Bölüm 30 •Sarışına Açılan Okyanus•

15.7K 815 449
                                    

Keyifli Okumalar

Selen Gündüz

Bir mafyayla karşılaşmak,hayatınızın ucundaki ufak bir ipe basması bile tüm dengeleri oynatabilecek kadar güçlü bir etki yaratabiliyordu.Kadınlar tuhaf erkeklere aşık olurlar.Nefeslerini kesen,onlara ölüm gibi kokan başlı başına belalı insanların cazibesine katılırlar.Sigara kokan nefeslerindeki nanenin kokusuna aşık olmak gibi delice şeyler yaparlar.Peki bu belalı adamlar ne kadarına değiyorlardı?.Ne kadar çok hak ediyorlardı böylesine gözü kapalı bir sevgiyi,güveni?.Poyrazı tanımak çok tuhaf bir gezegene hapsetmişti beni.Onu uzaktan tanımak bile farklıydı.Hiç göz göze gelmeseniz bile buram buram bela kokan kokusunu alabiliyordunuz.Gecenin üzerine sinmiş,o tuhaf kokusu yanınızdan hızlıca geçip gitse bile dünyanızı döndürebiliyordu.Ona aşık olmam için önüme konulan bazı cezbedici hallerini hatırlamak içimde tuhaf bir hisse sebep olmuştu.Nedendi bilmiyordum ama annemi o halde gördüğümde onun ayağımın altından toprağın kaymasına sebep olan hal ve hareketleri artık ona karşı çok,çok uzak hissettiriyordu.Uzun bir süre boyunca çabalamıştım.Eğer ygs için bu kadar çabalasaydım belkide Hacettepe Tıp Fakültesinde yerim hazır olabilirdi.Onunla ne zaman bir yolculuğa çıksam hep alışık olduğum görüntülerin dışına çıkıyorduk.Koca bir sene boyunca afallamıştım.Açıkcası büsbütün kaybetmiştimde.Yeniden başlamak için önümde kocaman bir ömür olduğunu düşünsemde gözlerimin önünde hayatları sonlanan insanlar aceleci olmamı fısıldıyorlardı bana.Sıcak bir yaz günüydü.Okul artık yoktu.Karne gününe bile gitmemiştim.Açıkcası babamla olan sorunumdan kaçıp Poyraz'a sığındığım günün karne günü olduğunu unutmuştum.Hakkımda çıkan dedikodular Poyraz ile şekillenmiş ve karanlığına hapsolduğumu söyleyenler bile vardı.Kendi kendime gülmeme sebep olmuştu bu cümle.Karanlığa hapsolmak...genç insanların beyni her zaman uç noktalardaydı.Birde bundan yoksun olan beynini kaybetmiş gençlerle doluydu dünya,ama olsun hala güzel bir yer olarak görebilirdim burayı.Eskiye dair özlediğim şeyler gözümün önünde canlanırken klimanın karşısında gelecek elektrik faturasını umursamadan oturuyordum.Bu çok keyifliydi.Gerçekten,tuhaf bir haz veriyordu.Poyraz umarım kabarmış elektrik faturasını dert etmezdi.Ne de olsa kendisi büyük bir mafyaydı.Yine kendi kendime güldüğüm vakitlerden birine dalarken kapıyı açıp içeri giren üstü çıplak kaslı Poyraz gözüme takılmıştı.Gülümsemem solarken kafamı çevirdim.Dudağının kenarında sigarası yanarken oda elindeki silahıyla uğraşıyordu.

''İndir şu silahı!.Daha önce hiç 'Şeytan doldurur indir şunu evladım' diye bir cümle duymamış olmalısın ki geçmiş karşıma silahla oynuyorsun!''

Açıkcası beni korkutuyordu.Dengesiz bir adamdı,birçok insanı öldürmüş olması ise çok korkutucu birkaç sahnenin gözümde canlanmasına sebep oluyordu.

''Şeytan olarak bizzat ben doldurdum,bu nedenle kimse böyle bir cümle kurma gereği duymadı''

İç ferahlatıcı! kelimelerinden sonra sıkıntıyla nefes verdim.Gerçekten şu keçilerimi kaçırmayı hedefliyor olmalıydı.

''Bak şeytancık,zorla aldın geldin buraya,polislere kocam olduğun yalanını söylediniz bide cidden bunu hangi akılla yapabildiniz!''

Utanmıştım.Kendi suçunu kapatmak adına beni keçileri kaçırmış karısı olarak yansıtmışlardı.Hayatımın en utanç verici anı demeyecektim bu anıma maalesef.Kendimi tanıyorsam daha rezil olanlara şahitlik edecektik çünkü.Poyraz üzerime doğru yürürken silahını beline koyup gözlerini hafifçe kısarak dudağının kenarındaki sigarasını işaret ve baş parmağı arasında tutarak dumanı dışarı üfledi.

''Yalan olduğu kısmına mı takıldın yani...Gerçek kocan olmamı istediğini bilmiyordum Gündüz''

Kafamı onun olmadığı tarafa çevirerek sinirle nefes verdim.Gerçekten çok pislik bir insandı.Konuyu her seferinde bende bitiriyor olması fillerimin sinir sistemim üzerinde gezmesine sebep oluyordu.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin