"Nasılsın sevgilim?"
"Rüzgarın işi var. Ben annesiyim. Niye aramıştin kızım?"
Sıçtımmı?
Kesinlikle, Evet!"Şey... Merhaba efendim. Ben şey için aradım..."
"Ney için aradın kızım?"
"Öylesine hal hatır sormak içi aramıştim. Neyse ben daha sonra ararım. İyi günler."
"İyi günler."
Hal hatır mi? Ne yaratıcıyım ben be! Ay ay ay! Çok utandım resmen!
Derin bir nefes aldım ve Mutfaktan çıkıp salona geri döndüm. Herkes yerli yerinde duruyordu. Bende kimsenin rahatını bozmadan Mervenin yanına kıvrıldım. Çok geçmeden de Uyumuşum zaten.
.......
"Ne bu haliniz? Uyanın hadi. Kime diyorum ben. "
Sanırım hepimiz olduğumuz yerde sızmıştık. Annem de bizi uyandırmak için büyük bir çaba sarf ediyordu. Hiç birimizin uyanmaya niyeti yoktu ta ki o cümleye kadar.
"Berke! Elif! O nasıl bir yatma şeklidir. Siz daha evli değilsiniz, sözlü değilsiniz! Ayrılın bakayım!"
Hepimiz anında yerimizden sıçradık ve Abimle Elifi izlemeye başladık. Elif ne durumda olduğunu anlamış olacak ki gözlerini anında açıp abimin üzerinden kalktı. Abim ise gözlerini açmadan 'hııı' 'hıhı' gibi birseyler mırıldaniyordu. Elif abimin bu rahatlığına sinirlenmiş olacak ki önce sağ eliyle abimin burnunu sol eliyle ise abimin ağzını sıkı sıkı kapattı. Abim bir süre tepkisizce bekledi. Annem dahil merakla onlara bakıyorduk. Aradan iki dakika ya geçti ya geçmedi abim aniden gözlerini açtı ve Elifin ellerinden kurtulmaya çalıştı. Elif biraz daha öylece bekledikten sonra ellerini geriye çekti. E abim de derin nefesler alarak boğulma tehlikesinden kurtuldu. Abim bir yandan derin nefesler alıyor bir yandan Elifle konuşuyordu.
"Neden yaptın bunu?"
"Uyanmana yardım ettim sevgilim. "
"Allah senin yardımına muhtaç bırakmasın."
"Amin amin cümlemize."
Onların bu atismalarini izlerken annemin de sinirini geçmiş olmalı ki o da onların bu hal ve tavırlarına gülüyordu.
"Tamam tamam. Şimdi güzelce kendinize gelin. Akşam yemek için Mervenin annesi ile babası da buraya geliyor. Haberiniz olsun."
"Tamam!"
Hepimiz aynı anda onaylayınca sesimiz yüksek çıksa da annem gülüp geçti. Bende her zman ki gibi ayrilamadigim telefonumu elime aldıp açtım. Ve açtım ama gördüklerim karşısında ufak bir şok geçirdim.
34 arama
56 mesajVe bunlar tabiki Rüzgardan. Telefonumu alıp su içme bahanesiyle tekrar mutfağa geçtim ve kapıyı kapatıp Rüzgarı aradım. Çok geçmeden de açmıştı.
"Aramalarıma neden cevap verilmiyor?"
"Uyuyakalmisim. Hem telefonum da sessizdeydi. Özür dilerim."
"Annemle tanışmışsın."
Ses tonundan güldüğünü anlayabiliyordum.
"Pek tanışma denmez ama..."
"Hal hatır sormak için aramış seni sevgilin, dedi bana." Ardından bir kahkaha koyverdi.
"Napıyım ya Rüzgar! Pat diye annen çıkınca napcamı da bilemedim."
"Bak sen. Kayınvalidesiyle konuşurken de heyecanlanırmış. "
"Ole deme ama. Heyecan değil de.... korku sanırım."
"Ne korkusu?"
"Evde kalma korkusu."
"Ne?"
"Bak şimdi Rüzgar. Eğer annen beni Beğenmezse sen de beni almazsın. Sen beni almazsan beni kim alır! Bak evde kaldım işte!"
"Bunlari çok düşünüyormusun?"
"Bazen akıl sağlığımdan ben bile şüpheliyim sevgilim. Sen takılma."
Ve bunun gibi uzuuuun sohbetler muhabbetler. Sonunda konuşmamız bittiğinde salona geri döndüm ama o zman da Abimin delici, Ateş eden gözleriyle karşılaştım.
"Noldu abi?"
"Allahtan bir su içmeye gittin. "
Hıh! Su buz tutmuş bende onu eritmeye çalıştım mi desem acaba?
"Abi ya şey ben tam içiyodum suyumu Seda aradı. Onla lafladık accık."
Biraz inanmış biraz inanmamış bir ifadeyle kafasını salladı.
Günümüzün geri kalanı ise aynen şu şekilde gelişti. Annem, ben, Elif akşam yemeğini hazırladık. Gökçe ve Merve masayı hazırladılar. Daha sonra Mervenin anne ve babası geldi. Hasret giderdik ten sonra akşam yemeği için masaya kurulduk. Yemekten sonra Elif ve Gökçe evlerine gittiler. Saat 23:00 a doğru merveler de gitti. Çok geç olmadan ve yorgun olduğumdan ben de anneme, abime ve ablama iyigeceler dileyip odama çıktım. Ama uyumadım. Tabiki telefonumla birlikte zaman geçirdim. Saat 01:55 oldunca da gerçekten yorgunluğum kendini belli etti ve hemencecik uykuya daldım.
Umarım beğenmişsinizdir. Aslında bugün yayınlamıycaktım. Biraz rahatsızdım. Ama boş bos durunca da insanın canı sıkılıyor. Bende dedim kısa bir bölüm yazıyım. Hepinizi öpüyom 😘

ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAN KOMŞUM
Novela JuvenilEce on yedi yaşında bir genç kız. Herkes gibi o da bir okulda okuyor ve o da okulunki yakışıklı bir çocuğa aşık olabiliyor. Ancak bir gün okulundaki büyük yangın ve babasının işi yüzünden yeni bir okula gitmesi gereklidir. Bu nedenle en yakin arkad...