Plan

964 44 96
                                    

Her ne kadar yazamadığımı hissedip bölüm içime pek sinmese de daha fazla bekletmemek adına atmak istedim. Umarım bölüm atmaya devam ederim. İyi okumalarr.

Meris

Hande uyumuştu. Bugün yaşadığım şeyleri düşünüyordum hala, unuttuğum şeylerle yüzleşmek kolay olmamıştı. Yaşadığım kötü günleri hatırlamak bana iyi gelmemişti. Bugünü bu kadar sakin atlatmamı sağlayan tek şey omzumda uyuyan kadın ve ona beslediğim sevgiydi. Sırf Hande üzülmesin diye Karya'ya söyleyeceğim şeylerin yarısından çoğunu yutmuştum, benim ağzımdan duyduğuna üzüleceği hiçbir cümle kurmak istemiyordum. Belki haklıydı Karya, sevince abartıyordum belki ama aksi bana göre değil. Sevdiğim insanın saçının teline zarar gelmesini istemiyordum, benim yüzümden üzülmesini istemiyordum, üzüldüğü her an yanında olup ona destek olmak istiyordum. İçimdeki sevgiyi bastıramıyordum ve bundan şikayetçi değildim. Karya için yaptığım her şeyi onu sevdiğim için yapmıştım, ona aşık olduğumu düşünüyordum ta ki Hande'yi tanıyana kadar. Hande'ye olan sevgim bana ondan önce aşık olmadığımı, kimseyi çok sevmediğimi gösterdi. Eğer Karya'yı çok sevdim dersem Hande'ye olan sevgimi tarif edemezdim. Neyse ki yanlış anlamamıştı ve anlayışlı davranmıştı, eğer bana kızıp gitseydi berbat bir halde olabilirdim. Bana güvenmeyi öğrenmesini izlemek bile çok zevkliydi. Çıktığımız bu yolda beraber düşüp beraber kalkacaktık ama ben yanımdaki bu kadının elini hiç bırakmayacaktım, söz verdim kendime. Daha fazla bunları düşünmenin anlamı olmadığını fark ettim zaten kendimi çok yormuştum. Hande yanımdaydı ve biz mutluyduk, gerisinin bir önemi de yoktu. Omzumda huzurla uyuyan sevgilimin saçlarını öptüm ve beni sakinleştiren kokusuyla uyumaya çalıştım.

Sabah uyandığımda Hande yanımda yoktu ve bu benim güne huzursuz başlamama yetmişti bile. Saate bakmak için elimi telefonuma attığımda gerçekten fazla uyuduğumu gördüm, benim için bir rekor bile sayılabilirdi. Tanımadığım bir numaradan gelen mesaj dikkatimi çekmişti. «Dünkü kavga için üzgünüm, yeniden konuşmayı istiyorum seninle belki bir şansımız daha vardır Meris hemen kestirip atma. Bugün benimle buluşur musun?» yazıyordu. Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi, zor olan numaramı kimden aldığını tahmin etmekti. Numarayı her yerden engelledim ama mesajı silmedim, Hande'den bir şey saklayıp kurmaya çalıştığı güveni yıkmak istemiyordum. Telefonu geri yerine bırakırken kapı açıldı ve sevgilim bütün tatlılığıyla odaya girdi.

Hande: Güüünaaaayyydın

Meris: Klasik Baladın günaydını, en sevdiğim. Nerdesin sen ya beni bırakmış gitmişsin böyle.

Hande: Kahvaltı hazırlıyordum

Meris: Beraber hazırlardık

Hande: Ne bu sitem sabah sabah?

Meris: Sensiz başladım güne, aymadı günüm. Olsun o kadar

Hande gülerek yanıma gelmişti ve beni öpmeye başlamıştı bir saniye bile beklemeden karşılık verdim tabiki.

Hande: Aydı mı şimdi günün?

Meris: Tam aymadı gibi sanki ya? Yeniden mi öpsen?

Hande: Hemen şımar hemen, kalk kahvaltı edelim hadi

Meris: Dur bebeğim, gelsene biraz yanıma.

Hande: Meris ne oldu?

Yatağın başlığına yaslanmıştım ve Hande'yi de kendime çekip belinden sarıldım. Telefonumdan mesajı açıp telefonu ona verdim ve dudaklarımı omzuna bastırdım. Ben küçük küçük omzunu öperken Hande hala mesaja bakıyordu.

Hande: Buluşacak mısın?

Meris: Ne? Tabiki hayır Hande. Sadece senden saklamış gibi olmak istemedim. Bir gün karşımıza çıkabilecek her şeyi şimdiden bil ki karşımıza çıktığı zaman sinirlenip gitme istiyorum. Engelledim zaten ama görmeni istedim yine de bu yüzden.

Şans Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin