Tanışma

360 49 126
                                        

Eveeet beklenilen bölüme geldik arkadaşlar

Yoruma boğun beni lütfen, okumak istediğiniz şeyler varsa onlardan da bahsedebilirsiniz

Meris

Çok heyecanlıyım. Çok gerginim. Ölüyorum. Doğum günümün üstünden iki gün geçmişti. Dün Hande ailesiyle beraber yediği yemekten döndüğünde eve "aşkım yarın seninle tanışmaya geliyorlar" diye girmişti. Bir anda planlanan aile yemeğinin başıma bir işler açacağının farkındaydım zaten. Tüm gece Hande'nin sakin ol telkinleriyle geçmişti. En son istemiyorsan gelmesinler tribini yiyip oturmuştum aşağı. Tanışmak istememek ya da tanışmadan kaçmak değildi isteğim, bunu sevgilim de çok iyi biliyordu. Sadece heyecandan kendimden geçmek üzereyim.

Zorla uyumuştum ki sevgilime sarılıyor olmasam uyuyabileceğimi de sanmıyordum. Hande beni bir şekilde uyutmayı başarmıştı ama uyanmama engel olamamıştı tabiki. Sabahın köründe gözlerim açılmıştı ve geri uyuyamamıştım. Yaklaşık bir saatlik geri uyuma çabalarımdan sonra kalkıp duşa atmıştım kendimi. Hande'nin uykusuz kalmasını istemediğim için oldukça yavaş ve güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Yeterince uyuduğunu düşündüğüm sevgilimin yanına gidip her zamanki gibi bütün yüzünü öperek uyandırmıştım onu. Yok mümkün değil doyamıyorum ben bu kadına. Beraber kahvaltımızı yaparken Hande heyecanımla dalga geçiyordu.

Hande: Hayatım derin nefes almaya devam edecek misin böyle?

Meris: Kalbim atıyor Hande, kalbim atıyor dalga geçme.

Hande: Kalbinin atması yeni bir şeymiş gibi davranma sen de. Kendine gel aşkım Allah aşkına ya

Meris: Ya ben hayatımda ilk defa sevgilimin ailesiyle tanışıyorum normal değil mi heyecanlanmam? Üstelik sana çok aşığım!

Hande: Mevzunun bana çok aşık olmanla bağlantısını çözemedim bitanem

Zevk alıyordu. Can çekişmemi izlemekten zevk alıyordu. Yüzündeki yarım gülüş bunun en net kanıtıydı. Normal bir zamanda olsa karşımda böyle durması her şeyi bırakıp onu öpmeme yeterli olurdu ama normal bir zamanda değildik. Olağanüstü hal ilan etmişti beynim.

Meris: Çok bağlantılı, beni çok sevip bana çok güvenmeleri lazım ki gözleri arkada kalmasın. Ya tersi olursa? Ayrılamam ben senden bak şimdiden söyleyeyim, en kötü botla Yunan'a kaçarız.

Hande: Tüh bak babam akşam milyon dolarlık çek hazırlamıştı hâlbuki. Sana verip kızımın peşini bırak diyecekti. Boşa gitti o kadar hazırlık

Meris: Gerginlikten feriştahım si- kaymış. Kaymış. Hala dalga geçiyorsun. Hem bana şöyle bakma

Hande: Nasıl bakıyormuşum?

Meris: Öpülesi

Hande: E öp bari

Yanıma gelip beni öpmeye başlayan sevgilime anında karşılık vermiştim. Omzumdan iterek arkama yaslanmamı sağladıktan sonra bacaklarını iki yanıma atarak kucağıma oturmuştu. Beynimin hala panik olan kısmı dur derken kollarım çoktan belini sarmıştı bile. İyice kendime çektiğimde artık panik falan kalmamıştı, gülümsediğini hissettiğimde dudaklarından ayrılıp boynuna yönelmiştim ki kapı çaldı.

Panikle Hande'den ayrılırken belindeki kollarımı daha da sıkılaştırmıştım. Benim paniğim yüzünden düşer falan vicdan azabından geberirim. Hala sarılırken ayağa kalktığımda Hande'nin gülmekten nefesi kesilmişti.

Hande: Dur dur sakin ol dur

Meris: Ne dur ne dur! Kızarmadı dimi bir yerin? Kaldır bakayım kafanı

Şans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin