"Off Rüzgar vallahi daraldım!"
"Ece ben şimdi bir şey mi dedim?"
"İki saattir nasihat veren bendim çok haklısın! Kaç yaşıma geldim ben ya! Boyum kadar oğlum bir de kızım var benim!"
"Dikkatli ol demek de suç oldu artık!"
"Aşkım dikkatli ol demekte bir şey yok ki. Sen iki saattir 'yine kısa giymişsin' 'yine nereden çıktı bu gezi' 'evinde oturmak varken gezmek de neymiş' diyip duruyorsun!"
"Aman senin makinalı tüfek başladı yine. Sustum!"
Dedi ve tekli koltuğuna oturup gazetesini aldı eline. Bu hali ile tonton olmayan bir tonton Dedeye benziyordu.
Ece gözlerini devirdi. Kaç senelik evlilerdi. Alışmıştı artık bu adamın hal ve hareketlerine. Ömrü olmuştu. Ece evden çıkmadan gidip kocasına sokuldu.
"Tamam tamam hemen asma suratını huysuz. Hem ne var canım biraz dolanıp gelicez kızlarla. Yaşlandık diye gezmeyelim mi. " kocasının Yanağından öptü ve devam etti.
"Hem bir gün seninle de çıkalım. Uzun zamandır beraber vakit geçiremedik. "
Rüzgar elindeki gazeteyi kenara bırakıp sarmaladı karısını. Ve dudağına bir buse kondurdu. Tam bu sırada merdivenlerden bir ses duyuldu.
"Ah gözlerim! Bunu görmemeliydim. "
Ece hemen cırlamaktan geri kalmadı.
"Anıl! Sen Eylülün yanına gitmedin mi ne işin var evde!"
"He suç bende yani!"
"Anıl dedim!"
"Aman be gittim!"
Dedi Anıl evden çıkarken. Ece ve Rüzgar da kaldıkları yerden devam ettiler.
Şöyle kısa bir şey bıraktım. Umarım begenirsiniz. Ha bu arada yeni bir kitaba başladım. Kendime Yabancı adında. Bakmak isterseniz profilimde bulabilirsiniz. Sevgilerimle Mrs Blue ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
Roman pour AdolescentsEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...