YAN KOMŞUM

ÖZEL

İyi okumalar. :)

"Kimdi o Yanındakiler?! Kızım ben sana üstüne doğru düzgün birsey giy demedimmi!"

"Ya bir avuç ergen gelip adres sordu! Sen bana niye bağırıyorsun ya! "

Bugün  mira be Gökçenin düğünü vardı. İki ay öncesinden ayarlamışlardı herseyi. Tabiki bizde her konuda yardımcı olmuştuk. Kızlarla beraber düğünde giyecek birseyimiz olmadığı için (!) alışverişe çıkmıştık ve beğendiğimiz elbiseleri almıştık. Düğünde aldığımız elbiseleri giyecektik. Ama gel gelelim ki Rüzgar beyler elbisenin kısa olduğunu söyleyip izin vermemişti. Ben bir şekilde Allem edip kallem edip elbiseyi giymiştim.

Arabanın yanında Rüzgarın gelmesini beklerken yanıma üç çocuk gelmişti 17-18 yaşlarında. Tabiki adres sormak için. Olay bu! Rüzgar bunu görmüş ve cok büyümüştü. Şu an arabada, düğün alanına giderken kavga ediyorduk.

Rüzgar kendini sakinleştirmeye bile çalışmıyordu.

"Ece! Düğünde yanımdan ayrılmıyorsun. Gözümün önünden ay-rıl-mı-yor-sun."

"Hah! Daha neler!? Rüzgar sen kendine misin? "

"O ne demek şimdi?"

"Son iki haftadır küçücük olayları büyütüp kavga çıkarıyorsun!"

"Ben mi çıkartiyorum?"

"Evet. Ne oluyor anlamıyorum. Bir sorun varsa direk söyle derim. Böyle kavga çıkartırsan ikimiz de zarara uğrarız. "

Sustu. Sorun neydi gerçekten anlamıyordum. Kavgamizdan sonra düğün alanına kadar sessizce gittik. Ama ikimiz de gergindik.

Araba durduğunda ikimiz de aynı anda indik arabadan. Mete ve Merve kapıda bizi bekliyorlardı. Rüzgar Metenin yanına gidip selamlaşırken Merve ve bende sarıldık. Sarılırken Merve kulağıma fısıldadı.

"Ne bu haliniz? Yüzünüze bakılmıyor?"

"Kavga ettik."

"Yine mi?"

"Anlatırım sonra."

İki dakika sonra herkes bir köşeye dağılmıştı. Erkekler Ateş ve Toprağın yanına, biz kızlar ise Gökçe ve Miranın yanına gittik.

Mira ve Gökçe büyük odada hazırlanıyorlardı. O kadar güzel olmuşlardı ki! Onların hazırlanmaları da bitmişti. Şu an kızlar benim etrafımda oturuyorlardı.

"Kızım anlatsana artık şunu! (Seda)"

"Aynen yâ hadi! Az bi zamanımız kaldı zaten. Gidicez birazdan. (Gökçe)"

Offlayıp bugün başımdan geçenleri birbir anlattım.

Kızlar ilk önce Sustular. Sonra Merve konuştu.

"Ya Rüzgarın kötü bir niyeti olmadığına eminim. Sadece biraz fazla kıskanıyor gibi."

"Ama Merve tek olay bu degil ki. Son iki haftadır ota boka kavga çıkarıyor. Geçen gün araba anahtarını bulamadığı için bile kavga etti benimle."

"Şu düğün bir geçsin bak ben ona ne yapıyorum. (Alara)"

"Aynen. Bi kulağını çekmek gerek olmuş. (Seda)"

Onlara bir gülümseme yolladım. O arada kapıdan, düğünde görevli olan bir kadın girdi.

"Hazırmısınız hanımlar?"

"Evet."

Kadın dışarıdaki erkekleri içeriye çağırdı ve beş dakika sonra Gelinlerin ve damatların düğün alanına giriş yapmaları gerektiğini söyleyip gitti. Herkes eşlerinin yanına Dağılınca ben de Rüzgarın yanına gittim. Ama iki adım uzağından gidiyordum. Gelinlerimizi ve damatlarımızı odada bıraktık ve biz düğün alanına giriş yaptık. Bize ayrılmış olan masaya doğru yürümeye başladık. En arkada Rüzgar ve ben yürüyorduk. Bizimkiler masaya oturduklarında Rüzgar beni kolumdan tutup bir köşeye çekti.