Gece 2 gibi yatalım dedim. Merveye kendi yatağımı verecektim korkuyorum yanımda yat dedi. bende dedim biliyorsun geçen olanı. biz sevişirken olan olayı mustafa hocayada anlatmıştım. utanma yok amk kurtulmak istiyoruz bu şeyden her ayrıntıyı anlatıyorum. orada merve öğrenmişti. olay olduğunda söylememiştim merveye. merve bir şey yapmazsak sadece uyursak gelmez belki dedi. o an gülesim geldi ama içim kan ağlıyor amk. garip bir durum. hani çok üzgünken biri espri yapar ya güldürmek için gülmek gelmez içinizde o hesap. neyse beraber yattık. belki 1-2 saat geçmiştir bir anda uyandım. baktım merve yok yanımda içeriye rüzgar esiyor. yattığımız odada balkon var arkamı dönmemle şok oldum merve ayakta uyurgezer gibi balkonda dikiliyor ve o melun şey bana bakıyor hemen mervenin yanında. yüzünde örtü gibi bir şey var ama gözlerinin parıltısı kırmızılığı örtüyü deliyor. tüm vücudu gene simsiyah bir elbise ile kaplı tek parça. ve kafasında bir başörtüsü gibi değil ama hani doğuda erkekler poşu takar ya öyle bir şey. bana bakıyor. resmen taş kesildim gözümü alamıyorum ondan. içimden dualar okuyorum gitsin diye. dua okumaya başlayınca bu merveye doğru eğildi. hafazeee gibi bir şey dedi. net bunu duydum gerisi mırıltıydı. merve aninden harekete geçti korkuluğa tutundu. ben o an içimden ya allahhhh diye bağırmak istedim o an çözüldüm. ağzımdan son ses bu haykırış çıktı ya allahhhhhhhhh diye koştum...
Merveyi son anda belinden yakaladım merve uyandı nerdeyim ben diye. ben başladım ağlamaya çocuk gibi ağlıyorum. merve bu halimi görünce o da ağlamaya başladı. merveye sarıldım yüzünü ellerimin arasına aldım gözlerim ağlamaklı onun kilerde öyle ona orada söz verdim seni koruyacağım ve asla bırakmıyacağım diye.
neyse merve yarın iş çıkışı direkt mustafa hocanın evine gidiyoruz dedim. sabaha kadar daha uyuyamadık. mervenin yanından ayrılmadım. sabah olunca kahvaltı hazırladım birlikte kahvaltı ettik ve işe gittik. iş çıkışı mustafa hocanın evine gitmek için bir araba kiraladım. arabam yok binler o aralar. bize kapıyı gene mustafa hocanın kızı olan kapalı kız açtı. buyur etti içeri. mustafa hoca köşesinde oturmuş kuran okuyordu. kuran okumasını bitirmesini bekledik. sonra gidip elini öptük bize yer gösterdi. 2 büyü torbasınıda ona verdim. torbalara baktı gelin benimle diye bir odaya soktu bu odada değişik tablolar içinde garip şekiller işaretler olan kağıtlar yazılar vardı.
o sırada ona o gece ki balkon hadisesini anlattım ve o anladığım tek kelimeyi söyledim... hafazeee ne demek hocam. hoca son anda kurtarmışsın dedi cinler insanları bu şekilde kontrol edebilir. kız arkadışına atla demiş balkondan atlatmaya çalışmış. tıp buna uyurgezerlik der ama senelerdir bunun nasıl olduğunu çözememişler. yani insan uykusunda yürüyor gözleri kapalı ve bilinci kapalı ama tamamen uyanık gibi rahat hareket ediyor kapıları falan açıyor hiç bir yere çarpmıyor. uyurgezerliğin bazı vakalarında normal hayatta konuşmadığı dilde konuşuyor falan dedi. arkadaşlar açıkçası ben bu uyurgezerlik mevzusuna bhiç bu kadar kafa yormamış ve bu yönden bakmamıştım. hoca uyugezerlik mevzusunda cinlerin yada başka varlıkların müdahalesi olabilir dedi. tabiki bilim bunu bu şekilde açıklayamaz
Neyse hoca duvar kenarında ki sofanın altından genişçe bir ayna aldı. aynanın sarı bir çerçevesi vardı. hani eski aynalar olur ya onlardan. aynayı duvara dayadı ve çevresinde mum yaktı. aynanın tam karşısına gelecek şekilde bir derin geniş bir kap koydu. sonra perdeleri falan kapattı zaten hava kararmaya başlamıştı. perdeyi de kapatınca yarı karanlık yarı aydınlık oldu. kabın başına geçti bizi de arkasına oturttu. eline bir kap aldı içinde ki kum tarzı beyaz bir tozu kap biz kendisini içine alaçak şekilde bir çember yaptı. bazı arapça sözler söylemeye başladı. mumlar rüzgar varmış gibi alevleri dalgalanmaya başladı. aniden aynada çatlaklar oluşmaya başladı ufak ufak ve kenarlarından itibaren kararmaya başladı.
ve önce gölge şeklinde daha sonra şekli oluşmaya başladı bizim görüntülerimiz aynada kayboldu ben böyle bir şok yaşamadım hayatım boyu. hocaya arapça bir şeyler söyledi. hocada karşılık verdi. bu daha çok bağırmaya başladı. hoca elinde ki tozdan bir kısmını leğene döküp üzerine mumla yaktı toz aniden patladı ve mavi bir alev çıktı cin aynadn bir çığlık attı sesi daha çok arttı hoca uyarı niteliğinde olduğunu düşündüğüm bir şeyler daha söyledi. bir anda cin sustu ve aynada ki görüntü nurgüle dönüştü. korkmuş dehşete düşmüş gibi bakıyordu. sonra cin aniden kayboldu.
hocaya hemen sordun hocam ne konuştun diye ona bu insanlara neden musallat oldun onları rahat bırak dedim yoksa seni öldürürüm dedi. bana insana hizmet eden pis çamur diye hakaret etti. sen kimsin ki beni öldüreceksin beni öldürsen bile tüm kabilem senin 7 sülaleni katleder dedi. bnde şeytana hizmet etmekten iyidir diye uyarı babında o tozu yakarak geçiçi göz dağı verdim. o an nurgüle dönüşerek o da bize göz dağı verdi. o an merve aniden bağırdı yoksa nurgül ona bir şey mi yaptı. hocanın yüzü düştü olası dedi merve hemen bana çabuk eve gidelim diye tuttu kolumdan hoca durun dedi.
önce sizin büyü torbalarını yok edip büyüyü etkisiz hale getireyim. bana dönüp gerçi cin sana tutulmasa büyüyü bozduğumda kurtulurdunuz ama iş değişti. bu cin artık sana olduğu kadar çevrenede zarar dedi. o an merveye baktım ve o da bana baktı gözlerimizle anlaştık ne olursa olsun onu bırakmayacaktım o da bende seni der gibi baktı. hoca torbaları hepsini dualar okuyarak açtı kağıtları et parçalarını. kağıtları yırttı üzerine et parçalarını o tozdan döküp yaktı. bize dönüp şimdi arkadaşınızın anına gidin hemen her ne kadar size bu kötülüğü yapsada gene insan olarak ona yardım edin.
peki hocam biz bu cinden nasıl kurtulacağız dediğimde onun için başka bir şey yapacağız dedi hazırlık yapmam lazım dedi. ben sizi arayacağım deyip telimizi aldı. bizde hemen arabaya atlayıp mervenin eve gittik. kapıya gelince bir şeylerin ters gittiğini anladık kapı açıktı. hemen içeri girdik içeriden bir mırıltı geliyordu. ıhhhh ıhhhh mıııımm ıhhhh mımmmı diye hani küçük çocuklar yapar hemen içeri doğru koştuk.
nurgül odasında kafasını göğsüne gömmüş ayaklarını bağdaş yapmış yerde oturuyor. kafasını ileri geri sallayıp o sesleri çıkarıyor. bir kaç kez seslendim nurgül diye hiç duymamış gibi sonra sarstım ne oldu sana dedim. bir anda SiNNA !!! DEDiM o anda sallanmayı kesti kafasını ağır kaldırdı saçları yüzünü örttüğünden yüzünü açınca aaaaaaaaaaa diye bağırdım geri düştüm. Nurgülün dudağı üstten burnuna kadar kegibti alttan da aynı şekilde. o zaman fakettim elinde kanlı bir makas tutuyordu. göğsü ve ağız kısmı kan içindeydi. ilk anda yüzü örtülü ve kafasını eğmiş olduğundan farketmemiştim. bir anda nurgül çıldırımış gibi ayağa kalkıp merveye doğru koştu ona tam makası batıracakken arkadan elini tutup makası aldım. merve şok geçiriyordu resmen. nurgülü sıkıya tutarken merveye bağırdım ambulansa çağır diye ama merve yerinden kımıldayamıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Cin ve Hayalet Olayları 4
KorkuSerinin 4.kitabında olayları araştırmaya devam ediyoruz