Bölüm 54 •Minik Periler Aşkına•

10.4K 495 251
                                    


•••
Poyraz Karahan

Gözlerimi her kapattığımda,sadece kötü anılarımın benimle beraber olacağına inanırdım.Güneş,benim için sonsuza kadar gitmişti.Çocukluğum,ona bağlanmış ve ellerimden kaçan bir balon gibi onun gidişini izlemiştim.Sadece kötü olanlar benimleyse,benimde kötü olmam gerekir diye düşünmüştüm.Belda için savaşmıştım.Yutkundum.Sonra hayatıma yeni bir güneş doğmak için savaş vermişti.Yılmadan,onu çok kırsam da benim için savaşmasını izlemiştim.Onu yok etmek,gölgesini bile kaybetmek istemiştim.Kaybolan güneşim,olmaması için.Karanlığımı ve beni yok edip,Erez Belemir'i açığa çıkarmaması için onunla savaşmıştım.Şimdi ise bu inatçı kadın,benim güneşim olmuştu.Sadece benim dünyamı değil,etrafımdaki her şeyi aydınlatıyordu.Üstelik yanlız da değildi.Bu inatçı kadın,dünyamı aydınlatmakla kalmamış ve dünyam olmuştu.Onunla nikah masasına otururken,yenilmenin bu kadar güzel bir his olamayacağını düşünüyordum.Yenilmek,onunla güzeldi.O yok etmeye çalıştığım kadın,mucizem olmuştu.Ve ben,gece yarısı ona bir karpuz bile bulamıyordum.

"Efran,manavı yık al o zaman"

Telefonun karşısından şaşırdığına dair sesler duymuştum.Efran hızlı bir şekilde soluyordu.

"Abi,kameralar var insanlar beni maganda sanar"

Gözlerimi sinirle yumdum.Karpuz kış mevsiminde nasıl bulunabilirdi?.Bu kadın,sadece güneş olmakla kalmamıştı.Beni eritiyordu da.

"Ben kırarım abi..."

Eymen'in sesinin ardından büyük bir gürültü ve Efran'ın küfürü duyulmuştu.Telefon her iki taraf için de hoparlördeydi.Emre,Uras ve ben arıyorduk.Yağız ortalarda yoktu ve Eymenle de Efran arıyordu.Emre tek başımıza bulamayacağımızı anlayınca böyle bir teklif sunmuştu.

"Burada yok,şimdi de adam benim kafamı kıracak...kapatmam gerek abi!"

Eymen'in sesinin ardından telefon kapanmıştı.Dükkanın sahibi gelmiş olmalıydı.Emre bulamayacağımıza çok inanmıştı.Çünkü üç saattir,karpuz arıyorduk.

"Sanırım aşeren bir kadının istediği olmazsa,o çocuğun bir tarafında çıkıyor..."

Emre telefonun ekranını yaptığı araştırmanın kanıtı olarak bize gösterdi.Uras,kaşlarını hafifçe havaya kaldırdı ve telefonu eline aldı.Bende Emre gibi Bezelye için internette gezmeli miydim?.İçime büyük bir kararsızlık balonu bırakan Emre'yi izledim.

"Uydurmadır lan bunlar!"

Dudaklarını inanmadığını belli edercesine kıvırıp,telefonu geri Emre'ye uzattı.Emre kafasını olumsuz anlamda sallayıp,gömleğini yukarı doğru sıyırdığında şaşkınca onu izliyorduk.Hamile olan Selen değil,tüm çeteymiş gibiydi.

"Bu annemin yediği bir çileğin izi.Canı çekmiş,yemiş ve bir yeri kaşınınca kaşımış ve sonuç"

Emre'nin kaburgalarının üzerinde olan kırmızı benek gibi olan şeye baktım.Çocuğumda böyle bişi olmasına izin veremezdim.Ben Poyraz Karahan,babası olarak onu karpuzdan mahrum edecek değildim.

"Beyler,çocuğumda böyle birşey olmayacak"

Uras hafifçe kaşları çatılı,elleri belinde bir şekilde bize bakıyordu.Gergince dudağımın kenarını kaşıdım.Kaşındıkça her yerimde ufak kaşıntıların da arttığını hissetmiştim.Yakın civarlardaki manavlardan başlayıp, otobana kadar çıkmıştık.Belki seyyar bir satıcıda bulabilme umudu ile turluyorduk.Neyi nerede bulacağımızı bilemezdik.Otobanda traktörün üzerinde bir kadın bizi görünce duraksadı.Traktörü durdurup,yanımıza kadar gelen yaşlı kadına baktım.O,o yaşta bu saatte ne arıyordu dışarda?.

Mafya Lisede Poysel •Tamamlandı•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin