Herkese Merhaba!
Uzun bir aradan sonra yine Poysel'deyiz.•••
Selen Karahan
Zamana ait çarklar dönerken,hayat defterimizde hızlıca doluyordu.Kızlarımın penguenli koltuklarına sığmakta zorlanırken,yalnızca hayat defterimin değil yağların da bedenime fazlasıyla dolduğunu anlamıştım.Pembe yatakların arasında adeta kuğu gibi süzülen,kızlarına yetmek için çabalayan ve tüm o kötü geçmişini bir köşede bırakan sevgili kocacığımı yüzümde büyük bir sırıtış ile izliyordum.Aldığım tüm kilolara ve değişen herşeye değer bir tabloydu bu.Elde etmesi imkansız olan bir tablo.Yine de elde etmeyi başarmıştım.Çektiğim tüm acıların mükafatı şimdi yaşadığım keyifli vakitlerdi.İki kelebek ve tatlı minik! Tırtıla sahiptim.
"Peki prens,prensesi öpmüş mü?"
Doğa kafasını babasının göğüsünden kaldırarak,gözlerini merakla büyüterek Poyraz'dan gelecek cevabı bekledi.Doğa'nın sorusu ile Poyraz elindeki pembe kaplı 'Peri masalları' adlı kitabı yüzüne doğru gömdü.Kızlarının prens hayali ile büyümesi onu adeta kıskançlık krizine sokuyordu.Kızlarını başka erkeklerin varlığıyla değişen şeyleri anlatarak büyütmek istemiyordu.Her zaman tek başlarına kendilerine yetebilen çocuklar yetiştirme prensibine o kadar hayrandım ki bir köşede sessizce onu izlemekle yetiniyordum.Onun önceden nasıl bir adam olduğunu biliyordum fakat bu adam bambaşkaydı.Sevgi ve çocukları onu adeta kozasından çıkarmıştı.Tüm yaralarını sarmayı başarmış,onu topluma iyi bir yönde kazandırmış gibiydi sevgi.
"Hadi baba!.Söylesene...!"
7 yaşındaki heyecanlı kızlarına karşılık Poyraz dayanamayarak kitabı indirdi.Biri Poyraz'ın göğüsüne yaşlanmış,diğeri en sevdiği yastığı ile Poyraz'ın uzun bacaklarını kafasıyla işgal ediyordu.Cevabı alana dek asla susmayacaklarını biliyordu ve bundan biraz da rahatsız gibiydi.
"Kimse kimseyi öpmüyor!.Bu prenseslerin babası nerde?!"
İkinci cümlesini daha çok bana ithaf eder gibiydi.Gülerek omuzlarımı yukarı doğru kaldırdım.Daha önce Poyraz dışında kimsenin,prensesin öpülme kısmında babasını sorguladığını görmemiştim.Görmeyi bırak,duymamıştım bile.Kitabı bir köşeye atarak,Doğa'yı kucağına aldı.Kıvırcık sarı saçları yüzüne doğru savruluyordu.Parmağını kızını incitmemeye ekstra bir çaba göstererek,kıvırcıklardan birine doladı.
"Prensesler babasından başka kimsenin onları sevmesine ihtiyaç duymamış Peri kızı...prensler kaka!"
Son söylediğine karşılık dayanamayarak kahkahayı basmıştım.Onu oğlunu ustalıkla büyütürken de görmüştüm.Gerçekten babalık konusunda harika bir iş çıkarıyordu.Lakin kızlarda bu daha farklıydı.Kızlarını masal kahramanlarından bile kıskanıyordu.
"Yine mi Peri masalı?"
Bartu gözlerini devirerek,Doğa'ya baktı.
Yeni yeni ergenliğine giren Bartu,Kızlarla çoğu zaman iyi anlaşşa da Peri masalı kısmına iğrenmekten kendini alıkoyamıyordu.Onların büyüdüğünü görmek,beni yaşlanmış hissettiriyordu.Şimdi neredeyse boyuma gelecek,gamzeli ve yemyeşil gözlere sahip bir delikanlı oğlum vardı.Onu her görüşümde zihnimin bir köşesinde usulca belirlen Eliz silüetini unutmaya çalıştım.Hala dalgalı olan saçlarına küçük bir öpücük kondurdum."Bir sonraki masalı abiniz okusun ister misiniz kızlar?"
Kahkaha atarak sorduğum soruya karşılık,Poyraz'da gülüyordu.Bartu kızkardeşlerine aşırı düşkündü fakat ne olursa olsun bir türlü sevemiyordu masalları.Eskiden onunda sık sık masallar istediğini hatırlıyordum fakat aniden bırakmıştı ve masallara katlanamayan bir ergen oluvermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•
Teen FictionNarin,saf ve pembemsi bir kişiliğe sahipmiş gibi görünse de güçlü,sabırlı ve inatçı bir kız. Asabi,sinirli,hayata karşı kırılamaz bir öfkesi olan bir adam. Sevdiği için savaşan,onun karanlık dünyasının topraklarına kendi elleri ile açtığı mavilikte...