bu arada simdi okullarda sistem nasıl bilmiyorum ama bizim okul anadolu lisesi oldugu icin öğlen yemek saatimiz vardı bi saat. perminle bu konuları konusmak icin öğlen yemegini beraber yemek için sözleştik, kansu'nun takım toplantısı olacagı için bize katılmayacaktı.
kantinden yemeklerimizi alıp okulun çimlik alanına serildik oturduk bi taraftan tıkınırız bi taraftan konusuruz diye düşünüyordum ama permin'in anlatacagı çok bir şey yokmuş.
sadece annesinin cok iyi fal baktıgını ama artık etkilenmeye basladıgı icin kahve bile icmedigini soyledi, nasıl yani dedim başladı anlatmaya.bunun annesi permine dogum yaptıgı zaman hastanede bebegin gelmesini beklerken odaya bi adam gelmiş. ve "şu ceketi (perminin babasının cekedi) şu pencereden at da seninle konuşmamız lazım" demiş. bazı kültürlerde bilirsiniz yeni dogum yapan kadının başında ya bi erkek bekler ya da bir erkek cekedi falan konulur ki yeni dogan bebeye de dogum yapan kadına da cinniler musallat olmasın, kadın da "hayır" demiş adam dellenmiş bağırmış cağırmış, o kadar bagırmıs ki annesi korkudan aglamaya baslamıs perminin soyledigine gore "sesin şiddetinden odanın camları zangırdamış" ve daha sonra gitmiş.
bir iki dakika sonra perminin büyük babası içeriye girip kadını beti benzi atık görünce ne oldugunu sormuş. kadın da durumu anlatmış hemen bi hoca falan getirmişler okumuşlar falan bir daha da her hangi bir sıkıntı olmamış. taki bir misafirlik ortamında perminin annesine "sen iyi fal bakarsın bi fal baksana" denene kadar.kadın fincanı aldıgında gördüğü ilk şey fal baktıran kadının aldatıldıgı olmuş ve bunu söylemiş, kadın inanmamış perminin annesi de şu gün şu saatte şurda ol diyerek konuyu kapatmış. bi iki gün sonra bu fal baktıran kadın tekrar gelmiş ama bildiginiz beter olmuş perminin annesine nerden biliyordun falan demiş. kadının içine kurt düştügü icin perminin annesinin dedigi saatte dedigi yere gitmiş ve gerçekten kocasını başka bir kadınla beraber görmüş takip etmiş. adam hatuna ev bile açmış. vs ama artık perminin annesine de saglam pabuc gozuyle bakılmaz olmus.
daha sonra bir kac kişinin akrabalarının eşlerinin dostlarının vs ölecegini de söyleyince perminin annesi işlerin iyice zıvanadan çıkmaya başladıgını görüp bu işlerden elini etegini çekme kararı almış. bu sıralarda permin daha sütten kesilmemiş.
kadın bu işlere tevbe edip herşeyi bırakmayı kocasına da başka bi yere tasınmayı soylemeyı dusunurken mutfaktan sesler gelmiş ve kadının oturdugu odaya hastane odasına girmeye çalışan adam girmiş kadın bir anda kitlenmiş kalmış adamın söyledigi tek şey sen bizden kurtulamazsın olmus ve perminin besigine dogru yurumus ama besige egilince permindeki muskayı görmüş ve perminin annesine lanetler yagırmaya başlamış "ben sana ne yapacagımı bilirim" demiş adam mutfağa girmiş.
bu arada perminin annesi girdigi şoktan dolayı ne düşünebiliyormuş ne de hareket edebiliyormuş. hic kimsenin olmadıgı bir anda pencereler kapılar kapalıyken adamın biri kadının evine girince olabilecegi gibi. bir iki dakika sonra bu adam permin ve annesinin bulundugu odaya gelmiş kapıya bir omzunu dayamış ellerini gogsunde birleştirmiş ve
"dua et de evde istedigim malzemeler yoktu yoksa ben sana ne yapacagımı bilirdim" demiş ve arkasını dönüp gitmiş. permin aglayana kadar annesi kendine gelememiş.akşam kocası eve geldiginde olayları anlatmış kocası da babasını aramış babası da hastaneye çağrıdıgı hoca ile beraber tekrar gelmiş. hoca daha eve girmeden "bu evden pis kokular geliyor ne olmuş burada" demiş ve içeri girip yine dua vs okumuş ve perminin annesine de "kızım sen ne yaptın" demiş. kadın birşey demeyince "birilerine büyü vs yapmaya kalkıştın mı" demiş kadın da fal olayını anlatmış hoca sadece tovbe etmesini bundan sonra da kendine dikkat etmesini bir daha bu sekilde islere bulasmamasını soyleyerek gitmiş. perminler de bu olaydan sonra başka yere taşınmışlar.
ama taşındıkları yerlerde de işler iyiye gitmemiş. perminin annesi (adını hatırlamıyorum leyla olabilir) bir gece evde kocasının mesaiden donmesini beklerken sokakta bir adamın bagırdıgını duymus. perdeyi aralayıp bakmış 60 70 yaşlarında bir adam komşusunun adını bagırıyormus ve leyla teyzenin perdesinden baktıgını gorunce "kızım ben munevver (komsunun adı) in babasıyım heralde derin uyuyorlar sabaha kadar sizde kalsam olur mu benden sana zarar gelmez" demiş. kadın da "amca su yiyecek falan birşeyler istrsen pencereden vereyim ama eşim evde yok seni eve alamam" demiş adam da aç olmadgını soyleyip yine bagırıp cagırıp münevverin kapısını kıracak gibi calıp gitmiş. leyla teyze de olayın üstünde durmamış.
sabah olunca münevvere babasının nası oldugunu sorunca kadın "leyla abla sen ne diyorsun babam öleli nerden baksan 10 yıl oldu" demiş leyla teyze dumur olmuş.
eve geldiginde kocasına durumu anlatmıs, kocası da babasını cagırmıs. babası tekrar hoca ile beraber gelmiş. hoca bakmış etrafa ve sadece "aferin kızım boyle devam et, bu evi babanıza ben tavsiye ettim buraya giremezler ama isterseniz başka bi yer ayarlayalım size demiş" ve bu sefer ailece şehir değiştirmişler.
o sıralarda ailecek rahatlarmış permin'in soyledigine gore fal bakabilmesinin tek sebebi annesinin basından gecen bu olaylarmış. sonra bana tekrar sordu kansu'nun ne ayak oldugunu "walla bildigim kadarıyla sosyalleşme oranı yüksek olan süper bi inek biz ailecek tanışıyoruz oyle paranormal birşeylerini gormedik" dedim beni sordu ben zaten dümdüz bi hayat yasayan biriyim, basıma gelen en ilginc sey ders calısırken masama sıcrayan bir orumcegin "şşş lannn, bana bak benim canım sıkılıyor az sohbet edelim" demesi. permin cevaplardan tatmin olmadıgını belirtti yemegimiz bitti o arada ve hala yarım saatimiz vardı ve havadan sudan muhabbete basladık, sonra konu yine dondu dolastı leyla teyzenin basından gecen olaylara geldi. kadının soyledıgıne gore hastaneye ve eve gelen adamlar cin'mis.
ben de meraklandıgım icin nasıl cagırılıyor bunlar vs sormaya basladım ama permin cevap vermedi, bende de piçlik bitmedigi icin okulda her boku bilen her telden çalan bi "piç rıza" vardı mutlaka biliyordur deyip ona sormayı kafaya koydum.
perminin arkadasları geldi yanımdan ayrıldı. ben de piç rızayı bahcede taramaya basladım. bu piç rıza iki yerde olabilirdi a okulun motorlarının yanında b okulun serserilerinin yanında. serseriler on bahcede futbol oynuyorlardı ve rıza yoktu ben de arka bahceye gitmeye karar verdim.
tahmin ettigim gibi piç rıza okulun motorlarının etrafında yalanın biri bin para deyip sallayıp duruyordu.
s lan bin iki dakka gelsene bişi soracam
r ne var lan burdan soyle
s karı ayarladım oğlum sana
r ooo geliyorum oglummevzu aynen boyle basladı. rızaya cinlerle nasıl iletişime gecebilecegimizi falan sordum bu işlerden cok anlamadıgını vs soyledı. tam o sırada yanımızdan didem diye bir kız geçiyordu ve bu didemin koluna yapışıp "buna sor" dedi. motorların yanına gitti.
didemle ayak üstü iki dakka bi muhabbet ettik, hangi sınıfta oldugumu vs sordu sonra hicbirsey demeden gitti. "mal aq" diye düşündüm de kızın güzelligine mallıgı yakıştıramadım, bi gulse tav olmayacak erkek yoktu okulda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
Kinh dịSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz