaklaşıp yan evin duvarına yaslanmıştı ve Meris'e bakıyordu. Meris'e baktığımda gözlerini kapatmış Elif'in istediği şarkıyı söylediğini gördüm, canım sevgilim aferin açma gözlerini sakın. Meris'in söylediği üç dört şarkı boyunca kız aynı yerde durmuş Meris'e bakıyordu ve yüzündeki ifade beni sinirlendirmişti. Aslında şu an kalkıp Meris'i öpüp benimle olduğunu göstermek geliyordu içimden ama zaafımı kullanma demesinin üstüne gidip öylece öpemezdim onu. O Deniz'in istediğini şarkıyı söylerken ben hala onu izleyen kıza bakıyordum, kız gözünü masada gezdirse onu öldürmek istermiş gibi olan bakışlarımı fark edebilirdi ama gözünü sevgilimin üstünden ayırmıyordu. Meris nakarat söylerken iyice coşmuş, sesini iyice yükseltmişti. Normalde bunu hayranlıkla izlerdim ama şu an içimden bunu yapmaması için dua ediyordum. Gözlerimi sevgilime çevirdiğimde başını arkaya atmış, gözleri kapalı bir şekilde söylediğini gördüm yine. Boynundaki damarlar belli olmuştu ve bu içimde boynunu öpme isteği oluşturdu, zaten ona bugün çok az temas etmiştim. Aşık aşık Meris'i izlerken ona eşlik etmeye başlayan sesle sinirlerim daha da bozulmuştu. Meris şaşkınlıkla yana döndüğünde kız Meris'e devam etmesini işaret etti ve beraber şarkı söylediler, üstelik birbirlerine bakıyorlardı. Yoo hiç kudurmuyorum şu an.

Doldum da kadehi doldurdum, doldurdum
Önümdeki gülü soldurdum
Sızlarım sızıma nağmeler
Dostlarım var kışıma renk veren
Koştum durdum izler peşinde
Alemlerden alem içinde, içinde
Hallerim hareketin içinde
Kalabalıkta sallanır oltalar
Aklımda bi' tahterevalli var
Yangınla yağmur peşi peşine

Meris

Bir anda bana eşlik edilmesiyle şaşırmıştım, kıza döndüğümde devam etmemi işaret etti ve bende devam ettim. Sesi gerçekten çok güzeldi, seslerimiz de uyuyordu. Uyumluyduk ve beraber söylerken zevk almıştım. Şarkının sonunda iyice yükseldik ve şarkı bittiğinde gülümseyerek kıza baktım, o zaten bana bakıyordu. Simge'nin sesini duyunca bir daha ona bakmamam gerektiğini anladım tabi.

Simge: Önündeki gülü soldurdun gerçekten.

Hande'ye baktığımda sinirlendiğini fark ettim. Nasılmış Hande hanım dedim içimden ama bunu bir kıyas fırsatı olarak görmeyecektim. Kızın bakışlarından anladığım kadarıyla bana yürüyecekti o kadar maceradan sonra aklında bu olan insanı tek bir bakışından anlayabiliyordum, buna izin veremezdim. Hala Hande'yle birbirimize bakarken kızın sesiyle yeniden ona döndüm.

Cemre: Merhaba, Cemre ben. Öyle dümdüz daldım ama sesin çok güzel, dayanamadım.

Meris: Sorun değil, teşekkür ederim. Senin sesinin de benden aşağı kalır bir yanı yokmuş. Bu arada Meris ben de.