Hızla masanın üzerinde duran telefonu aldım ve kulağıma götürdüm.
"Rüzgar!"
"Biliyormusun cadı. Birşey demiycem. Akşam sekizde konuşuruz."
"Ne konuşcaz? Kızdın sen bana. Ama neden?"
"Sekizde görüşürüz."
"Şey... tamam. Görüşürüz."
Bişey mi yapmıştım acaba. Ama ben ne dedim ki? Ayh çok bi stres oldum şu an.
O gün okul tüm yavaşlığıyla geçmişti. Resmen Ateşin trip atmasını izlemiştim. Salak çocuk. Kendini hâlâ birsey falan mı sanıyor? Gün boyu o benim gözüme batmaya çalışmış ama ben onu görmezden gelmiştim. Bir ara Merveyle de konuşmuştum. İyi olduğunu ve dinlenmek istediğini söylediğinde kapattık. Sonunda son dersin bittiğini bize söyleyen zil çaldığında kızlara görüşürüz diyerek çıktım sınıftan. Koridorda ilerlerken Ateş bana omuz atarak yanımdan geçti. Gözlerimi devirip arkasından seslendim.
"Gerçekten kız gibi trip atıyorsun. Ama hâlâ anlamadınmı? Umrumda değil Ateş! Git ötede at tribini. "
Birşey demeden öylece suratıma baktı. Birkez daha göz devirip ben de ona omuz attım ve yanından geçip gittim.
Saat tam olarak 16:00 dı. Sekiz olmasına daha 4 saat vardı. O zamana kadar ne yapıcaktım? Ay yine bi stres bastı!
Eve sallana sallana gittim. Eve geldiğimde üzerimi değişip birseyler atıştırdım ve abimin yanına gitmek için evden çıktım. Bugün abimin okulu yoktu ve işe alışmak için annemle beraber gitmişti.
Bir taksiye atlayıp ELMAS HOLDİNG adresini verdim ve gidene kadar yolu izledim. Holdingin önünde durduğumuzda ücreti ödedim ve Taksiden çıktım.
İçeri girdiğimde birkaç kişiye gülümsedim ve asansöre ulaştım. En üst katın tuşuna basarken telefonum çalmaya başladı. Arayan tabiki sevgilimdi.
"Efendim aşkım?"
"Nerdesin güzelim?"
"Abimin yanına holdinge geldim. Sen?"
"Şimdi eve girdim. Akşamı unutmadın umarım."
"Tabiki unutmadım. Daha birbuçuk saat var."
"Tamam o zamn. Sahilde görüşürüz."
"Görüşürüz."
Asansör de durmuştu. Dışarı çıkıp abimin yeni odasına girdim. Bir anda girdiğim için abim uykusundan zıplamıştı. Uykusundan mı zıplamıştı?
"Abi! Sen buraya uyumaya mı geliyorsun?! İçeri giren ya annem olsaydı! Kadının yüreğine inerdi!"
"Cırlama tepemde! Yoruldum. Ben de insanım!"
"Şey. Özür dilerim. Sen. İyimisin?"
"İyi gibi mi gözüküyorum?"
"Noldu abi?"
Hemen abime yakın olan koltuklardan birine oturdum.
"Birşey olmadı. Sadece yoruldum. "
"Eminim öyledir (!)."
"Off! İzmire dönmek istiyorum Ece! Çalışmak hiç bana göre değil ki!"
"Hmm. Anladım senin derdini. Ama abi. Bir süre sonra bu düzene alışirsın. Hepimiz alışmak zorundayız. Biraz dişini sıksan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
Ficção AdolescenteEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...