Herkese Merhaba! Keyifli Okumalar!
•••
Adımlarımı git gide hızlandırırken,temiz havayı da olabildiğince içime çekmeye çalışıyordum.Güneş,kışa meydan okurcasına gökyüzündeki yerini almıştı.Ufukta bekleyen soğuk hava,bir günlüğüne de olsa yerini güneşe teslim etmiş gibiydi.Duraksayıp,ellerimi dizlerime koydum ve nefesimi düzenlemeye çalıştım.Saatlerdir,zihnimi tamamen boşaltmak adına koşuyordum.Pek bir faydası söylenemezdi ama oyalıyordu işte.Kulaklıklarımı çıkarıp,bulduğum ilk banka otururken hala nefes nefeseydim.Poyraz'ın peşinden koşmaktan,asıl işlerimi sürekli ertelemiştim.Şimdi birazcık bile koşamayan birine dönüşmem,bu hastalıklı zamanların sadece en küçük etkisini gösteriyordu.Gülümsedim,kırgınlıklarım yavaş yavaş düzeliyordu.Poyraz bunu ustalıkla,becerebiliyordu.Ondan beklenmeyecek bir şekilde.Dün beni bıraktıktan sonra hiç yazmamış,aramamış olsa dahi beceriyordu işte.Kötü tesadüfün,küçük pençeleri babamın yanıma oturması ile bedenime geçirilmiş gibiydi.Tabii bu bir tesadüf sayılırsa."Sanada günaydın Selen"
Gözleri denize çevrilmiş,günahlarını dökermişçesine öylece bakıyordu.Cevap vermedim.
"Küs müyüz?"
Sorusuna karşılık sadece kafamı olumsuz anlamda sallamakla yetinmiştim.Parmaklarım oturduğum bankın tahtalarını kavrarken,gözlerim kirlenmiş ayakkabılarımdaydı.
"Poyraz Karahan...sana bu isim neyi çağırıştırıyor Selen"
Babamın ani sorusu karşısında duraksamıştım.Gözlerimi ayakkabılarımdan çekip,onun gibi denize bakmaya başladım.Dalgalar kıyıya vurdukça,zihnime de Poyraz ile olan anılarım vuruyordu.Küçük darbelere dönüşen bu anılar,günümüze doğru geldikçe çiçek açtırıyordu zihnime.
"Soruyu değiştiriyorum,Poyraz Karahan'ın kanatları altına sığınabileceğini düşündüren nedir?"
Gülümsedim.Cevabı oldukça basitti.Gögüs kafesime sığamayacak kadar kalbimi şişiren,sevgisiydi.Ona karşı hissettiğim sevgi,somut olarak dünya sınırlarına bile sığamayacak kadar büyüktü.Sevgimi somut veya soyut hiçbir kavram tam olarak açıklayamazdı.Yeniden sustum.Onunla konuşmak istemiyordum.Bu büyük bir işkence gibiydi.Onu dinlemek bile kötü anılarımı yeniden yaşıyor gibi hissetmeme sebep oluyordu.Ağır hareketlerle ayağa kalkıp,ellerimi ceketimin cebine koydum.Gerçek bir cevap alacağını düşünerek,tüm ciddiliği ile oturmuş beni bekliyordu.Gülümsedim,tam bir aptaldı.Poyraz ve Annem buna engel olmasaydı,beni çoktan birkaç hisse için satmış olacaktı.
"Kızını kötü emellerine alet etmek isteyen,satmaya çalışan biri ile sohbet edeceğimi düşündüren nedir sana BABA?"
Biraz olsun zoruna gider mi ki diyerekten imalı bir şekilde konuşmuştum.Lakin yüzünde tek bir mimik dahi oynamamıştı.
"Küçükken,çok küçükken senin gerçekten iyi bir baba olduğuna inanıyordum.Kalbim senin sevginle dolup taşıyordu.Eğer sen bugun güneş doğmayacak deseydin,doğsa bile senin için gözlerimi kapatıp güneşi doğmamış sayabilecek kadar saf bir sevgiydi"
Gözleri birkaç saniye sonra yere eğilmişti.Utandığını düşünerek içimi ferahlatmak istiyordum ama bu akla sığar birşey değildi.Onun utanma duygusu çoktan bedenini terk etmişti.
"Sonra,o saf sevgiyi sen katlettin.En az Poyraz kadar kötü biri oldun.Tek fark sana sevgi duymuyorum,Poyraz ise...boşver bunu bileceğin kadar yakın değiliz"
Şiddetle ayağa kalkıp,kaşlarını çattı.İşin karmaşası şimdi yeniden başlıyordu.Nafız Gündüz,sinirlenmişti.Çok önemli gibi duran,basit eylemlerini bir kenara bırakıp duygusal bir aktivite gerçekleştirmesi beni mutlu etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•
Teen FictionNarin,saf ve pembemsi bir kişiliğe sahipmiş gibi görünse de güçlü,sabırlı ve inatçı bir kız. Asabi,sinirli,hayata karşı kırılamaz bir öfkesi olan bir adam. Sevdiği için savaşan,onun karanlık dünyasının topraklarına kendi elleri ile açtığı mavilikte...