...

37.9K 1.6K 218
                                    

Rüzgardan

Erkekler olarak kızların yanındaki Yavşakları hallettikten sonra sevgililerimizle kısa bir konuşma yapmıştık. Eceyle konuşmamız bitmiş sarılmaya devam ederken bir hareketlilik oldu. Aşağı egildigimizde Asya olduğunu gördük. Ece onu kucağına alırken ben ikisine bakıyordum. Ne konuştuklarıni bile duymuyrdum. Yine oluyordu işte. Ece ve o minik. O kadar güzel bir manzaraydı ki bu. Acaba gelecekte bizim de böyle miniklerimiz olur mu diye düşünmeden edemiyordum. Sonra da cevap veriyordum kendi soruma. Tabiki olucak. 

En son kendime geldiğimde herkesin tekrardan toplanmış olduğunu gördüm. Tek bir farkla. Onur ve Alara sariliyorlarmıydı?

Ece büyük bir sevinçle sordu.

"Ay siz şimdi sevgili misiniz?"

"Yani. Evet." Dedi Alara da Otuz iki diş gülümseyerek. Onur ise Alaraya hülyalı hülyalı bakıyordu. Bu sefer de Mete ve ben girdik araya. Onura yaklaştık ve bir omzuna ben diğer omzuna Mete elimizi koyduk.

"Bak Onur. Alara bizim kardeşimiz. Onun mutluluğunu engelliyecek değiliz ama..." devamını Mete getirdi.
"Ama Alaraya yaptığın tek yamuk ve onu üzmeye yetecek tek bir hareket yaptığında karşında bizi bulursun. Anladınmı?"

Onur biraz şaşırsa da konuştu.

"Ben Alarayı üzmem. Üzemem. "

Daha fazla üzerine gitmeden sevgililerimizin yanına gittik. Ecenin yanına vardığımda onu belinden tutup kendime çektim.

Seda ve Alara bizim kız kardeşlerimizdi. Bu yüzden onlara çok önem verirdik.  Aynı kelimeler Deniz ve Seda sevgili olduğunda da Denize söylenmişti. Denize güvenim sonsuzdu fakat Onur daha öncesinden Eceyi bir kez kırdığı ve ağlattığı için ona pek guvenemiyordum.

Sonunda aramızda bir anlaşma sağlandığında ben, Ece, Asya, Merve ve Mete denize girmeye karar vermiştik. Diğerleri ise özlem gidermek için başbaşa kalmak istemişlerdi. Mete ve Merve bizden biraz uzakta yüzerken biz ise Asyayı suya alıştırmaya çalışıyorduk. Aklıma gelen şeyle Eceye döndüm ve sakin bir tavırla konuşmaya başladım.

"Bir daha o üstündeki şeyi giyemezsin. Gerçi benimki de laf. Üstünde resmen hicbirsey yok Ece. Git elbiseni giy."

"Yok ya! Saçmalama lütfen Rüzgar!"

Bir kere de sorgulamadan, itiraz etmeden dediğimi yap be hatunum! Bir kere!

Dişlerimin arasından
"Ece!" Diye tısladığımda sinirlendiğimi anlamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Tamam bak şöyle yapalım. Biraz suda Asyayla beraber vakit geçirelim. Sonra çıkarız hemen üstümü değiştiririm. Hem sen varsın ya yanımda. Kimse bakmaz. Bakamaz. "

Zar zor ikna olduktan sonra Asyayla beraber oyun oynayan Eceyi izlemeye başladım.

Ece suda duran Asyayı koltuk altlarından tutup yukarıya kaldırdıp ve etrafında dòndüremeye başladığında Asya da kahkahalar atıyordu. Bu o kadar tarifi imkansız bir güzellikti ki... Tüm hayallerim, geleceğim, hayatım şu an gözümün önündeymiş gibiydi. Şu hayatımda bana verilen en güzel şeydi Ece. Benim minik cadım.

Onlar hâlâ bu şekilde gülmeye devam ederken Ecenin arkasından yaklaşıp belini tuttum ve ben de onu yukarıya kaldırdım. Şaşırması kahkahalara döndüğünde Yüzümdeki gülümseme daha da yayıldı.

"Rüzgay abi. Duy düşcem! İndiysene bizi." Asya kahkahalarinın arasından konuştuğunda onları yavaşça tekrar suya bıraktım ve Ecenin az önce tuttuğum beline sarıldım.

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin