Bölüm 33 •Karabela•

11.7K 586 269
                                    

Hellöo 😂
Keyifli Okumalar 🙆🏻‍♀️
***
Selen Gündüz
***
Yaz gününe inat bulutlar birkaç damlayı yer yüzüne göndermişti.Çıplak ayaklarımın altındaki ıslak toprağın ayaklarımın altında yarattığı his hoşuma gitmişti.Yaz günü birkaç ıslak saat başıma çokta bela açmazdı.Poyraz birkaç gündür etrafımda yoktu.Emre de ona katılmış olmalıydı ki evde 30 u aşkın korumayla tek başımaydım.Derin bir nefes aldım.Islak saçlarımı harekete geçiren rüzgar görüş alanımın kapanmasına yetmişti.Gözlerimi kapatıp öylece durdum.Birşey düşünmekten uzak kalmaya çalışıyordum.Sanki düşününce bir sonuca varabiliyormuş gibi kendimi tüketmeyecektim.Annemi çok özlemiştim ve Onu en son gördüğümden beri tam 15 gün geçmişti.En sonunda saçlarımı görüş alanımdan uzaklaştırıp gerildim.Yağmur durmaya yakındı.Yeniden sahneyi güneşin alması en fazla 5 dakika sürecek gibi duruyordu.Şom ağızımı açmış olmalıydım ki yaza inat hala siyah giyen Poyraz bahçeye doğru bir adım atmıştı.Hemen arkasındaki Emre kucağında Bartu'yu taşıyordu ve diğer elinde bir şemşiye ile onu yağmurdan koruyordu.Bu çocuğun Poyraza ait olduğunu anlamak için sadece yüzüne bakmak yeterliydi.Poyraz çocuğu tek başına yapmış gibi duruyordu.Onların beni göremeyeceği şekilde bir ağacın arkasına saklandım.Üzerim sırılsıklam ve toprak içerisindeydi.Poyraz ile konuşmak istemiyordum,en azından şuan.Onlar içeri girerken bir koruma birkaç saniye sonra yanıma gelmiş ve aptal aptal bana bakmaya başlamıştı.Elindeki telefonu çıkmama yardım ettikten sonra bana uzattı ve birkaç adım uzaklaşıp bana sırtını döndü.Sabırla karşı tarafın konuşmasını beklemekte karar kılmıştım.Arayanın Poyraz olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekiyordu.

"Islak köpek yavrusu,içeri mi giriyorsun ıslak saçlarından tutup benim mi sokmam gerekiyor?"

Yüzümü asıp telefonu kapattım ve sahibine uzattım.O böyle dedi diye onun yanına gitmeyecektim.Islak bahçe takımına doğru yürüyüp,ıslak sandalyeyi çekip oturmamı izleyen adama baktım.

"Sıcakta pişmiyor musunuz böyle ya?"

Sorumu anlayamamış olan adam birkaç saniye öyle afallamış bir şekilde bana baktı.Yeniden erkek olarak dünyaya gelsem kesinlikle Poyraz gibi adamlarla çalışmazdım.Arkadaş bile olacağımı sanmıyordum.Hangi cezamın sonucuydu ona aşık olmak gerçekten anlayamıyordum.Yağmur yeniden başladığında kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.Yüzüme birbiri ardınca düşen yağmur damlalarına karşın sadece gözlerim kapattım.

"İkizler burcu gibisin gökyüzü"

Kendi kendime gülümseyip bir müddet öyle kaldım.Yağmur damlalarının yüzüme teması kesilince gözlerimi açtım.Simsiyah birşey gökyüzü ile arama girmişti.Elimle Poyraz'ın bedenini ittim.Onu tanımak için gözlerime ihtiyacım yoktu.Kokusu kendinden önce geliyordu.Bir an parfümüne ne kadar harcadığını düşünmeye başlamıştım ki bir anda vazgeçtim. Bundan bananeydi ki?.

Şemşiyeyi kapatıp önümdeki masaya koydu.Hafif sinirli gibiydi ama bu sanırım her zamanki haline eş bir durumdu.

"Ne istiyorsun Poyraz ah pardon Erez?"

Oda benim gibi olmasada ıslanmıştı.Kaslı bedenine hayranlık duymamak adına kafamı çevirdim.Onca gün sonra tekrar gelip beni azarlamak istiyordu sanırım.

"Gitmek istiyor musun?"

Duyduğum soru karşısında afallayıp ona baktım.Adeta çölde su bulmuş gibiydi bi yanım.Lakin burada kalmak isteyen yanım Yok değildi.Dalga geçip geçmediğini anlamak için yüzüne baktım.Lakin o dalga geçmezdi,son derece ciddiydi.Yutkundum,sanırım üşümeye başlamıştım ya da bu başka birşeydi.

"Neden onca gün sonra?.Sana o kadar çok yalvardım ki her seferinde beni süslü kelimelerle sıkıştırdın.Neden şuan?"

Gözlerini kaçırdı.Bu Poyraz için bir ilkti.O her zaman sabit bir duygu içerisinde kulaç atardı ama şuan oda kararsız gibiydi.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin