Korktunmu?

56.1K 2.4K 176
                                        


Rüzgar'dan

Gedigimizden beri onu izliyordum. O çekingen tavrı. Uykusu gelince gözleri yavaş yavaş kapanıyor sonra zorla geri açıyordu. Bu hali cidden çok tatlıydı.
Artık dayanamayıp kendini bıraktığında gözlerini yavaşça kapatmıştı. Yarım saattir onu uyurken izliyordum. O kadar güzel ki. Ahh bundan banane! Herneyse.

"Ya benim de uykum geldi. Ece hadi yat- aaa Ece uyudunmu! Hadi uyan odaya çıkalım."
Ece nin omzunu dürtmeye başladı. Ece mırıldanarak hafifçe gözlerini açtı
"Hadi Ece odaya çıkalım."
Yarı uykulu yarı uyanık kalktı koltuktan. Bir an düşecek gibi oldu ama kendini hemen toparladı. Merve onu merdivenlere doğru götürürken Ece ayağını sehpaya çarptı.
"Ahh ya!"
Merve onu tekrar sürüklemeye başladı.
Bu kız Merdivenlerden nah çıkar!  İlk basamağa adımını atar atmaz sendeledi. Ne uykuymuş be!
Ben ne olduğunu anlamadan bacaklarım beni Ece nin yanına götürdü ve onu kucağıma alıp merdivenlerden çıkarmaya başladım.
Odaya geldiğimizde onu yatağa yatırıp üstünü büyük bir özenle örttüm.
Onun yüzüne bir kez daha bakıp çıktım odadan. Kendimi direk arka bahçeye attım.

Peşimden Mete de çıktı bahçeye. Derin bir iç çekip sigarasını çıkarıp yaktı. Bana uzattiginda ben de bir tane alıp yaktım. Derin bir nefes çekip dumanını yavaşça yukarıya doğru üfledim. Metenin sesi ile ona döndüm
"Hoşlanıyorum lan ben bu kızdan. "
"Kimden lan?!"
"Kızılımdan. Merveden. "

Aslında şaşırmamıştım. Mete son zamanlarda bu kızın etrafında dönüp duruyordu. Ben buna karışamazdım. Ne karar verse her daim arkasındayım. Benim onlardan başka kimsem yok. Ailem desen birbirimizi kırk yılda bir görüyorduk.

Hiçbir şey söylemeden omzunu sıktım. Sigaramdan son bir nefes alıp dışarıya üfledim ve sigarayı yere atıp ayak ucumla ezdim.

"Hadi eve geçelim artık."
Kafamı sallayıp kapıya doğru yürüdüm. Salona girdiğimde Alara ve Seda muhabbet dalmış car car car konuşuyolardı. Bi insan hiç mi susmaz.
"Hadi siz de yatağa artık. Sabahtan beri konuşuyosunuz. Az motorunuz soğusun."
"Off tamam be. Hadi size iyi geceler."

Deyip merdivenlerden çıkmaya başladılar. Ben de mumları ve Fenerleri söndürdüm. Şu lanet elektrikler hala gelmemişti. Mete bana bakıp
"Ben de yatıyorum. "
Kafamı sallayıp etrafıma baktım. Elektrikler olmadığı için ben de sıkılıp odama gitmeye karar verdim. Merdivenlerden çıkıp odama yöneldim. Ecelerin odasının önünden geçerken merakıma yenik düşüp kapıdan kafamı uzattım. Merve ile sarılmış uyuyolardı. Bu hali cidden çok masum ve tatlıydı.
Kendimi daha fazla kaptırmadan kapıyı kapatıp odama girdim.
Üstümü çıkartıp yatağa atladım ve akıl sağlığım için kendimi uykuya bıraktım.

...............................................

Ece'den

Sabah Sedanın üstümüzde tepinmesiyle -evet şu an resmen üstümüze çıkmış zıplıyordu- gözlerimi açtım.
"Sabah sabah ya. Midem bağırsaklarıma girdi resmen kalk üstümden. "
Diye çemkirdim.
O da hemen savunmaya geçti
"Aman ne yapıyım uyanmadınız. Ben de böyle bişey buldum veee işe yaradı."
"Off tamam hadi kalk üstümden."
"Çabuk hazırlanın ve kahvaltıya gelin ."
"Tamam" deyip Merveyi uyandırdım ve hazırlanip aşağıya indik. Mutfağa girdiğimizde aç olmadığım için masaya oturmadım.
"Gelsene Ece (Alara)"
"Yok ya ben hiç aç değilim. Canım istemiyo."
"Ya bişeyler atıştır bari. Aç Aç okula gidilirmi. (Seda)"
"Ya canım almiyo. Siz yiyin işte."
"Otur şuraya." Rüzgar bunları soğuk ve ters ters bakıp söyleyince çok korktum. Yutkunup
"İstemiyorum. " deyip gözlerimi kıstım.
O da bana ters ters bakıp
"Bidaha desene."
"Anlama kıtlığın mı var. İS-TE-Mİ-YO-RUM. İstemiyorum."
Yerinden hızlıca kalkıp beni kolundan tutup sandalyeye sert bir şekilde oturttu. Daha sonra kendi yerine oturdu.
"Bir şey yemezsen evden dışarı çıkamazsın."
"Ya sanane. Sen niye karışıyosun. Yiyemiyorum diyorum. Ya beni dinlese-"
Ben hala konuşurken ağzıma salatalık tıkmıştı. Ona sadece kızgın gözlerle bakıyordum.
Sonunda kahvaltı da bittiğinde evden çıkıp arabaya yöneldik.
Mete"Alara ve Merve benle gelsin. Ece ve Seda da senle." Deyip Alara ve Merveyi kendi arabasına doğru götürmeye başladı.
Ya ama biz bir arabayla giderdik. Aman be!

Rüzgârın arabasına geldiğimizde Rüzgar ve Seda öne ben yine öksüz olarak arkaya oturmuştum.
Son sürat okula giderken resmen şu an midem ağzıma doğru yol alıyordu. Camdan baktığımda Mete ile yarıştıklarinı gördüm. İster istemez gerilmiştim.
Kafamı arkaya atıp midemi kontrol altında tutmaya çalıştım. Sonunda araba durduğunda derin bir nefes aldım. Saate baktığımda yarım saatlik yolu on dakkada gelmiştik. Ama bana bir ömür gibi gelmişti.

Yanımızda Metenin arabasi durduğunda arkadan Alara ve önden Merve çıkmıştı. Merve. Önden. Niye çıktı? Tek kaşımı kaldırıp Merveye baktım. O da bana 'ne var' der gibi baktı. Elimi boşver der gibi salladım.

Onlar da bizim yanımıza geldiğinde okulun bahçesine giriş yaptık. Yine bütün gözler bize dönmüştü. Kulağımda bir nefes hissettiğimde irkildim. Ardından tanıdık ses
"Bu kadar korkacağını tahmin etmemiştim."
Sesin geldiği yöne döndüğümde Rüzgarla burun buruna geldik. Yanaklarım kızardı ve o gerginlikle dudağımı ısırdım. Gözleri dudağıma kaydığında okulun bahçesinde olduğumuzu ve şu an cidden çok utandığımı göz önünde bulundurup hemen önüme dönüp yürümeye devam ettim ve
"Yoo ne korkcam canım. "
"İlk defa mı arabaya biniyosun anlamadım ki."
"Off ne saçmalıyosun! Çok hızlıydın ben de birazcık gerildim hepsi bu."
"Hızlı mı? Sen bana hızlı mi diyosun. "
"Off tamam ya kapa konuyu. Zaten midem bulanıyo. Üstüne kusarım."
"İğrençsin." Deyip yüzünü ekşitti. Ben de ona dil çıkarıp sınıfa girdim. Onur'un yanına oturup
"Günaydın." Dedim.
"Günaydın. Naber?"
"İyi gibi. Senden naber?"
"İyi. Ben kantine gidiyorum bir şey istermisin?"
"Hayır Teşekkürler." Deyip gülümsesim.

Alara yanıma gelip
"Ay sen Onurla oturuyosun. Oha ya hiç konuştunuzmu. Çok yakışıklı dimiiii. "
"Evet konuştuk da.. Sen hayırdır!?"
"Ne?! Yani hiç canım. Ben öyle şey yaptim işte. Yani yoksa şey etmedezdim. Şey ya siz cikmiyosunuz demi."
"Oha ya ne çıkması. Daha yeni tanıştık. Onur iyi bi arkadaş. Ama sen niye bana sorularımin cevabını vermiyorsun. Dökül. "
"Ya bak aramızda kalcak. Sanırım ben Onurdan şu kadarcik, miniminnacık hoşlanıyo olabilirim belki.
"Vaay. Tamam aramızda ama sen bence yerine git. Onur geliyo."

Alara panik yaparak ve Onura hiç bakmaya rak yerine geçti. Güldüm sadece ve Onurla muhabbet etmeye başladık.

Allahım ilk ders Fizik. Öldür beni pakize. Kafamı sıraya gömüp uyumaya çalıştım. Ve sanırım başardım. Gerisi karanlık.

.....................................

Kafamı kaldırdığımda hala fizikçi ders anlatıyordu. Aman tanrım dedim. Onura dönüp
"Biz kaçıncı dersteyiz?"
"Hala ilk dersteyiz. Zilin çalmasina iki üç dakka falan var."
"Oha ben ders bitmeden uyandım. Tarihe geçsin."
Onur kıkırdayıp önüne döndü.

Sonunda ders bittiğinde yine bizimkiler ile birlikte kantine indik. Ve bilin bakalım noldu? Doğru tahmin. Telefonum çaldı. Arayaaaan. Ayyyyy.

.................................

YAN KOMŞUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin