İyi okumalar...
.................
Bu evin boyası neden bu kadar kirli. Perdeler de çok boğucu. Off halıdanda nefret ederim. Bu halıları kaldırmalıyız. Koltuklar da çok zevksiz galba ya. Evet evet bu evde en sevdiğim eşya sanırım televizyon. Oldukça büyük ve ımmmm siyah. Evet kesinlikle. Canım televizyon.
Şu an ne yaptığımı sorarsanız kısaca açıklıyım. Babamlar gelmiş ve şu an notlarım hakkında uzun bir nutuk çekiyordu. Merve de babasının uyarılarını dinlemiyor galiba. Çünkü o da benim gibi evi süzüyordu.
Annemler de bahçede kahve içiyolardı. Hatta arada kahkaha sesleri de geliyordu.
Biz burda acı çekelim, Hanımlar yayılsın. Where is the adalet?!Her neyse sanırım babamın nutukları bitti ve yanıma oturup muhabbet etmeye başladı. Canım babam ya. Çok seviyom valla.
Havadan sudan İzmirden konuşurken annemler dedikodularını bitirmiş ve bize katılmışlardı.
Saat 7 ile 8 arası bişeydi. Akşam yemeğini yemek için dışarı çıkma kararı almıştık. O yüzden ben ve Merve hazırlanmaya başlamıştık bile. Merve beyaz üzerinde minik çiçek desenleri olan ve dizinin üç parmak üstünde bir elbise giymişti. Ben de gri tonlarında, dizimin bir karış üstünde bir elbise giymiştim. Elbiselerimize uygun saç ve makyaj yaptıktan sonra ayakkabılarımızı giydik ve odadan çıktık.
Salona girdiğimde babam ve Eren amca(Merve in babası) oturmuş sohbet ediyorlardı.
"E siz hazır değilmisiniz hâlâ."
"Annenleri bekliyoruz kızım. İki saat oldu gelmediler."
"Anladım baba. Biz dışarda bekleyelim. Degil mi Merve?"
"Olur."Kendimizi dışarı attığımızda derin bir nefes aldım. Çok bunalmıştım nedense.
Yan taraftan gelen ıslık sesiyle o tarafa döndük. Rüzgar ve Mete sırıtarak bakıyorlardı."Hayırdır kızlar? Nereye böyle? (Mete)"
"Yemeğe gidiyoruz."Mervenin cevabı ile Metenin Kaşları çatıldı.
"Kimle?"
"İlk aşklarımızla."
Mete daha da sinirlenirken ben girdim araya
"Şey ya ailecek gideceğiz."Metenin cevap vermesine kalmadan babamın sesi duyuldu.
"Kızlar? Bunlar kim?"
"Şey babacım. Yan komşularımız ve aynı zamanda yakın arkadaşlarımız."Rüzgar ve Mete gayet rahat bir şekilde babamın yanına gittiler ve kendilerini tanıtıp el sıkıştılar.
En son Rüzgarlarla vedalaşıp yola çıktık. Yemek yiyeceğimiz yere geldiğimizde arabadan indik ve restaurantın teras katına çıktık.
Yemeğimizi sohbetlerle ve gülüşmelerle bitirdikten sonra eve geri döndük. Evde bir tane misafir odası olduğu için babamlar benim odamda kalmıştı. Misafir odasinda da Mervenin anne babansi kalmıştı. Bende salonda yatmak istemediğim için Mervenin odasında kalmaya karar vermiştim. Ama nedense bir türlü uyuyamıyordum. Merve desen devirmiş kıçını yatıyor.
Oflayarak ve Merveyi uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktım. Mervenin dolabına yaklaştım ve siyah bir hırka alıp balkona çıktım. Çok sessiz ve karanlıktı. Boş boş bakmak yerine Balkondaki şezlong türü şeye oturdum ve kafamı gökyüzüne çevirdim. Dolunay vardı bu gece. Etrafında yıldızlar falan...
Ben gökyüzüne bakarken birden aklıma iki yıl öncesi gelmişti. Ateşi ilk gördüğüm zaman. Ondan utandığım. Yüzüne bakmadığım. İlk òzelden aradığım....
Birkeresinde Ateşi aramıştim yine -tabiki özelden-. İlk defa hemen açmıştı ve benimle ilk defa küfür etmeden, sakin sakin konuşmuştu. O gün çok mutlu olmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
Novela JuvenilEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...