Konuş Onunla

427 58 358
                                    

Önceki bölümün yorum sayılarından anladığıma göre kimse Şans'ı özlememiş. Ben yine de size kaos dolu bölümlerin başlangıcını olan bir bölüm atayım dedim. Bu sefer yorumlarınızı bekliyorum, en sevdiğim şeylerden biri çünkü. Yazmayı özlediğim kadar yorumlarda goygoy yapmayı da özledim.

Meris

Nasıl söyleyeceğim? Söyleyemem ki. Hiçbir şey saklamadım bugüne kadar evet ama bunu gözlerinin içine bakarak söyleyemem. Karşımda oturan Hande'nin gözlerinin içine baktıkça vicdan azabı yakıyordu kalbimi. Yok. Olmayacak. Söyleyemeyeceğim.

Hande: Affedemedin mi beni?

Meris: Ne? Neden?

Hande: Uzaksın bana. Normalde sandalyeni benimkiyle birleştirip otururdun yanıma, bu gece hep ayrıydık. Gelmedin bile.

Meris: Sadece kızlarla sohbet ediyordum. Deniz'in yanında olmak istedim.

Hande: Beni neden çağırmadın o zaman yanına?

Meris: Ben buna takılacağını düşünmemiştim.

Hande: Biz aylarca ayrı kaldık Meris. Ben seni çok özledim. Sürekli yanımda olmanı istiyorum. Sen böyle hissetmiyor musun?

Meris: Ben de seni özledim tabiki Hande. Tabiki yanında olmak istiyorum. Sorun o değil.

Hande: Neymiş sorun?

Meris: Ben seni affettim evet ama yeniden gidebilme ihtimalin hep aklımda olacak artık. Seni hayatımın merkezine koyduğum zaman gittiğinde ne yaşadığımı gördük. Sadece biraz daha dengeli gitmek istiyorum. Kendim için. Mutlu olduğum bir anın içinde sadece sen varsın diye değil de sevdiğim insanlar var diye güzel olduğunu düşünmek istiyorum. Yer yer aşırıya kaçan ilgimi törpülüyorum.

Hande: Başaramayacağını düşünürdüm bunu

Meris: Seni üzmek istemiyorum. Zorlama sen de istersen. Sonuçta yokluğuna kendi isteğimle alışmadım.

Hande: Olmamama alıştığın için şimdi o kadar da zor gelmiyor öyle mi?

Meris: Öyle, sanırım.

Hande: Ben niye bu haldeyim o zaman? Ben de alıştım yokluğuna ama şimdi tüm hepsini telafi etmek istiyorum.

Meris: Buna vereceğim cevabı gerçekten merak ediyor musun?

Hande: Evet

Meris: Çünkü hareket ettiğimiz duygular farklı. Sen pişmanlıkla hareket ediyorsun, ben kendimi koruma amacıyla.

Hande: Kendini benden korumana gerek var mı sence?

Meris: Senden değil, olmamandan koruyorum Hande. Lütfen uzatmayalım. Zaman verelim birbirimize olur mu? İlla döneceğiz eskiye güzelim.

Hande: Peki. Sen ne söyleyecektin?

İşte gelmişti korktuğum soru. Evet yokluğuna alışmıştım ama benden nefret etme ve tamamen onu kaybetmem ihtimali olan bir şeyi ona anlatamazdım. O kadar güçlü değilim. Hande'ye karşı hiç güçlü değilim. Söyleyemezdim.

Meris: Bu. Bu kadar.

Hande: Tamam. Tamam sevgilim. İstediğin kadar zamanımız var. Sen benimle ol da

Güveniyordu bana. Her dediğime. Ağzımdan çıkan her şeye inanıyordu. Vicdan azabından bir köşede ölmesem iyi. Elim sigara paketini bulduğunda Hande beni durdurmuştu.

Hande: Evde içmesen olur mu bebeğim? Hatta hiç içmesen?

Meris: Azaltabilirim ve bahçede içebilirim. Rahatsız edebileceğini düşünemedim özür dilerim.

Şans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin