Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•

Bölüm 13 •Ruhsuz ve Sarhoş Part 1•

Umarım beğenirsiniz.Keyifli Okumalar :*

***
SELEN GÜNDÜZ'DEN

"Ah be hiç haberin yok eş dost biz dama düşücez"

Doruk'un şarkıdan şarkıya geçiş yapmasını yüzümde bir tebessümle izledim.

''Doruk en sevdiğin şarkı ne?" dediğimde gülümsedi.Sarı saçlarını karıştırdı ve cebindeki lolipopu ters çevirip ağzına koydu ve sigara içiyormuş gibi bir havaya girdi.Doruk ve mallıklarına alışmıştım fakat şaşırıyordu insan yinede.

"Kafama göre takılıyorum ben.Belli bir ritmi sevecek adam değilim" dediğinde kafamı yavaşça salladım.Ayağının ucundaki taşa vurup suratını buruşturdugunda güldüm ve ağizindaki ters lolipopu aldım.

"Bu ne allah aşkına?" dediğimde Doruk sırıttı.Kafasını gökyüzüne kaldırdı ve

"İyi çocukların dert ortağı.Dertliyiz belki ama ciğerlerimizi zehirleyecek kadar aptal değiliz.İyi çocukların sigarası diyebilirsin ona.Çünkü Doruk Körel'e göre o öyle'' dediğinde gülüp ona lolipopunu geri verdim.Doruk tuhaftı işte.Anlatamayacağınız kadar tuhaftı ama hoştu tuhaflıkları.

"Good boy Doruk" dediğimde Doruk yine sırıttı.

"Kötü çocuk olmak klişeleşti be Sarı.Nefes alıp verdiğim o kısa sürede yeni bir kötü çocuk doğuyor" dedi umursamaz bir şekilde.Kafamı olumlu anlamda salladım.O ise yerdeki kirli poşete vurarak oldukça pahalı ayakkabılarını kirletiyordu.Küçük yaramaz bir çocuktu.Çimen yeşili gözlere sahip en umursamaz ve akıllanmaz çocuk.Kendini bozmadan yavaşça sağına soluna baktı ve

''Sarı hemen yaklaş'' dediğinde fısıldamasına anlam verememiştim.Dediğini yapıp ona yaklaştığımda

''Çabuk elini omzuma koy ve ergen haline bürün.Karşımızda bizi dikizleyen yarına haber olarak sunacak bir canlı duruyor'' dediğinde birkaç kere daha karşılaştığımız bu durumda bana düşen görevi ustaca yerine getirdim.Omuzunu yere koymak yerine ona döndüm ve dil çıkardım.Parmaklarım ile gözlerimi kapatırken Doruk'ta güldü ve tıpkısını yaparak fotoğrafçının olduğu yere doğru döndü.Birkaç ergen pozumuz ile ergenliğimizi taçlandırdıktan sonra Doruk omuz silkip

''Bu kadar yeter onlara'' dedi.Kahkaha atarken koluna girdim.Büyük bir iş adamının oğluydu.Sosyetenin aranın yüzüydü ailesi.Doruk bu sebeple hep göz önündeydi.Girdiği mağazalarda,yemek yediği restorantlarda ve diğer toplumun olduğu yerlerde.

''Neden böylesin'' dediğimde omuz silkti.Yarın gazetede yada magazin dergilerinde çıkacak ergensi halimiz umrunda dahi değildi.Benimde umrumda değildi ama babası ile yine tartışacağını hissediyordum.

''Böyle olmamak için bir nedenim yok'' dedi.Yürüyorduk ve daha bir rotamız bile yoktu.Doruk'un aklında birşeyler olduğuna emindim.Derin bir nefes aldım ve sarı saçlarını karıştıran Doruk'a baktım.Poyraz'ı görmek moralini sıfırlarken onu öylece arkamda bırakmanın zevkinide yaşıyordum.

''Bir insani kötü yapmaya iten şey nedir Doruk?" dediğinde Doruk umursamaz bir tavırla bana baktı.Gözlerindeki umursamazlık irislerimden ruhuma işlemişti.

"Diğer lanet insanlar" dediğinde yavaşça kafamı salladım.En durgun halimiz şuan ki halimiz olmalıydı.Doruk'u rahat bırakmamakta kararlıydım.

''Bir insan ona aşık olan insanı neden sevmez peki?" dediğimde Doruk derin bir nefes verdi ve beni durdurup önüme geçti.Beni kırmamak için çabalar gibi bir hali vardı fakat bunu yapacaktı bunu hissetmemek elde değildi.Kabuldü kendim kaşınmıştım.

"Çünkü ona ait değildir. Ruhunun eşi öküzü her ne haltiysa işte o ona aşık olan o kadın değildir.Sevmek istemiyordur belki de.Sevilmek ona yaramıyordur bilemezsin.Onun hakkında sorular sormayı kes Selen.Sevmiyorsa kimseyi zorlayamazsin.Bırak lanet karanlığında boğulsun ulan.Bak lan çevrene etrafında milyonlarca insan var bak bak" dedi ve çenemi tutup kafalı sağa sola çevirdi.Birkaç insanın bakışları üzerimizdeydi ama ne Doruk ne de ben bunu umursamamıştık.Eli ile etrafı gösterdi ve kenarıda duran mavi gömlekli bir çocuğu işaret etti.Ruhunun temizliği göze çarpan ilk şeydi.Giyimi, tavırları ve gülümsemesi ruhunu ele veriyordu.Kenarında oluşan çukurları görünce yutkundum ve