Merhabalaar Denizkızları :*
Hepinizi çok çok özledim ama sizi bölümden mahrum bırakmamak adına kısa keseceğim.Toprağına Aşık Papatya adlı bölümde sizden Poyselimsi şarkıları istemiştim ve sizde kalbinizden geçen Poyselimsi şarkıları benimle paylaştınız.Hepsini dinlemeyi çok istesemde sadece bir çoğunu dinleyebildim.Hepsi çok güzel şarkılardı fakat ben bu bölümde Selena'nın bu şarkısını daha çok uygun buldum bölüme.Sözleri bana Poyseli anımsattı.Umarım sizde hem seçimi hem de bölümü beğenirsiniz.Bu bölüm ithafı medyadaki şarkıyı yazan kişiye aittir! kitapkurdu789
•Keyifli Okumalar•
***
Çaresizlik büyük bir kavramdı.Dünyanın neresinde olursan ol bir bakış,bir his ile seni pençesi arasına alır ve oradan oraya fırlatırdı.Onu tanıyana kadar çaresizliğin pençesine hiç düşmediğimi fark etmiştim.Onunla her kavram her acı olabileceğinin en güzeli oluyordu.Sanırım aşkı aşk yapan şey buydu.Vazgeçmemek.Sırf içinde o olduğu, onu barındırdığı için yok oluşu sevmekti.Her saniyenin içerisinde saliseler içinde tekrar tekrar ölmekti.Düşünüyorum öyleyse varım!.Vardım işte,içinde olduğu tüm duyguların merkezindeydim.Poyraz Karahan o ne güzel bir adamdı öyle?.Hem ölümü hem yaşamı içerisinde barındırıyordu.Önce çiçeği dalından kopariyor sonra ise onu yaşamına döndürüyordu.Koparılmıştım ve şimdi dönüyordum hayata.Her bir adımdaki toprağına karışarak,tüm duyguları hissederek dönüyordum.Derin içimi kemiren bir nefes alıp verdim.Bu sefer nasıl yok olacaktım bilmiyordum ama ben yok olmak istemiyordum.Eğer beraber yok olacak isek buna sonsuza dek vardım. Büyük bir kara deliğin içerisine sırf o içinde olduğu için girebilirdim.Eğer o yanıyorsa ateşi tüm hücrelerimde hissetmek için kendimi yakardım.Eğer kalbi bir okyanus ise onun en derinine işlemek için okyanusun dibindeki ceset olabilirdim.Benim için aşk yok olmaktı.Eğer onunlaysam yok olabilirdim.Buda Poyraz Karahan'ın aşk kavramı olarak bana kazandırdığı yeni birşeydi.El ve ayak bileğimdeki sargılara ve kenarda duran ilaçlara baktım.Benimle ilgilenmiş ve ilacıma kadar kendi içirmişti.Onun dokunduğu her bir dokuda filizlenen papatyalarım hayata merhaba derken yüzümde aptal bir sırıtış ile beyninde o anı tekrar tekrar canlandırıyordum.İlaçlardan mı yoksa yakışıklı adamımdan mı bilmiyordum ama acı hissetmiyordum.Odanın kapısı açıldığında kafamı kapıya doğru çevirip el bileğimdeki parmaklarımo yatağın üzerine çevirdim.Yorgun görünüyordu. Birkaç büyük adımla yatağa doğru geldi ve yatağın ucuna yavaşça oturdu.Yüzünü göremesem bile her bir noktasında hüzün barındırdığını biliyordum."Poyraz..."
Omuzunun üzerinden hafifçe kafasını bana çevirip baktı.Ses vermeyeceğini anladığımda fiziksel olarak ne durumda olduğumu umursamadan birkaç sızı eşliğinde kendimi yatağın ucuna doğru kaydırdım.
"Ne istiyorsun sarışın?"
Sarışın kelimesini nefret dolu bir şekilde söylememişti.Sakin ve hoş bir tınıyla söylemişti.Bu hoşuma gitmişti.Geniş omuzlarına biraz daha dik bir konuma gelerek kafamı koydum.
"Başımı omuzuna koyduğumda okyanusuna biraz daha mı dert eklemiş olurum sence?"
Kafasını kafamın üzerine koyduğunda şaşırmıştım.Bu hareketi ondan hiç beklemiyordum.Kalp atışlarım ruhumu arşa doğru yönlendirirken
"Kalbini omuzlarımın üzerine koyduğun an yaptın asıl ağırlığı.Artık sağa doğru daha çok çökeceğim sarışın"
Kıkırdamama engel olamamıştım.Bunu hoşuma giden bir ses tonuyla söylemişti.Şikayetçi gibi konuşşada bu durumdan hoşlandığını ses tonu bağırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•
Teen FictionNarin,saf ve pembemsi bir kişiliğe sahipmiş gibi görünse de güçlü,sabırlı ve inatçı bir kız. Asabi,sinirli,hayata karşı kırılamaz bir öfkesi olan bir adam. Sevdiği için savaşan,onun karanlık dünyasının topraklarına kendi elleri ile açtığı mavilikte...