Bölüm 10 •Ruhu yanan Sarışın•

24.1K 1.1K 389
                                    

Keyifli Okumalar...Umarım beğenirsiniz :*

***
Selen'den

Temiz havayı içime çekerken gözlerimi kapattım.Ruhumdaki tüm acı yavaş yavaş tüm bedenimi ele geçiriyordu.Radyodan duyulan şarkı dahada yarama tuz olurken gözlerimi açtım.Bacaklarımı kendime doğru çekip çenemi dizime yasladım ve Doruk'un terasından manzarayı izlemeye başladım.

''Ben belki korkak biriyim ama yinede sevebilirim. Ne kadar üzülmem gerekse de ''

Radyoyu kapatmak istesemde bunu yapmamıştım.Kafamın içinde uçuşan kelimeleri bir kenara fırlatıp sonunda şarkıya odaklanmıştım.Bildiğim tek şey varsa oda korkak olmadığımdı.Korkak bu hikayede her ne kadar tam tersi gibi gözüksede Poyraz'dı.Koca bir korkaktı.

''Ama sen bana bakıyorsun da

Beni görmüyorsun ki''

Şarkı sözleri bana Poyraz'ı dahada hatırlatırken derin titrek bir nefes aldım.Sevmemesinin nedeni açıktı işte.Eliz'i seviyordu ve ondan bir çocuğu bile vardı!.Dolan gözlerimi maviliğini kaybetmiş siyahımsı bir hal alan gökyüzüne diktim.Birkaç dakika sadece sessizce baktım.Yanıma gelen Doruk'u bile fark etmemiştim. Saçımı çekip ona dönmemi sağlarken kaşlarımı çatmıştım.Dik dik ona bakıp eline vurduğumda elindeki kahvenin birazı eline dökülmüştü.Göz devirirken

''Saçımı ne çekiyorsun be Çimen gözlü!'' diye çemkirdiğimde gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı.Dik dik ona bakmaya devam ediyordum.Doruk gözlerini açtığında göz devirdim ve

''Gevezelik yapmanın hiç sırası değil baştan söyleyeyim'' diyip tekrar depresyon havama dönerken ne hissetmem gerektiğini biliyordum fakat verdiğim kararlar doğrultusunda duygularım çıkmaza sürükleniyordu.Doruk ortaokul arkadaşımdı farklı liseleri seçince çok fazla samimi olamasakta arada görüşüyorduk.Doruk sandalyesini iyice yanıma çekti ve kahveyi dökmeden oturdu.İki eliyle kavradığı bardağı ağızına doğru götürürken biraz şaşkın bir şekilde bana bakıyordu.Hiçbir zaman bu halde veya daha benzer bir halde görmemişti.Onun şokunu yaşaması için bir süredir ona izin veriyordum.Doruk bardağı ağızından uzaklaştırıp gülümserken

''O niyeymiş sarı kafa?.Karadenizde gemilerin mi yandı?'' dediğinde göz ucuyla ona bakıp derin bir nefes aldım.Battı demek yerine yandı demesi dikkatimi çeksede bu kelimesiyle ilgili tek kelime etmeyecektim.Her ne kadar konuşmak istemesemde ona cevap verme gereği hissetmiştim.

''Gemi yansa yine iyi okyanusum yandı Doruk'' derken gülüyordum.Doruk birkaç saniye sessiz kaldı.Tekrar kahvesinden bir yudum aldı ve

''Okyanusun yandı demek hııım e var mı ölü yaralı?'' diye dalgaya vuran Doruk'a göz devirdim.Cevap alamayan Doruk dudağının kenarından akan kahveyi elinin tersi ile silerken

''Tamam be sanada şaka yapılmıyor!'' diyen Doruk'a bilmem kaçıncı kez göz devirdim.Daha yeni gevezelik yapmaması için onu uyarmıştım fakat Doruk anlayamamıştı tabi.

''Gevezelik yapmanın sırası değil demiştim Doruk!'' dediğimde Doruk başını olumlu anlamda sallayıp

''Pekala pekala sormuyorum birşey gevezelikte yapmıyorum'' diyen Doruk'un aldığı cevap sessizlik olmuştu.Kafamda uçuşan cümlelere son verebilecek kişi şüphesiz Çisem'di.O mantıklı cevaplar verip kafamı şişirirken Poyraz'ı ve oğlunu düşünmekten uzaklaşacak ve onu susturmaya çalışacaktım.Telefonumu yine kaybetmiştim sanırım.Oradan oraya sürüklenirken telefonuma sahip çıkmayı bir türlü öğrenememiştim.Doruk'a gülümserken

''Canım Doruğum bana telefonunu verir misin bir arkadaşımı aramam gerek'' dediğimde Doruk tek kaşını kaldırıp

''Gidecek misin?'' dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım.Burası çok sessizdi ve olmak istediğim yer değildi.Her ne kadar Doruğu sevsemde Poyraz'ın evinden çıktığımda karşımda bulmama çok sevinsemde burada kalamazdım.Ultra sessizliği vardı ve beni ağır bir depresyona itiyordu.Doruk

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin