"Asya! Gel buraya! "
Asya telefonumu almış evde koşturup duruyordu. Ben de peşinden.
Onu lunaparka götürmedim diye mızmızlanıyordu."Beni lunapayka götüyüysen veyiyim."
"Ayh! Tamam gòtürcem. Ver hadi."
"Söz mü?"
"Söz!"
Asya bana telefonumu verip koşarak odaya çıkmaya başladı. Büyük ihtimalle hazırlanmaya gidiyordu. Oflayarak ben de odama çıktım.
Çok zor günler geçiriyordum resmen. Zaten Rüzgar bey de trip atıyor bana. Hayır yani anlamadigim ben naptım kii?!
Asya, mavi çiçekli taytını ve buz mavisi tişörtünü giymiş şimdi de saçlarını yapmaya çalışıyordu. Ona yaklaşıp elindeki tarafı aldım ve Asya nin saçlarını ben yaramaya başladım. Tarama işi bittikten sonra da sıkı bir at kuyruğu yaptım ve Asyaya salonda beklemesini söyleyip odadan postaladım.
Ben de her zman ki siyah şortlarımdan ve buz mavisi tişörtleimden giydim. Saçlarımı tarayıp açık bıraktım. Hafif bir makyaj dan sonra Hazırdım. Telefonumu alıp biricik sevgilime mesaj attım.
"Ben Asyayı lunaparka götürcem. Bizimle gelirmisin?"
Ve tabiki cevap anında geldi.
"Hayır."
"Neden ama!? "
"İşim var."
"Ne işi?!"
"İş işte."
"Eğer yanında tek bir kız dahi olursa ilk olarak o kızı yolarım. İkinci olarak kızın yoldugum saçlarını sana yediririm. Tamam?"
"İşine bak Ece!"
Ona noluyor böyle? Benden çok uzak, ters ters cevaplar falan. Ya biz hani sevgiliydik mal!
O karar Sinirlenmiştim ki resmen denge alt üst olmuş kahkaha atıyordum. Bir yandan da gözümden yaşlar geliyordu. Ben fark etmeden birsey mi yapmıştım? Yoksa o ayrılmak mı istiyor? Yoksa beni aldatıyor mu?!
Sinirlerime engel olamayıp telefonu attığım yerden aldım ve hızla Rüzgarı aradım.
Hayır sinirli değildim. Resmen Öfkeden kuduruyordum.Uzun bir süre sonra telefonu açtığında sesi umursamazdı. Her geçen saniye daha çok kırılıyordum. Paramparça oluyordum.
"Hayır! Lunaparka gelmiycem."
"Gelme! Sen bi daha benim karşıma çıkma Rüzgar! Anladın mi? Sakın!"
Sesim ister istemez titremeşti. Telefonda birkaç hışırtıdan sonra
"Sen ağladın mı?!"diye sordu.
Salak! Sanki çok da umrunda!
Birşey demeden telefonu onun yüzüne kapattım ve göz yaşlarımı silip aynadan kendime baktım. Makyajımı da tazeledikten sonra kendime geldim ve Asya nin yanına gittim.
Evden çıktığımız zaman bir taksi durdurup lunaparka gittik. Tam iki saat boyunca neredeyse bütün oyuncaklara binmiştik. O kadar yorulmuştum ki dünya şu an yansa ve kurtulmam için koşmam gerekse. Hayır koşmam.
Bir banka oturup soluklanmaya çalıştım. Ama Asya bu. İnsana nefes aldirmiyor velet.
"Abya hadi şuna da binelim. "

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
أدب المراهقينEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...