Bölüm 74 •Zehir ve Antidot•

9.2K 545 587
                                    

Herkese Merhaba!

Sevgili Poysel ailesi...o yorum sayısının hali ne? 😂
O kadar okunmaya rağmen,Poysel'in hak ettiği yorum sayısı zar zor 80 mi?.

Ben sınır koymak istemiyorum ama lütfen sizlerde bir kere bile olsa Poysel'e düşüncelerinizi yazarsanız çok iyi olur :)

Yorumlarınızı istiyorum.Sayı artsın diye randomlarınızı değil :(

Keyifli Okumalar :*

•••

Selen Karahan

Bazen,gerçek düşmanlık bir anlığına bile olsa bir su gibi durulurdu.Bazen tek düşmanınız,içinizde beslediğiniz ve damarlarınızda gezinen merhametiniz olurdu.Sizi siz yapan değerleri ne olursa olsun bir çırpıda silip atamıyordunuz.Sırf başkası size kötü diye,küçük bir çocuğa rağmen onu ölüme terk edemiyordunuz.İçimde ona karşı olan nefret neredeyse yokluk derecesinde azalmıştı.Doktora gitmiştik ve doğruları söylediğinden emin olmuştuk.Kel kafası,serum ve ilaçlardan morarmış kolları ve bir deri bir kemik kalmış haline bakıldığında hiçbir kanıta gerek duyulmuyordu aslında.Tabi karşınızdaki Eliz gibi bir psikopat değilse.Ölüm onu öylesine değiştirmişti ki,öylesine korkutmuştu ki şimdi bir karıncayı bile incitmiyordu.Kızlarıma ait odaya ve eşyalara dokunmuyordu.Oğlunun odasından hiç çıkmıyorlardı bile.Kapı pervazına yasladığım kafam yüzünden,boynum neredeyse kopacak gibi ağrımaya başlamıştı.Aşağıda beni bekleyen sorunları biliyordum.Salak olduğumu sıralayacak bir dizi arkadaşa sahiptim.Sırf o kötü diye,Bartu'yu öylesine sahipsiz bırakamıyordum.Onu Poyraz gibi acı çeken bir çocuğa dönüştüremezdim.Belki,Poyraz'ı çok geç iyileştirmiştim ama Bartu'nun yara almasına izin vermeyecektim.

"Beni hep hatırlayacağına söz verir misin?" Dedi Eliz.

O sırada onlara kulak misafiri olup,duraksamıştım.Kapının birkaç adım ötesinde,onların göremeyeceği bir kısımdaydım.

"Seni neden unutayım ki,ben balık değilim" dedi küçük bilgiç.

Gülümsedim.İçim nedensizce acıyla kıvranıyordu.Kalbim sanki sudan çıkmış bir balık gibi can çekişiyordu.Göğüs kafesimin içerisinde çırpınan kalbim,Eliz'in sözleri ile darmaduman olmuştu.

"Sen benim kayıp balık Nemo'msun.Seni sonsuza dek kaybedeceğim"

Daha fazla duymaya dayanamayarak,hızlıca aşağı indim.Kızlarımı hiç görememekten korktuğum o günleri hatırlıyordum.Doğuma kadar tüm günlerimi o korkuyorlar geçirmiştim.Eliz'i çok iyi anlayabiliyordum.Benimki bir ihtimaldi ama onun durumu bir ihtimalden çok daha fazlasıydı.Annem,kızların odasında torunları ile vakit geçiriyordu.En azından şimdilik kızlarım açısından kafam rahattı.Poyraz,doktora göründükten sonra bir daha ortalıkta gözükmemişti.Bir zamanlar aynı yolda yürüdüğü kadını kaybetmekle kalmıyor,tıpkı kendisi gibi çocuğununda acı çekeceğini biliyordu.Onu anlayabiliyordum.Olgun bir kadın gibi herşeyi anlayış ile karşılayabiliyordum.Tanıdık acısı,onu Poyraz Karahan yapan ve Erez Belemir'i silen o acısı büyük bir devrimdi onun için.Aynı yollardan Bartu'nun da geçeceğini düşünüyor olmalıydı.Unuttuğu birşey vardı,buna canım pahasına bile olsa engel olurdum.Merdivenlerin son basamağına geldiğim an,sorgulama komitemin dikkatini de çekmiştim.Hepsi koltuklara sırayla dizilmişlerdi.Esila,Burçin,Azra bir koltuktaydı.Çisem baş köşedeki,tekli koltuğa sinmiş sinirle bana bakıyordu.Benden bile daha çok nefret ediyordu Eliz'den.Hakim karşısına çıkmış gibi hissediyordum kendimi.Adımlarımı yavaşça karşılarındaki koltuğa doğru çevirdim.Söyleyebileceklerini tahmin edebiliyordum.

"Ya amacı seni öldürüp,kocanla evlenmekse?" Dedi Çisem delirmiş bir şekilde.Derin bir nefes alıp,ağır hareketlerle gözlerimi devirdim.O kadar yorgundum ki,bu ağrı hissetmeme neden olmuştu.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin