TAM BİR YIL

40.9K 1.9K 51
                                    

SEDA DAN

Tam yarım saattir yoldaydık. Ama benim hala nereye gittiğimiz hakkında bir fikrim yoktu. Şu an yolun sağ kenarında deniz gözüküyordu. Sol tarafı ise ağaçlıktı. Güneş batmak üzere olduğu için kırmızı ışıkları denize uzanıyordu. Muhteşem bir görüntü sergiliyordu. Daha fazla dayanamayıp
"Ya Deniz nereye gidiyoruz? Söyle ya valla çatlıycam. "
"Az kaldı güzelim. Biraz sabret."

Dayanabilirdim. Sıkılmaya başladığımda Kulaklıklarımı taktım ve bu aralar çok hoşuma giden klasik müzik dinlemeye başladım.

Deniz ve ağaçlar yol boyunca devam etti. Çok geçmeden Deniz arabayı ıssız yolun kenarına çekti.  Ardından arabadan çıkınca ben de geldiğimizi anladım ve bende indim. Kulaklıklarımı toplarken Deniz elimdeki telefonu aldı ve kapatıp arabaya geri attı. Ardından kendi telefonunu da kapatıp arabaya bıraktı.

Ona sorarcasına baktığımda omuzlarını silkip
"Sadece seninle zaman geçirmek istiyordum."
Gülümseyerek tamam anlamında kafamı salladım.

Elimi tutup beni kumsala çekmeye başladı. Burası tek kelimeyle Ha-ri-ka...

Kırmızı ışıklar denizin üzerine daha çok yayılmıştı. Ve en şahane kısmı da Bizden başka kimse yoktu. Sadece denizin ve kuşların sesi duyuluyordu.
Denize döndüğümde göz göze gelmiştik. Gülümseyerek bakıyorduk birbirimize.

"Beğendinmi. "
"Bayıldım."
"Güzel gel benle."
"Yine nereye ya."
"Gel dedim."

Yine elimden tutarak sürüklemeye başladı beni. Hava yavaş yavaş kararmaya  başlamıştı. Hala yürümeye devam ederken Deniz aniden durunca ben de ona çarptım.

"Tam bugün bu saatlerde tanıştık seninle. İlk kelimemiz 'önüne baksan be!" Olmuştu. İki gün sonra kafede karsilasmistik yine. Bu sefer numaralarımızı aldık. Konuşmaya başladık. Daha sonra da nasıl olduğunu anlamadan kapıldım sana. Çıkamadım bir daha da içinden. Sonra senin de benden hoslandiğını ògrendigimde açıldım sana. Tam bir yıl oldu Seda. İyi ki çarpmışsın bana. Seni çok seviyorum benim minik sarışınım. "  deyip çekildi önümden ve benim Şaşkınlığımı bir yenisi daha eklendi.

Önümde kocaman bir ağaç vardı. Ağacın dallarında rengarenk fenerler asılıydı. Ağacın hemen altında da bir yemek masası.

Tam bir yıl demek. O günü dün  gibi hatırlıyorum. Alışveriş merkezinde çarpışmıstık. Ve baya bir kuvvetli olmuştu. Omzumu çıkarmıştı. Birbirimize bağırarak 'ònüne baksana be!' diye bağırmıştik. Ama kafede tekrar karşılaştığımızda sanki yeni tanışıyormuş gibiydi hersey.

Denizin bunları hatırlaması cidden çok hoştu. Daha fazla sessiz kalmayıp ben de başladım konuşmaya

"Birincisi ben sana değil sen bana çarptın. İkincisi de-"
Hızla boynuna atladım ve devam ettim
"Ben de seni çok çok seviyorum. İyi ki varsin Deniz."

O da kollarını belime doladı ve birbirimize sıkıca sarıldık. Bu adama aşıktım ben. Napardim onsuz?

 Napardim onsuz?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


💕💕💕💕💕💕💕💕

UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. BU BÖLUM SADECE SEDAYA ÖZEL OLDU. YENİ BÖLÜMÜ CUMARTESİ GÜNÜ YAYINLAMAYI PLANLIYORUM. HEPİNİZİ ÇOOOK SEFİYOM.

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin