Merhaba arkadaslar. Türkiyede gerçekleşen DARBE olayı nedeniyle birçok sivil, asker ve polis şehit oldu. Allah hepimize sabır versin ve birdaha böyle şeyler yaşatmasın. Umarim ki olaylar fazla uzamadan kapanir ve bir daha boyle bir olay yaşanmaz. Masum olanlar ölüyor, hak eden ve bu olayın başlamasına neden olanlar degil. Yine umarim ve inşallah bu olayda daha fazla kimsenin canı yanmaz. Allah sonumuzu hayır etsin.
İYİ OKUMALAR. ♡....Kazasız belasız ve en önemlisi de Ateş ve Toprak ı görmeden atlatmıştık. Ama sadece görmemiştik. İkimizi de haftada 5 kere aramışlardı. Biz de canımız istediğinde açıp konuşmuştuk. He bide iki kere sarı çiyanla karşılaşmıştık. İlk gördüğünüzde sadece birbirimize pis pis bakmistik. Ama ikincisinde bize sataşmıştı. Biz de Ateş ve Toprak in konusunu açınca yanımızdan oflayarak uzaklaşmıştı. Valla kız daki büyük cesaret. İkizlerin ikisiyle aynı anda çıkıyosun. Vay be. Amaaaa şu an görüyoruz ki Ateş ve Toprak sarı çiyanı takmiyorlar ve bize takılıyorlar. Güzel birsey mi bu?
Geçen yıl bana Ateş seninle konuşacak yada Ateş senin evine gelicek gibi birsey söyleseler siktir çekerdim herhalde. Bu olanlar keşke 9. veya 10. Sınıfta falan olsaydı. Ah Be Ateş. Çok sevdim lan seni. Ama nedense şu an pek bişey ifade etmiyorsun.
Of Aman neyse. Bugün günlerden pazartesiydi. Bizimkiler olmadan bir hafta mızı tamamlamıştık. Canım şimdiden çok sıkılıyordu. Merve de zaten leyla gibi. Yedi yirmidört Meteyle mesajlaşiyordu. Ben yine sap falan. Ben de artık hayali sevgilim le idare edicem. Dimi haydar? Haydar?! Haydar nerdesin? Sendemi gittin?! Allahim çok bahtsizim. Evde kaldım!
E o zman ben de şu an olduğu gibi pijamalarımı giyer ve televizyondan İzdivaç programlarına bakarım. Benim kaderi bu.Ama bu düşünceyi telefonum bozdu. Nasıl mı? Arayan kişi sayesinde tabiki.
ARAYAN: ÇAKMA SEVGİLİM
"Efendim."
"Naber Ece?"
"İyi sen?"
"Bende. Nerdesin?"
"Valla sen aradığında genelde nerde oluyorsam ordayım."
"Evdesin yani."
"Aynen."
"Tamam görüşürüz."
"Ne!?"Veee yüzüme kapattı. Öküz. Mal. Spastik. Özürlü. Ve daha niceleri.
Merve hanım sonunda telefonu kapatıp suratıma bakabildi.
"Rüzgar yüzüme kapattı."
Kahkaha attı. Kendini zor durdurup."Neden kii?"
"Ne bilem ya. Ergen."Deyip kendimi koltuğa bıraktım. Ardından da kapı zili duyuldu.
Oflayarak kalktım ve kapının yolunu tuttum.
Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle olduğum yerde kaldım. Rüzgar!?
Kendime geldiğimde çığlık atarak Rüzgarın boynuna atladım. O da gülerek belime sarıldı.Yalancı bir öksürük sesi duyduğumda Rüzgardan ayrıldım ve arkama baktım. Seda, Alara ve Mete bize sırıtarak bakıyordu.
"Pardon ya bölmek istememistim. (Seda)"
Bende gülümseyerek
"Saçmalama ya gel buraya."
Dedim ve ona da sarıldım. Ardından Alara ve Mete ye. Mete konuştuğunda ona döndüm."Merve yokmu?"
"İçerde." Dedim sırıtarak.Hep beraber içeri geçtiğimizde Merve de benim gibi şaşırarak çığlık attı ve Metenin boynuna atladı. Aptal aşık. Rüzgara dönüp aklıma gelen soruyu sordum.
"Siz benim Evimi nerden buldunuz ki?"
"Zor olmadı." Dedi ve kestirip attı.
Ben de fazla üstünde durmadım. Merve sonunda Mete den ayrılabilmiş ve diğerlerine sarılmıştı.
"Ya keşke haber verseydiniz. Hazırlık falan yapardık."
"Süpriz yaptık işte."
Sedanın cevabıyla devam ettim.
"İyi yaptınız ya. Çok iyi yaptınız. Gelin bidaha sarılcam."
Sedaya sıkı sıkı sarıldım. Daha sonra da Alaraya.
Merve konuşmaya başladı.
"Ne kadar kalcaksınız?"
"Bir Ay.(Seda)"
"Ay süper."
"Ve bir haberimiz daha var."
Merve ve ben Rüzgara döndük.
"Neymiş?"
"Siz de bir ay sonra bizle geliyorsunuz."
"Ah keşke ya. Daha belli değil ki o olaylar."
Deyip kendimi koltuğa attım.
Bu sefer Mete konuşmaya başladı.
"Hayır belli. Hanımlar hatırlatırım. Lise sona geçtik. Malum bu sene sınavlar falan. Bu yüzden okulda 12. sınıflar için kurslar olucak. "
Ben atladım.
"Ay resmen sevinsem mi üzülsem mi bilemedim"
"Niye üzülüyosun ki? (Alara)"
"Niye mi?"
Baygın bakışlarımı Alaraya atıp dvam ettim.
"Yaz tatilinde okula gidicez. Bundan daha kötüsü mü olur?"
"Ama iyi tarafından bak. Yine beraberiz."
"O da belli değil. Babamlar belki göndermez. Bilemeyiz."
"Off felaket Tellakı gibisin. Sus bi." Deyip susturdu beni Merve. Ben de omuz silkip biraz trip atma kararı aldım ve televizyonu açarak izlemeye başladım."Aa cadı. Yine yakalandın. "
Rüzgara dönerek anlamadığımı belli etmeye çalıştım. Gerçekten anlamadım.
Sırıtarak beni süzdü. Ben de anormal bişey olduğunu anladım ve üstüme baktım.
Kahretsin! Yine mi ya?!
"Ama bu seferkiler Ayıcıklı. Ben kalpli pijamanı daha çok sevmiştim."
Dalga geçiyo bide. Yanımdaki yastığı ona fırlatıp ayağa kalktım ve odaya koşmaya başladım. Evet. Yine yakalanmıştım pijamalarımla. Off Rüzgarın ağzına sakız olmak istemiyordum. Salak bide nasıl dalga geçiyor. Dolabımın karşısında kendime giyecek bişeyler ararken bir ses duydum. Hani resim çektiğinizde çıkan ses. Korkarak sesin geldiği yöne döndüğümde Rüzgar bir resim daha çekti.
"Çık dışarı Rüzgar!" Diye cırlamaya başladım. Beni dinlemiyor du. Çekmeye ve kahkaha atmaya devam ediyordu. Öküz. Bütün gücümle Rüzgarın üstüne atılıp telefonu almaya çalışıyordum. O da telefonu benden uzak tutmaya çalışıyordu.
"Ya ver şunu! Rüzgar çok öküzsün yemin ediyorum ya! "
Daha çok kahkaha atmaya başladı.Biz böyle devam ederken yani ben telefonu almaya çalışırken ve Rüzgar da telefonu benden uzak tutup kahkaha atmaya devam ederken birden Rüzgarın ayağına takılıp geriye düştüm. Düştüm. Düştüm. Düşmedim. Ne? Gözlerimi açtığımda Rüzgarla burun buruna geldik. Rüzgar beni Belimden tutmuş ve düşmemi engellemişti. Ben de onun omuzlarından tutuyordum.
Cidden dipdibeydik. İkimiz de nefeslerimizi tutmuş birbirimize bakıyorduk. Birden içimde minik karincalanmalar hissetmeye başladım. Ve resmen kalbimin atışlarını hissettim. Yutkundum. Hemen ardından o da Yutkundu. Daha fazla dayanamadım ve tuttuğum nefesimi yavaşça dışarıya bıraktım.
Rüzgârın o açık kahve gözleri bir kat koyulasmisti. Rüzgârın gözleri dudaklarıma kaydığında Nedensizce içim titredi. Daha fazla böyle durmanin zararlı olacağını düşündüğümde yerimden doğruldum ve Kollarımı Rüzgarın omzumdan çekerek yüzüne bile bakmadan dolabın karşısına geçtim. Yanaklarım alev alıyordu. Ona yine rezil olmak istemediğim için kıyafetlerimi alıp ve yüzümü ona göstermemeye çalışarak odadan çıktım ve tuvalete koştum. İlk olarak olanları düşündüm. Ne olmuştu öyle ya? İlk defa böyle hissetmiştim. Yüzüm daha da kızarirken saçlarımı en tepeden sıkı bir şekilde topladım ve soğuk suyla yüzümü yıkamaya başladım. Ardından seri hareketlerle Üstümü değiştirip çıktım. Off nasıl bakıcam ben şimdi onun yüzüne...Rüzgardan
Ece Telefonumu almaya çalınca ben de bilerek düşmesini sağlamıştım. Ama işlerin bu noktaya geliceğini hiç düşünmezdim. Ne olmuştu az önce bana? İstemiştim. Evet onu öpmek istemiştim...
Kendime gelmek için birkaç dakika odada kaldım. Biraz daha iyi olduğumda aşağı indim ve koltuğa yayıldım. Kızlar nerde kalıcağımızı konuşuyorlardı. Mete de sadece onları dinliyordu. Sıkılmış olmalı ki bana döndü. Sırıtarak sordu
"Naptın lan yukarda?"
"Ne yapcam lan tuvalete gittim."
"Tabi. Yedim ben yedim."
"Ben sana bir yediririm-"
"Ruzgar nerde kalcaz biz?"
Alaranın sorusuyla sözüm yarım kaldığında Mete ye öldürücü bir bakış atıp Alaraya döndüm.
"Biz buraya gelmeden önce Meteyle hallettik o işi. Bir aylığına ev kiraladık. "
"Öyle mi? Nerde kiraladınız?"
Mervenin sorusunu Mete cevapladı.
"Deniz kenarında. Yakın olmak istedik denize. "
Merve şaşırarak
"Deniz kenarı mi?!"
"Evet bir sorun mu var?" Dedi Mete. Merve buna bu kadar şaşırmışsa mutlaka bir şey vardır.
"Yok ya ne olcak?"
Ece de yavaş yavaş merdivenlerden inmeye başlamıştı. Teker teker hepimize bakmıştı. Gözleri bana baktığında hemen çekmişti. Merve Eceye dönüp konuşmaya başladı."Ece biliyomusun Mete ler deniz kenarından bir ev kiralamaislar."
Ece gözlerini büyütüp
"Deniz kenarı mi?""Biri bize de anlatsa da biz de bilsek ne olduğunu."
Seda da merak etmiş olmalı ki konuşmaya başladı.
"Bişey olduğu yok. Ne olcak. Ee napıyoruz?" Dedi Ece.
Ne saklıyor bunlar. Neyse yakinda çıkar kokusu.Konuyu daha fazla uzatmayip cevap verdim.
"İlk olarak eve gidelim. Eşyaları bırakmamız lazım."
"He tamam. Siz yerleşip gelin. Sonra da buluşup bişeyler yaparız."
Dedi Merve.
"Aynen öyle yaparız." Dedi Ece de.
"Hayır siz de bizimle geliyorsunuz."
Dedim.
Ece hemen itiraz edip
"Ya ne gerek var. Hem tek arabaya sığmayiz. Siz gidin."
"Ece!" Diye tısladım.
"Ne var Rüzgar?!" Dedi o da tislayarak.
"İkiniz de arabaya."
İkisi de daha fazla direnmedi ve arabaya gectiler. Bakalım bunun altından ne çıkacak. Gidince görücez....

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
Teen FictionEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...