Bölüm 47 •Yaşam Savaşı •

11K 553 266
                                    

Herkese Merhaba! Keyifli Okumalar :)

•••

"Kredi kartımı ve banka hesabımı dondurmuşlar.Beş parasız,bu bezelyeden nasıl kurtulacağım ben?!"

Sinirle odanın içerisinde geziniyordum.Çisem,hâlâ bu fikre sıcak bakmadığından mutlu gözüküyordu.Keyifle oturmuş,çaresiz kalışımı izliyordu adeta.

"Yaşama şansı verilmiş hiçbir çocuğun elinden bunu alamazsın.İnsan hakları diye birşey var"

Herşeyi öylesine yaptığımı düşünüyor olması beni delirtiyordu.Bezelyeden kurtulmak zorundaydım.Bu bir zorunluluktu,istek değildi.

"Bana para ver Çisem,nasihat değil"

Omuzlarını silkti.Oturduğu yerden yavaşça kalkarken,Keyifle gülümsüyordu.

"Sanki yemekten bahsediyorsun.O bezelye,senin çocuğun.Senin ilk çocuğun ve asla yeri dolmayacak.Para istiyorsan,in aşağı annenden al"

Çantasını ve etrafa dağılmış eşyalarını toplarken,kaşlarını çatmıştı.Bunun ne kadar imkansız olduğunu biliyordu.Anneme onu söylediğim an kıyamet kopardı.Bir anda topladığı eşyaları bırakıp,tavana bakarak oturmaya başladı.Aklına birşey gelmiş gibi,öylece şaşkınca tavana bakıyordu.Boş tavanı kontrol edip,ne gördüğünü anlamaya çalışıyordum.Tüm bu dertlerim,Çisem'i delirtmiş olmalıydı.

"Poyraz neden benim kardeşimi sana sorsun Selen?"

Anlayamayarak ona bakmıştım.Nereye çıkacağını,ne söyleyeceğini kestiremiyordum.

"Nasıl yani?.Ne demek istiyorsan açıkça söyle"

Çisem şaşkınlıkla aralanan ağızına kapatıp,sinirle ayağa kalktı.Odanın içinde dört dönerken,ne yapacağını şaşırmış gibiydi.

"Ahmak,herşeyi anlamış olabilir!

Tüm eşyalarını bir anda toplayıp,koluma girip beni sürüklemeye başladı.Neler olduğunu anlamadan,düşe kalka benide beraberinde götürüyordu.

"Annem Karahan Holdingin genişleme projesi için seçilmiş bir mimar.Senin ahmak yalanın nelere sebep olabilir biliyorsun değil mi?"

Kolumu kurtarıp,olduğum yerde öylece ona baktım.Bir insan bu kadar şanssız olamazdı.Çisem'in yüzündeki korku,gittikçe artıyordu.Yalanım annesini rezil edebileceği gibi,benimde başıma dünyayı yıkabilirdi.

"Bezelyeyi söyleyeceksin"

Kafamı hızla olumsuz anlamda sallarken,o telefonunu çıkarıp hızla numara tuşlamaya başlamıştı.Poyraz bana sorduğu gibi Çisem'in annesine de bebekle ilgili birşey söyleyebilir ya da tebrik edebilirdi.Bunun nelere sebep olacağını düşünmek,kalbimin sıkışmasına neden olmuştu.Bezelyeyi saklasam dahi,yalanımı kurtaramazdım.Bezelye için söylediğim yalanlar,bir yılan misali boynuma dolanmıştı.Onlardan kurtulmak artık büyük bir sorundu.

"Anne..neredesin!"

Sessizce onu ve telaşlı halini izliyordum.Beni kurtarmak için ne yapacağını şaşırmıştı.Bana zaman vermek için ne söyleyeceğini şaşırmıştı.

"Toplantıya giremezsin!.Hayır,ben...ben hastayım!"

Annem merdivenin sonundan sinirli bir şekilde bizi izliyordu.Olanların çoğunu duymuş olmalıydı.Bezelye,artık gerçek tehditi ile yüzleşmek üzereydi.Elini merdivenin trabzanına koymuş,öylece Çisem'i izliyordu.

"Anne gelmen lazım,çok hastayım diyorum!.Diğer mimara ver,o sunsun projeyi!"

Merdivenin sonundaki annemi fark etmesiyle,bana doğru dönmüştü.Yüzündeki 'sıçtık' ifadesi git gide büyüyordu.Yinede annesini,Poyraz'dan uzaklaştırmak için elinden geleni yapmaya devam etmişti.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin